var olan duzenı kendı cıkarlarına bozmak istediği için (!) ölümü göze alan devrimci...
sizler bugün en doğal hakkınızı istemeye korkarken devletinizden,patronunuzdan vb. o halkın hakları için ölümü göze aldı...
ibrahim, v nin patlayıcı yüklü trenini harekete geçiren fitil olabilirdi belki... ama sizler asla treni harekete geçiren o basit halk kızı gibi olamayacaksınız!
türkiye halklarının emeğini, alın terini küresel sermayeye peşkeş çekenlere ve onların paralı uşaklarına karşı uzlaşmaz tutumuyla, devrimcilere ölümsüz bir direniş mirası bıraktı.
devrimin, devrimciliğin, devrime inanan gençliğin, cesaretin, dürüstlüğün en güzel örneklerinden biridir. yapılan onca işkenceye rağmen tek kelime etmemesi ne kadar yürekli olduğunun kanıtıdır.
kemalizm hakkındaki düşünceleri "dinime küfreden müslüman olsa" diye düşündürten adam.
(bkz: maoizm)
(bkz: kemalizm)
(bkz: diktatörlük)
not: tabii ki bir ideolojinin ne olduğu hakkında yorumlar yapılmalıdır. zira yorumsuz ideoloji ölü ideolojidir. amma velakin, bir ideolojiye, "kötü" bir yönünden dolayı alternatif olarak başka bir ideoloji sunacaksan, en azından sunduğun bu ideolojinin, karşıtı olduğun ideolojinin o "kötü" olduğunu düşündüğün yönünden arınmış olması gerekli değil midir a dostlar?
tkp/ml ve tikko'nun kurucusu devrimci kişilik. Bir köy öğretmeninin ihbarı üzerine yakalanan kaypakkaya karın ortasında çıplak ayak saatlerce yürütülür. 10 parmağı da donar, 9'u düşer ve sadece sağ ayağının serçe parmağı kalır. Sonra ayaklarını keserler. Ardından işkenceler devam eder. Kızılırmak'ın şarkısında geçtiği gibi ''Parça Parça kesip diyorlar söyle'' derler. Fakat ona göre devrimci olmanın ilk şartı nice işkencelere göğüs gerip, ser verip sır vermemektir.
Bir kaç dizesi;
'' Devrim için her zaman ölecekler bulunur.
Gider Gider nice koca yiğitler gider,
Senin de içinde bir oğlun varsa çok değildir.
Ey mavi gök! Ey yağız yer bilesin ki;
Yüreğimiz kabına sığmamakta,
Örsle çekiç arasında yoğrulduk,
Hıncımız derya gibi kabarmakta. ''
ölü bedeni delik deşik, kafası kesik, karnı, kolları, bacakları, kaba etleri ayrılmış ve parça parça edilmiş olarak babası ali kaypakkaya'ya teslim edilen devrimci önder. 4 ay boyunca işkencede kalmasına rağmen en ufak bir bilgi vermemiş ve mit tarafından faşistçe katledilmiştir. bununla birlikte ölmeden önce, sinan cemgil, alparslan özdoğan ve kadir manga'nın nurhak dağlarında katledilmesi olayından sonra ihbarcı malatya, akçadağ kazası, kürecik bucağı kâhyalı köy muhtarı mustafa mordeniz'i sorguya çekerek cezayı kendisi kesmiştir.
ben olsaydım o kadar işkence görüp hala susar mıydım sorusunu kendime sorup, vereceğim yanıt korkutuyor beni. herkes kendisine soruyor mu merak ediyorum onun yerinde ben olsam ne yapardım diye. onun yerinde olmak mümkün mü ama...hümanizm falan yalan oluyor, elime verseler ona bunları yapanları beş beterini yaparım gözümü kırpmadan. türkiye'ye gelmiş ender erdemli insanlardan ya da tanımlamaya kelimelerin yetmeyeceği...unutulmamalı.
seni anlamak, yaşamaktır.
seni yaşamak , amansızlığa kavga ve postal sesleri altında direngenliğe durmaktır.
seni bilmek, yaşamı bilmek silah omuzda toprağa düşmektir.
seni anlatmak, eylülüllü günleri geçmişe yollamaktır.
