ibrahim kaypakkaya ve apo yu aynı kefeye koyan mal

entry4 galeri1
    4.
  1. Yukarıda bilezik gibi geçirdiğim ancak "mal" ın birinin cevap veremediği gerçektir.

    Ulan madem herifi savunamayacaksın bilginde kıt insanlığın gibi ne diye atar yaparsın?
    1 ...
  2. 3.
  3. 2.
  4. Peki ibrahim kaypakkaya ile apo itini aynı kefeye koyan adamın mal olduğunu kabul edelim ancak ibo ile apo arasındaki ihanet çemberini kabul etmeyen vatan hainini nereye koyacağız?

    Şimdi ben sözü ibrahim Kaypakkaya'ya bırakıyorum...

    --kaypakkaya--
    14. "Ulusların Kendi Kaderlerini Tayin Hakkı",

    Ayrı Bir Devlet Kurma Hakkından Başka Bır Şey Degıldir:

    Şafak revizyonistleri, "... kendi kaderini tayin ve isterse ayrı bir devlet kurma hakkı" demek suretiyle, "kendi kaderini tayin hakkını", ayrı bir devlet kurma hakkından başka bir şey olarak görüyorlar. Yukardaki ifade ancak şu şekilde doğru olurdu: "... kendi kaderıni tayin hakkını, yani ayrı bir devlet kurma hakkını...". Çünkü??kendi kaderını tayın hakkı zaten ayrı bir devlet kurma hakkıdır.

    Kendi kaderını tayın hakkının ayrı bir devlet kurma hakkından başka bir şey olmadığını Lenın yoldaş defalarca belirtmiştir:

    "Ulusların siyasi kaderlerini kendilerinin tayin etmesi meselesinin yani (abç) bunların tamamen özgür ve demokratik yoldan ayrılmaları ve bağımsız devlet kurmaları mèselesinin çözüme bağlanması..." (Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı, s. 12).
    --kaypakkaya--

    --kaypakkaya--
    Hareketimiz, Kürt halkının [devrim] ve isterse ayrı bir devlet kurma hakkını tanıdığını açıklar!.
    --kaypakkaya--

    --kaypakkaya--
    Kürt milli hareketi genel bir demokratik muhteva taşır. Çünkü bir yönüyle ezen ulusun hakim sınıflarının zulmüne, zorbalığına, imtiyazlarına, bencil çıkarlarına karşı yönelmıştir. Milli baskının kaldırılması, milliyetler arasında eşitliğin sağlanması, hakim ulusun hakim sınıflarının imtiyazlarının kaldırılması, dil üzerindeki yasaklamaların ve sınırlamaların son bulması, her alanda uluslar arasında eşitliğin ve ulusal devlet kurma hakkı eşitliğının tanınması, bütün bunlar demokratik ve ilerici taleplerdir.
    --kaypakkaya--

    --kaypakkaya--
    Sınıf Bilinçli Türkiye Proletaryasının Kürt Milli Hareketi Karşısındaki Tutumu Ne Olmalıdır?

    milliyeti ne olursa olsun, bilinçli Türkiye proletaryası, Kürt milli hareketinin Türk hakim sınıflarının zulmüne, zorbalığına ve imtiyazlarına yönelen, her türlü milli baskının kalkmasını ve milletlerin eşitliğini hedef alan genel demokratik muhtevasını kesinlikle ve kayıtsız şartsız destekleyecektir. Diğer ezilen milliyetlerin aynı yöndeki hareketlerini kesinlikle ve kayıtsız şartsız destekleyecektir.
    --kaypakkaya--

    --kaypakkaya--
    Kürt milli hareketi, ezilen bir ulusun, hakim bir ulusun hakim sınıflarına karşı mücadelesi olarak ilericidir ve demokratik bir muhteva taşır. Biz bu demokratik muhtevayı kesinlikle ve kayıtsız şartsız destekleriz. Türk burjuvazisi ve toprak ağaları lehine her türlü imtiyazlara ve eşitsizliğe karşı (devlet kurma hakkı imtiyazı da dahil) kararlı ve amansız olarak mücadele ederiz. Kürt milli hareketinin bu yoldaki taleplerini de kayıtsız şartsız destekleriz.
    --kaypakkaya--

