var olan duzenı kendı cıkarlarına bozmak istediği için (!) ölümü göze alan devrimci...
sizler bugün en doğal hakkınızı istemeye korkarken devletinizden,patronunuzdan vb. o halkın hakları için ölümü göze aldı...
ibrahim, v nin patlayıcı yüklü trenini harekete geçiren fitil olabilirdi belki... ama sizler asla treni harekete geçiren o basit halk kızı gibi olamayacaksınız!
hersey bır yana kader uslanmayacak yıne cıkacak pıyasaya bunlardan fakat hıcbırı v for vandetta dakı gıbı saygı duyulan devrımcı olamayacaklar. nedenı ıyı ya da kotu var olan duzenı kendı cıkarlarına bozmak ıstemelerı. yanı bınde bırlık kesım ıstıyor dıye kalanını rezıl etmektır bu. ya da pıre ıcın yorganı yakmaya calısmaktır. kaypakkaya dıye bagıranlar ıcın ıse soyleyecegım sudur adı ustunde
devrimciliğin teorik ve pratik yanını iyi bilen ve uygulayan kişiliktir, marksizmi özümsemekle birlikte çin devrimden etkilendiğinden dolayı "köyden şehire" örgütlenmesinin türkiye şartlarına uygun olacağını düşünmüş ve özellikle "dersim"de yoğun örgütlü mücadeleye başlamıştır ayrıca en büyük kitlesi ve kendisinin birebir ilişkileri en çok malatyadadır. bu nedenle malatyalı şimdi yaşlı başlı insanlar ibrahim kaypakkaya yı çok severler ki zamanında evlerinde saklamışlardır.
Marksizmi türkiye şartlarına göre yeniden Maocu eklemeyle * yorumlamış şahsiyettir. Bu yönüyle Türkiyedeki ilklerdendir. Ayrıca çağdaşları kemalizmden feyz alarak sol sektercilik yaparken kendisi kemalizmi diktatörlük olduğunu iddia eder ve kürt sorununu geniş bir yelpazede çözümleyerek saptamalara ulaşır.
Kaypakkaya yukarıdaki entrylerden anlaşılacağı üzere Mao dan etkilenir ve devrimi köylülerle yapılacığını inanır. Kırdan kentlerin kuşatılması, köylünün öncu sınıf olması kaypakkaya teorisinin ana hatlarını oluşturur.
Bununla beraber ancaklar serisi;
Ancak 1; Marksizm teorik bütünlükse Kaypakkaya kendi içinde çelişmektedir.
Ancak 2; işçi sınıfını görmezden gelen tamamen maocu bir marksizmi türkiye için düşünmek yanlıştır. Zira köylü sınıfsal bir terim değildir. Ve 70li yıllar köyden kente göçün en üst düzeyde olduğu yıllardır.
Bununla beraber helal olsun;
Kaypakkaya'nın kemalizm ve kürt sorununa dair çözümlemeleri onun politik marksizmde aşmış bir insan ve türkiye devrimcilik tarihine adını bir politik bir deha olarak yazmasına yeterlidir. Bitti.
--spoiler--
"işte ibo nun ayagını bastıgı toprak: dag ve zindan...
işte direncin karsınında zalimin çaresiz kalışı...
ve işkenceye karsı direnişiyle efsanelesen bir hayat..."
ağzından salyalar çıkararak saldıran cahillerin anlayamadığı cesur insan. cesur çünkü kesilmedik uzvu kalmamasına rağmen arkadaşları ve düşünceleri hakkında hiçbir şey söylememiş. kendisine işkence edenleri bile pes ettirmiş yiğit anadolu insanı. şimdi geride kalmış bir kaç kişi ise hakkında ileri geri konuşmakta ve onun onda biri kadar bile yiğit olamamaktadırlar. ona yapılanları duyunca en beyni yıkanmış insanın bile içinin gitmesi lazım ama tabi insan olması koşulu ile. kendini düşüncelerine dava adamı, güzel insan.
bir deniz gezmiş kadar meşhur olamamıştır. tshirtlere basılamamıştır, posterleri çıkmamıştır belki ama gerçek delikanlılığı ve düşüncesine olan inancı öğrenildiğinde göz yaşartır. işkencenin bir insanı ne hale sokabileceğinin de en açık göstergesidir. bu ülkenin polisine askerine yazıklar olsun dedirtir. bütün genellemeler yanlış diyen umrumda bile değildir. böyle yapan bir teşkilatın üyesi olmak istemem. eğer olacaksam da her zaman içimde bir burukluk olmalıdır çünkü bu adam öyle bir adamdır.
ser verip sır vermeyen bir devrimcidir. işkence ile katledilmiştir. bu kişiyi daha iyi tanımak isteyenler ibrahim'in ve arkadaşlarının başına gelen korkunç infazların anlatıldığı nihat behram imzalı "ser verip sır vermeyen yiğit" adlı kitabı okuyabilir.
simdilerin azan yasa disi mkp (maoist komunist parti) nin kurucusudur.lenin gibi isciyi orgutlemek yerine maoist oldugundan devrimin ciftciyi orgutleyerek yapilabilecegini savunur. fakat simdi hala onun gibi dusunenlerde mantik aranmasi gerekir. sormazlar mi adama a be gulum turkiyede ciftci mi kaldi?
kendisi bir maocudur. belki de o zamanki sartlarda en guzel rejimin bu olabilecegini dusunmustur cunku halkın calısan kesminin buyuk bi cogunlugu koylu kesmiydi polise ve askere karsıverdigi devrimci direnişle cok buyuk bi saygımı kazanmıstır.