tanrı da öyle ki, kadın gibi. oğlunu öldürmezsen beni sevmiyorsun demektir gibi tavırlar içinde. tıpkı bir kız arkadaş gibi: beni seviyorsan şunu yap vs.
abraham uykulu br şekilde tamam der. oğlunu alır ve dağa çıkar.
neden dağa çıkarsa. illa herşeyi dramatize edecek ya! abraham böyledir, dram kraliçesi olmasını sever. halbuki oğlan uykusundayken tek yapacağı bıçağı saplamak olacak, oğlan ölecek!
neyse tam o sırada ayıkmış tanrı gelir ve sorar: napıyorsun abraam delirdin mi?
abraam şokta. sen demedin mi gelmedin mi dün gece oğlunu dedin öldür dedin yoksa dedin beni sevmiyorsun demektir demedin mi?
tanrı: kanka sen de amma yaptın.
bu anlatım aşağı yukarı -tam çeviri değil, kendi yorumumla-, amerikalı komedyen louis ck tarafından bir stand up gösterisinde gerçekleşiyor. ayrıca louie adlı dizisinde de mevcuttur.
tanım: dini bir ritüele sebebiyet vermiş olaydır. elbette herkes inanmak zorunda değil. islam'a inanmaktan bahsetmiyorum. mucizelere, menkıbelere inanmaktan bahsediyorum. neticede bu dünya mitolojik tanrılara inanan bir dönem gördü. şimdi ineğe tapanlar görüyor. öyle işte. inanç derin mevzudur.
allah'ın elçisi olduğu iddia edilen bir insanın, sırf allah'a hediye olsun diye oğlunu feda etmesi ve oğul ismail'in de buna karşı çıkmaksızın biat etmesi durumunda varılacak sonucun iddia edildiği şekilde müdahale ile günümüzdeki kurban bayramı halini alması durumudur.
ibrahim oğlu ismail'i çok seviyor,
ibrahim allah'ı daha çok seviyor,
ismail babası ibrahim'i çok seviyor,
ismail allah'ı daha çok seviyor,
sonra allah ibrahim'den hediye istiyor,
ve ibrahim dünya üzerinde sahip olduğu en değerli varlığını feda etme kararı alıyor,
bu sevgi yumağının getirdiği duygusallık o kadar güçlü ki sayın seyirciler, bir baba oğlunun gırtlağına yapışıp onu hunharca öldürmeye yeltenebiliyor.
sonra efsanevi şekilde anlatıldığı üzere ilahi bir müdahale,