ibrahim tatlıses'in karakteri gavur parasıyla beş para etmezdi, bunu her zaman söylüyorum yalnız, ibrahim tatlıses'in suikaste uğramasına üzülmedim diyen insanlara bir sorum olacak: diyelim ki bir dağın başında hiç sevmediğiniz bir insanı yaralı halde gördünüz. bırakıp gidecek misiniz?
bir insanı o halde bırakıp giderseniz zaten sizde insanlık yoktur ama yardım etmeye çalışırsanız işte bu üzüldüğünüzü gösterir.
bir melek ya da azize olmamak. insan olmak sadece, birilerine üzülmek, sürekli pozitif şeyler düşünmek falan değildir. insan isen, sinirlenirsin, öfkelenirsin, yeri gelir,"oh iyi oldu, gebersin" de dersin.
kim olduğu, kim ile bağlantılı olduğuyla zerre kadar ilgilenmeksizin sizin herhangi birisi olması yeterlidir, hayat ona, buna, öbürüne, ötekine , berikine üzülmeye değmeyecek kadar kısa ve boktan. kimse kimseyi kandırmasın önce can.
"beni mugaralardan aldınız saraylara koydunuz, ama huzur vermediniz, lanet olsun böyle hayata." lafları eşliğinde ağlamak. periyodik aralıklarla yapar bunu.
kadınlara karşı uyguladığı şiddet, yanındaki çalışanlara en ufak hatalarında ana avrat sövüp bağırması.
Neden üzülecekmişim? Yıllarca zenginlik içinde keyfini sürdü. Bir eli yağda bir eli balda krallar gibi yaşadı. Bana kim üzülsün? Onun sürdüğü saltanatın onda birini süremeden geldim gidiyorum.