türkiye'de aklına esene oy veren bilinçsiz kitlenin varlığı sürdükçe ve aynı kitle oy vereceği kişinin politika, siyaset vb gibi milletvekilliği konusunda gerekli eğitim ve bilgilerin ne derece bünyede barındırıldğına aldırış etmeyip sadece madalyonun görünen yüzüne kandıkça bırakın adaylığı, düpedüz milletvekili olmasından hemen önceki evre.
ibrahim tatlıses in milletvekili adayı olması, insanın kendine yakışanı giymesidir. jilet gibi takım elbisesini giyse, yakaya bir mendil, sıcak havada kolları hafif sıyırsa ( hatta abartıp yazın meclise şortla mangalla gelse); meclise bir renk katıp medyanın ilgisini politikaya, ülke gündemine çekebilir.ha yine aynı tas aynı hamam ibrahim tatlıseste değişen birşey olmas,ancak katalizör görevi görebilir.belki böylece televole mankenleri cumhurbaşkanının adını öğrenmekle kalmayıp bakanlar kurulunu bile sayabilir
sen bu kadar şarkılarını dinlersen, adama imparator dersen, düşünceleri önemli değil sanatı önemli dersen, başına da gelmesine, seni temsil etmesine, düşüncelerinin de önemli hale gelmesine, dokunulmazlığına, itlere sağladığı yardımlara sesini çıkaramazsın. kabulleneceksin en basitinden, ya da başta aydın gözüktüğünü sanıp bu adamı desteklemeyeceksin ki şimdi konuşmaya yüzün olsun.
dokunulmazlık kılıfı için gerçekleştiği gün gibi aşikar olaydır.
benim anlamadığım ise urfa'dan ya da istanbul'dan bağımsız aday olmak varken neden genç parti çatısı altında siyasete atıldığı? o yapıyorsa vardır bi bildiği. olan yine bize olacak tegoti-çiguti adamlar temsil edecek bizi. yazık.
genç parti'den istanbul 3. bölge 1. sıradan aday olmuştur...
yasalarda belirtilen şartlar oluştuğu sürece herkes milletvekili adayı olmakta özgürdür...
fakat bu tür insanlar, halkın gözünde başka yetenekleri ile ön plana çıkmış kişilerin siyasete atılmalarının genelde aynı sebebleri vardır... ya dokunulmazlık zırhını giymek, ya parti başkanı ile aralarındaki gizli hukuk, ya da kendi kişisel çıkarlarını milletvekili olma kılıfıyla hayata geçirmek...
tatlıses'in aday olması komediden öte gçtmeyecek bir eylemdir, bir nevi halkı salak yerine koymak da denilebilir. daha doğru düzgün kelimeleri telfuz edemeyen, türkçe'yi yaptığı tv proğramında bile düzgün konuşamayarak p.ç eden bir insanın milletvekili adayı olması içinde bulunduğu partinin acizliğidir...
halkın hala kendisini çok sevdiğini zanneden tatlıses bu sevgiyi parti ve kendi çıkarları için kullanması bu adaylağın en büyük sebebidir...
kazara bir de meclise girer ise işte o zaman bittiğimizin resmidir... konuşmayı bile beceremeyen bir milletvekilimiz olur... ha diğerleri de beceremiyor ama en azından her hafta sonu salak saçma proğramlarda bunu belli etmiyorlar...
göbeğini kaşıyan adamı arkasına alıp genç partiye muazzam oy kazandıracaktır.
akla takılan soru ise şanlıurfa'dan bağımsız aday olup seçilmek garantiyken, neden gpyi tercih etmiştir?
yoksa 2002 seçimelerinde gülben ergen'i kampanyalarına katan ve daha sonra söz konusu hanımın porno kasedi kasalarından çıkan birileri, kendisine şantaj ya da tehdit de mi bulunmuştur?
(bkz: abuzer kadayıf)
yüce türk düşünürü, dünyaca ünlü türk yönetmen ibrahim tatlıses'in bizi temsil etmeye aday oluşu. ya aday olamasaydı? türk milleti ne yapardı? ulu bilge arude50 kardeşim yorumlarını bekliyoruz, aydınlat bizi yiğidim.