Yasadışı TiKKO örgütünün kurucusu ibrahim Kaypakkaya, 23 Ocak 1973'te Tunceli'de jandarmayla girdiği çatışmada yaralandı. Yardım için sığındığı köyde güvenlik güçlerine teslim edilen Kaypakkaya 16 Mayıs 1973'te Ankara'da gözaltındayken ölmüştü. Kaypakkaya'yı, 29 Ocak'ta operasyon yapan askerlere Vartinik köyünde görevli bir öğretmenin teslim ettiği öne sürülmüştü.
Ibrahim Kaypakkaya nin yakalandiginda, fasist Fehmi Altinbilek ile arasinda gecen diyalog.
Fehmi Altinbilek: Ibrahim Kaypakkaya senmisin?
Ibo: Biliyorsan ne soruyorsun?
Fehmi Altinbilek: Evet Haydar Mecit* ,kömden nasil kactin?
Ibo: Senin gibi fasistlerden nasil kacilirsa, canimi disime takip kactim.
Fehmi Altinbilek: Parkasina bakin..ordu mali, bunlar hem devlet yikicisi hemde devlet hirsizi.
Ibo: Devlet yikicisi olmak,devlet cakali olmaktan iyidir !
Fehmi Altinbilek: Türk devletinin cakali olmak,Rus devletinin cakali olmaktan iyidir.
Ibo: Ben Rus cakali olsaydim, varsova paktina girerdim..elimdeki silah,sirtimdaki üniformada o paktin olurdu.
Sen sadece bu devletin degil,ayni zamanda NATO nunda cakalisin.
Fehmi Altinbilek: Ellerini arkadan kelepceleyin,yola cikiyoruz!
babası ali kaypakkaya ibrahim'i morgdan almaya gittiğinde:
ibo'yu morgdan çıkardılar. Ali Kaypakkaya'ya "işte oğlun hazır!" dediler. Kafadan kesikti. Karnı, kolları, bacakları, kaba etleri yarılmıştı. Parça parça edilmişti ibo. Gövdesi delik deşikti. "Otopsi" diye mırıldandı onu buz dolabından çıkaran adam. "peki ya bu delikler ne?" diye söylendi Ali kaypakkaya. Ses etmediler.
oğlunun kaşısında, sanki kanı kurumuştu ali kaypakkaya'nın. Karşısında o yiğit, o dal gibi oğlu yerine kesilmiş, delik deşik edilmiş insan parçaları duruyordu. Boğazı ve gırtlağı tamamen çürümüş ve simsiyahtı. Sanki çembere alınmış da sıkılmış gibiydi. Daha sonra da kesilip parçalanmıştı boğazı. Omuzlarında, göğsünde sürüyle delik vardı.
Görüntüler karşısında ali kaypakkaya'nın önceden oğlunun tabutunu taşıması için tuttuğu hammal ağlamaya başlamıştı.
12 mart öncesi devrimci gençlik hareketinin, mahir çayan ile birlikte eli en kalem tutanlarındandır; önderliğini doğu perinçek'in yaptığı proleter devrimci aydınlık* grubuyla sonradan yollarını ayırmış, tkp ml'yi kurmuş ve perinçek grubunun en ayrıntılı eleştirisini, daha radikal bir açıdan da olsa, o yapmıştır; pda eleştirisine ihtiyaç duyan ama başka gruplardan olan çok sayıda kişi, mahir çayan'ın kesintisiz devrim yazılarından olduğu kadar onun pelür kağıtlara yazılmış notlarından da yararlanmıştır;
dönemin sovyetler birliği'ni çin komünist partisi yanlısı bir yaklaşımla sosyal emperyalist olarak nitelemiş -ölümünden sonra taraftarları arnavutluk komünist partisi'nin çizgisine yönelmiştir-; kendisi ne marksizm'i, ne komünizm'i yeterince bilen, aniden politikleşen genç bir kuşağın önde gelen temsilcilerindendir; işkence karşısındaki cesur tutumu nedeniyle adı efsaneleşmiştir;
dönemin romantik etkilenmelerinin de itmesiyle, yanlış ve radikal bir beklentiyle, köylerde ve şehirlerde gelişecek gerilla mücadelesine bel bağlayan, kötü bir strateji ve hatalı tahliller sonucunda yapılmış hayali bir devrimci durum saptaması nedeniyle onun, kendisi de içinde bir avuç genci devlet güçlerine ezdirten ve eleştirilmesi gereken liderlik yönü genellikle gözardı edilir. işkencede ölmesi ve kararlı tavrı bu açıdan eleştirilmesini hep ikinci plana itmiştir.
onun anısına saygılı olmak şu demektir: onun naiv ve çocuksu isyan girişimini, 36 yıl önce yaptığı yanlışlıkları anlamaya çalışmak, işkencecileri ve insanlık onuruna ters düşen diktatörlük rejimlerini lanetlemektir;
dünyada hiç bir değişiklik yokmuş gibi aynı devrim türkülerini ısıtıp yeni işkencelere yeni kurbanlar hazırlamak demek, kaypakkaya'yı, denizleri, mahirleri hiç anlamamış olmak demektir.
zaten yanlış 68 kuşağı temsilcileri de sahte bir geçmiş senaryosu yazarak olmadık bir devrimciler topluluğu yaratmaya çabalıyor. çünkü onların bir kısmı orada kalmış ama dünya aynı yerde değil. mesele budur.
kaypakkaya diğer bir çok gençlik eylemcisi gibi putlaştırılmayı hak etmiyor. unutulmasın ki, eleştirilebilenler daha uzun yaşar, putlar ise bir gün kırılabilir.
ulusların kendi kaderini tayin haklarını savunmuş komunist manifestoyu kuruluş tüzüğü kabul etmiştir. kürtlerin bağımsızlığı ve türkiye'deki işçi-emekçi sınıfının iktidarını savunmuştur. pkk nın kuruluşuna öcalan'a ilham kaynağı olmuştur. cesareti ve işkencelerde arkadaşlarını ele vermeyişiyle nam salmış devrimcidir.
hakkında bu kadar güzel entryler girildikten sonra kim olduğunu öğrenmek istedim bilinçsiz bir genç olarak...
ilk entryde belirtilen siteye girdim ve okumaya başladım:
--spoiler--
Cünkü O nun, Türk devletinin niteligini ve Kemalizm in fasist özünü, komprador burjuvazi ve toprak agalarinin temsilcisi oldugunu, Türk devletinin Kürt ulusunu ezdigini, Kürtlerin ezilen bir ulus oldugunu ve Kürt ulusunun ayrilma hakki oldugunu net olarak ortaya koymasi; ve bunlarla birlikte , proleterya önderliginde demokratik halk devrimi ve kesintisiz olarak sosyalizm ve komünizmi hedefledigi icin, ne burjuvazinin ne de burjuvazinin etki cemberi icindeki bazi demokrat aydinlarimizin hosuna gitmistir. Öte yandan Kaypakkaya nin düsünceleri ve cözümlemelerinin, bu kesimlerin hosuna gitmesi zaten beklenemez.
--spoiler--
paragraftaki cümleler şüphesiz ki onun kendi ağzından çıkmadı. Fakat onun doğruluğunu savunan ve onun görüşlerini anlatan bir siteden alındı. Paragraftaki kendimce kabul etmediğim bir çok görüşü geçiyorum ve tek bir kelime kalıbı üzerinde duruyorum: "Kemalizm`in fasist özü". Daha fazla da yorum yapmak istemiyorum. Zannedersem sinirlendim.