zerdüşt uzun süre düşünce fırtınası yarattığı mağarasından insanların arasına ''üst-insanı'' öğütlemeye çıkıyordu ki tam o sırada karşıdan ibrahim tatlıses'in yaklaştığını gördü sevinerek ve parmağıyla işaret ederek;
-işte... ben o mağarada kaldım, insandan üst insana geçişimi o mağarada tamamladım.işte orası... benim mağaram.git ve şu aşağılayıcı insan görüntüsünden kurtul.
+yeeeppp.şampii..ula... allah cezanı verecek ha.
-üzgünün ibo.biliyorum bunu duyunca çok üzüleceksin ama, allah öldü.senin haberin yok muydu?
+yeeepp.mınaha.la çekil yolumdan canoo gel canoo.çiköfte yoğurayım yer misan.bırak üst insanı gel hepimiz kardeş değil miyiz?
-marul da var mı?
+olma mı pos bıyık.
-allahhh...
+yeppp.
döndükten sonra önce göz yaşlaro sel olur, birkaç saniye sonra şappi nidalarıyla pençelerinin birbirine vurarak oynamaya başlar. (bkz: van tu tri forro) güne kalmaz geri döner.
yıllar önce oradan hiç çıkmaması gerektiğini anladığında; ki biz çoktan anladık, yapması icap eden eylemdir. kendini orada kesinlikle daha rahat hissedecektir.
''ibo'nun son iyiliği bir daha gelmeyecek üzere gitmesidir.''