buca maçını, cüneyt çakır'ın yönettiği gaziantep maçını, fatih tekke'nin 2 sezon üst üste tam da trabzon maçları öncesinde kadro dışı kalışlarını falan unutup, mağdura yatan adamın samimiyetinden haklı olarak şüphe ediyoruz.
tek tek maçları falan boş verelim hatta sezonları da...
incelensin arkadaş ali şen fenerbahçe'si, yurdaaşen karahasan, adnan polat, mehmet cansun, ali tanrıyar hatta Selahattin Beyazıt galatasaray'ı hepsi dökülsün ...
en az 25 - 30 şampiyonluk el değiştirsin. göztepelerin, eskişehirlerin, gençlerbirliğinin, vefaların, adanasporların, zonguldaksporların, altayların çalınan şampiyonlukları verilsin...
onun dışındaki her söylem kayıkçı kavgası, boş laf.
erdoğan ailesinin çalışanı olarak kendisine futbol üzerinden gündem yaratması için direktif verildiği belli. ancak tüm hırçınlığına rağmen ortalığı karıştırabilecek zekadan yoksun...
Ergenliğinden dolayı tslilerin çok sevdiği başkandır muhtemelen sezonun 3. Haftasında tüm taraftatlarca istifaya davet edilecek ve korkaklıkla suçlanacaktır.
an itibariyle türkiye gerçeklerini söyleyen zat, siyaset yapmıyor gerçekleri söylüyor şu at gözlüklerinizi çıkartın artık beyinsiz misiniz nesiniz anlamadım.
trabzonspor kulübü başkanı olmakla akp trabzon il başkanı olmak arasındaki farkı bilmeyen biliyorsa da karıştıran insan.
nam-ı diğer trabzon kabadayısı.
kupa konusunda hemfikiriz. trabzonspor konusunda da.
ama bulunduğun makam ve mevkiyi başka makamların boyunduruğu altına sokmak ve hatta bu durumla tüm trabzonsporluları zan altında bırakmak son derece yanlıştır.
hakkında 3. sınıf mafya babası denmiş başkandır. yanlış söylenmiş 4.sınıf mafyatik kişiliktir. kendisinin söylemleri eskiden ülkücü gibiyken şimdi iktidar gemisinin yelkenine üflemektedir. akpli olanı anlarım, ülkücü olanı anlarım fakat eski ülkücü olup yeni akpli olanı anlamam ve nefret ederim.
bazen kendisini izlerken akp milletvekili falan sanıyorum.
hani kapat gözlerini, sadece dinle.
kayseri, bilemedin antep'ten akp milletvekili.
hangi parti olursa olsun, bir futbol kulübünün başkanı sıfatıyla siyasete girip yine kendi taraftarların arasında bir ayrıma yol açmak ülke başbakanını örnek almak demektir. sanane akp döneminin geçmiş 10 yılından, gezi parkından, başbakanımızdan...
sen işine baksana.
senin ne işin olur başbakanla, diğer siyasilerle.
siyaseti kullanacağız dedin, resmen alet oluyorsun haberin yok.
o değil de yakında bosingwa ve malouda akp trabzon gençlik kollarına başvuracakmış, bu haberi de buradan paylaşmak istedim.
2 dünya yıldızını trabzona getirmeyi başarmış ama görkemli bir imza töreni tertip etmeyi becerememiş başkandır. ben bir de yıldız forvet transferi bekliyordum ancak imza törenini yaptığına göre daha takviye yapılmaz takıma. yapılırsa bile en fazla cenk tosun falan alınır görkemli bir transfer olmaz.
avni akerin en azından yarısını doldurmak zor olmazdı diye düşünüyorum. bu kadar siyaset yapılacaktı madem anlaş akp il teşkilatıyla, düzenlesinler sıradan bir iftar yemeği sonrasında toplanın geçin imza törenine. eskiden bizler için yayın akışını bölüpte imza töreni için canlı bağlantı yapmazlardı. hazır böyle bir fırsat yakalamışız niye 70 milyona boş tribünler önündeki imza törenimizi izletiyoruz. ben izlemekten utandım açıkcası.
başkanın kupayı getirebileceğine inanmıyorum ama dik duruşuyla beraber sadri başkandan kalma yavşak kulüp halimiz biraz değişir diye umuyorum.
bir de umarım ben görmemişimdir; başkan ne konuşmadan önce ne de konuşmadan sonra futbolcuların elini sıkmadı. bu duruma biraz bozuldum ama inşallah ben görmemişimdir, tebrik etmiş hayırlı olsun demiştir.
edit: konuşmadan sonra yusufun zuleyhasinın deyimiyle öpmüş kara oğlanları. dediğim gibi ben görmemişim pardon başkanım.
doğruları çekinmeden açık ve net söyleyebildiği için bazı kesimler tarafından sevilmemesi normal olan trabzonspor başkanıdır. sadri şener döneminde başkanın da biraz yumuşak tavırlı kalması nedeniyle istedikleri gibi at koşturan şikecileri kaçacak delik arattıran, karşısına dahi çıkmaya korkutan adam gibi adamdır.
yaptığı açıklamalardan dolayı kendisine ufak bir onur madalyası armağan ettiğim kişilik. hayır kendi düşüncesini söyleyip, "öyle demesinler de" demek ne?
temel fıkrası gibi.
adam,bir yandan kendisine göre ters kararlar alan federasyon başkanını adeta atamayla atayan, kişiyle kurumları ayıran maddeyi cumhurbaşkanının şerhine rağmen geçiren başbakana minnettarım diyor, diğer yandan sanki iktidardaymış gibi kemal kılıçdaroğlu'na atarlanıp sandıkta görüşürüz diyor.
ulan ne cehape'ymiş arkadaş, ülkedeki her türlü boktan mesul tutuluyor anasını satayım.
futbol terörüne(!) yeni bir vizyon kazandırmaya çalıştığını düşündüğüm kişi. aziz yıldırım'a ''siteden değil, yüzüme konuşun'' gibi açıkça bir tehditte bulunmuş mesela. garibim trabzonspor'un başına adam akıllı bir başkan gelmeyecek mi ?