tamamen fatih terim'in hatasıdır. aralarındaki musibet ne olursa olsun, defansif oyuncu sıkıntısı çektiğimiz şu dönemde toraman gibi bir futbolcuyu takıma almamak vatan hainliği ile eş değerdir. fatih terim fifa 2008 oynar gibi takım yönetmemelidir. sonuçta babasının takımı değildir, tc'nin takımıdır.
fatih terim bu durumu "kulüpler düzeyinde, türkiye liginde başarılı olabilir ama uluslararası futbol çok farklı" diyerek açıklamıştır. yani ne diyo abi? "ibrahim toraman milli takımlar düzeyinde bir futbolcu değil, türkiye liginde idare eder işte"... bunu diyen kim? 2000 yılında, kime verseniz uefa şampiyonu yapabileceği bir kadrosu olan galatasaray'la uefa kupası'nı kazanması dışında doğru düzgün bir başarısı olmayan, milan'dan resmen kovulan, gelmiş geçmiş en iyi türk milli takımı kadrosuyla son saniye golleriyle göte bala ancak ve ancak yarı finale yükselebilen, kendi karakterine uygun (emre belezoğlu) futbolcular yetiştirerek türkiye'yi rezil eden, tamamen ikili ilişkileri iyi olduğu futbolcuları seçerek türk futbolunun gelişmesini engelleyen, lobici, kompleksli, kabadayı, ingilizce bilmeyen ama konuşmaya çalışan, bülent uygun gibi boş insanların örnek aldığı bir teknik (?) adam işte. ne beklenebilirdi ki? fatih tekke'yi kadroya almıyor adam. e yuh!
edit: metinmilli'ye düzeltmesi için teşekkürler... dünya 3. olan da fatih terim değildi ki? şenol güneş'ti...
1 nisan 2009 türkiye ispanya maçından sonra tekrar gündeme getirilmesi gereken olay.
ben fatih terim'i çok severdim. "egosu şişkin" diyenlere "millet karizması karşısında eziliyor, ondan öyle görünüyor" derdim. "oynattığı adamlarda iş yok" diyenlere "onun bir bildiği vardır" derdim. "bazı oyunculara takıyor, onlar ağzıyla kuş tutsa milli takıma almıyor" diyenlere de "onlardan daha iyi oynayacak oyuncular olduğunu düşündüğü için almıyordur, takmakla ilgisi yok, bu hocanın takdiri" derdim. ispanya maçlarının kadrosunda ibrahim toraman'ın olmadığını görene kadar...
çünkü bu kadro seçimi öyle bir zamana denk geldi ki fatih terim'in gözde defans oyuncularının hepsi sakat ve ibrahim toraman formda. bu ikisi aynı anda gerçekleşmese çoğumuz bunu da sineye çekerdik eminim. "hocanın takdiri" derdik. ama artık şu kesin, ibrahim toraman ne yapsa bu kadroya giremez. bazıları da ne yaparlarsa yapsınlar bu kadronun dışında düşünülemez (bkz: emre belözoğlu).
peki ibrahim toraman'ın milli takıma alınmaması neden bu kadar önemli? ibrahim toraman dünya çapında bir yetenek midir?
"evet" diyemeyiz. bugün ibrahim toraman sahada olsa skor farklı mı olurdu? buna da gönül rahatlığıyla "evet" diyemeyiz. ama ibrahim toraman'ın kadroya alınmaması ilk kez fatih terim'in takıntıları olduğunu ve takıntıları uğruna önemli maçları kaybetmekten çekinmediğini gözümüze sokmuştur. bu yüzden önemlidir.
ben fatih terim'i çok severdim. ama onun bu tavrını savunacak söz bulamıyorum. artık savunmak da istemiyorum zaten...
sebep-sonuç ilişkisine bakacak olursak , ibrahim üzülmez'in milli takıma alınması ile sonuclanan hadisedir , zira toraman gibi bir stoperimiz sahada olsaydı , hakan balta solda , üzülmez evde takip edecekti maçı ..
hakan balta nın stoper e çekilip, i. üzülmez in ilk 11 çıkmasına sebebiyet veren olay. fatih terim in takıntılarından kaynaklanmaktadır. (bkz: ümit karan formda ki zamanları)