    --kaypakkaya--
    "Kendi kaderini tayin" ile "kendi kaderini tayin hakkı" farklı şeylerdir. "Kendi kaderini tayin" veya "kendi kaderini tayin etme" ayrılma, ayrı bir devlet kurma anlamına gelir. Oysa, "kendi kaderini tayin hakkı" biraz önce de işaret ettiğimiz gibi ayrılma hakkı, ayrı bir devlet kurma hakkı anlamına gelir. Komünistlerin her şart altında ve kayıtsız şartsız savundukları şey, "kendi kaderini tayin hakkı" yani ayrı bir devlet kurma hakkıdır.
    --kaypakkaya--

    --kaypakkaya--
    Lozan Antlaşması, Kürtleri çeşitli devletler arasında parçaladı. Emperyalistler ve yeni Türk hükümeti, Kürt milletinin kendi kaderini tayin hakkını çiğneyerek, Kürt milletinin kendi eğilimini ve isteğini hiçe sayarak, sınırları pazarlıkla tesbit ettiler.

    Böylece Kürdistan bölgesi iran, Irak ve Türkiye arasında bölündü.

    Burada bir noktayı daha belirtelim: Kürdistan'ın Lozan Antlaşmasıyla kendi kaderini tayin hakkı çiğnenerek parçalanması, elbette tarihi bir haksızlıktır. Ve Lenin yoldaşın bir başka vesileyle söylediği gibi, haksızlığı durmadan protesto etmek ve bütün hakim sınıfları bu konuda ayıplamak, komünist partilerin görevidir. Ama böyle bir haksızlığın düzeltilmesini programına koymak akılsızlık olur. Çünkü günün meselesi olma niteliğini çoktan kaybetmiş bir sürü tarihi haksızlık örnekleri vardır. «Sosyal gelişmeyi ve sınıf mücadelesini doğrudan doğruya kösteklemekte devam eden bir tarihi haksızlık» olmadıkları sürece, komünist partiler bunların düzeltilmesini sağlamak gibi, işçi sınıfının dikkatini temel meselelerden uzaklaştırıcı bir tutuma giremezler. Yukarda işaret ettiğimiz tarihi haksızlık, artık günün meselesi olma niteliğini çoktan yitirmiştir. «Sosyal gelişmeyi ve sınıf mücadelesini doğrudan doğruya kösteklemek» gibi bir mahiyet taşımamaktadır. Bu nedenle komünistler onun düzeltilmesini istemek akılsızlığını ve basiretsizliğini göstermezler. Bu noktayı belirtmemizin sebebi, Program Taslağı üzerindeki tartışmalarda bir arkadaşın Kürdistan bölgesinin birleştirilmesini programa koymak yolundaki isteğidir. Türkiye'de komünist hareket ancak Türkiye sınırları içindeki milli meseleyi en iyi, en doğru çözüme bağlamakla yükümlüdür. Irak ve iran'daki komünist partileri de, milli meseleyi kendi ülkeleri açısından en doğru çözüme kavuştururlarsa, sözkonusu tarihi haksızlığın hiçbir değeri ve önemi kalmayacaktır. Bütün Kürdistan'ın birleştirilmesini programımıza koymamız bir de şu açıdan sakattır: Bu, bizim tayin edeceğimiz bir şey değildir. Kürt milletinin kendisinin tayin edeceği bir şeydir. Biz Kürt ulusunun kendi kaderini tayin hakkını, yani ayrı bir devlet kurma hakkını savunuruz.

    Bu hakkı kullanıp kullanmayacağını veya ne yönde kullanacağını Kürt milletinin kendisine bırakırız. Bu nokta üzerinde ilerde tekrar duracağımızdan, geçiyoruz. (i. Kaypakkaya, Seçme Yazılar, Ocak Yayınları, Şubat 1992, sf. 196-197)

    --kaypakkaya--

    Kaypakkaya'nın kaleminden çıkmış bunun gibi onlarca yazı daha ekleyebilirim ancak gerek duymuyorum.

    sadece Son eklediğim okunsa dahi Kaypakkaya'nın aslında apo ile bir tutulması değil direk apo olarak ele alınması gerektiğinin kanıtı niteliğindedir. PKK'nın fikir babalarından biri ibrahim Kaypakkaya'dır ancak son yazısında belirttiği gibi kürt hareketinin "özgürlüğü" için kendisini değil başka bir kaypak'ı işaret etmiştir.

    Neyse en son kime mal diyorduk?
    2 ...
  5. 1.
  6. kitap okumak ve araştırmaktan aciz maldır. ona göre haksızlığa karşı gelen herkes teröristtir, bölücüdür.

    abdullah öcalan denilen yaratığın yapmış olduğu katliamları, ibrahim kaypakkaya ile aynı kefeye koyan zihniyetini sikeyim. evet.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük