--spoiler--
-hocam hoş geldiniz.
+hoş buldum, evelallah aç karnına her sabah 3 kere hoş buldum diyip Karakafes otu çiğnerseniz karşıdaki size hoş gelir.
--spoiler--
Kendisi de aynı zannı taşımaya başlamış olacak ki kanal kanal gezerek doktor gibi insanlara tıbbi tavsiyeler veriyor, kür yazıyor.
Oysa bu adam yalnızca bir tüccar. Adını taşıyan bir marka var ve resmi internet sitesinde kanallarda anlattığı kürleri satıyor. Bu tür ürünler satan diğer firmaların da reklamlarında görünüyor.
Adam kimyager. Ne doktor ne botanik bilimci. Yani ne bitkiler ne de insan sağlığı üstüne zerre eğitimi yok.
Bu durumda kendisinden şifa beklemek ile homeopatiden bahseden şarlatanlar arasında fark göremediğimi söylersem sanırım gg olmaz.
Aklı başında hiç kimsenin dinlememesi, iplememesi gereken biridir. Gelin gelelim sağlık insanın aklını başından alabilen bir şeydir. Ne diyeyim, fsm kimseyi böylelerine muhtaç bırakmasın.
Ekleme: ortaya iki de rabbim sıkıştırıyor. Hem sağlık hem din... sırtı yere gelmez bu topraklarda.
bu otlarla motlarla baharatcilarda pinekleyen yasli bunaklari anlamiyorum, sanki tek şifa alternatif tipta var, iyi güzel de, bu devirde bu dogal ilaclarin bile sahtesinin oldugunu unutmayalim, neyin ne oldugunu bilmeden, kendi vucudumuzu iyi tanimadan her boka atlamak şifa değil aksine zarar getirebilir, bunu iyi bilmek lazim önce, bu kisa yoldan cat diye sifa bulayim diyen moruk efendi sadece duyduguna bakiyor, hemende iyilesecegini dusunuyor cok zeki ya, herkes akilsiz bi o akilli ve doktoru siklemiyor, modern tipi gereksiz goruyor, cuvalla parasi var, doktora gitse de meraktan gider, para vermemek icin adam gibi bir ozel doktora gitmez gavat, ya hastanenin aciline ya da saga sola agiz acarak kus beyniyle aldigi randevuyla dandik bir doktora gider, ya da bu saracoglu gibi, bir kürün , bir naturel bitkinin veya ilacin, bir hastalik veya bir rahatsizlik durumumda tüm insanlarda ayni sonucu verecegini sanan ileri zekalilara bel baglar, ama sonuc belli, sifa bulamadigi gibi insanlari sömüren bu hodbinlere de prim yaptirarak bok yoluna giderler, sagligini tehlikeye atmakta yanlarina kalir.
modern tıbbı iplemeyen, kürlerinin bi poka yaradığını insanlara gayet iyi düşündürtmüş şimdilerde din ve tüccarlığı bir araya getirmiş bir abimizdir. hayatını insanların cehaletinden kazanmaktadır.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ibrahim Kalın, tarafınsan ilk kez düzenlenen basın toplantısında Prof. Dr. ibrahim Saraçoğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a danışmanlık yapacağını duyuruldu.
fuat avni'ye göre bu saat tayyip tarafından danışman olarak işe alınmış.
Bitkisel ve koruyucu tedavi yöntemleriyle, brokolinin prostatit ve iyi huylu prostat büyümesi tedavileri için tayyip'e ilaçlar öneriyormuş.
"iyilik yap, denize at" dercesine paylaştığı mühim bilgileri olan, bitki Profesörü. neyine bok atmaya çalışıyorlar anlamıyorum, anlamak da istemiyorum.
Sahte doktor falan diyip karalamaya çalışmışlar arkadaşlar da zaten bu adam her gün programda "bakın ben doktor değil kimyagerim" diye bas bas bağırıyor. Adam bitkilerin neye fayda ettiğini, hangi oranlarla kullanılması gerektiğini söylüyor ve zaten her hastaya "doktorunuza danışın" diyerek uyarıyor. Ayrıca bahsettiği bitkiler genel olarak "ıspanak, kereviz, karabaş otu, melisa çayı, biberiye, kuşburnu, maydonoz vb" gibi bilindik, zararsız bitkiler. Adam size ilaç satmıyor para kazanmıyor. Takdir ediyorum.
sürekli böyle yeni uydurduğu şeylerle piyasada kalan profesör. tamam iyi adam hoş adam da bugün "inek sütü insanlar için değil, içmeyin" falan demiş. be adam, bunu ilk sen bulmadın, çoktandır bilinen bir bilgi bu, bunu niye böyle bu vakitte söylüyorsun ki? her televizyona çıktığında bu adamın yeni bir buluş yaptığını düşünüp bunu izleyenler var ya.
kendisi başarılı bir bilim adamıdır. bir yakınıma iki ayrı hastanede kendisinde miyom olduğu söylenmişti, ibrahim saraçoğlunun soğan suyu kürünü yaptı ve yeniden dr.'a gittiğinde *, kendisinde hiç miyom gözlenmedi, tamamen yok olmuştu ve aynı şekilde kendisinin maydanoz kürünü uygulayan bir aradaşımda karaciğer yağlanması oldukça gerilemişti.
ayrıca dr. tehşisi ve yönlendirmeleri öncelikli olması gerekenkendir ; ama bu kürlerin günlük hayatta hepimizin yediği içtiği nimetlerden oluştuğunu ve ilaçlara göre yan etkilerinin çok çok daha az olduğunu düşünürsek, denemekten hiç bir zarar gelmez. kendi çocukluğumdan hatırlıyorum,soğuk algınlıklarında hep adaçayı, ıhlamur, kuşburnu içerek ilaca gereksinim duymadan iyileşiyordum. zaten avrupa'da da bu tarz hastalıklarda önce vücudun kendi direncini kullanarak hastalığı yenmesini bekliyorlar, torba torba ilaç yazıp, ilaç şirketlerini zengin etmiyorlar.
36 sene yurtdışında kaldıktan sonra memleketin tarım,ilaç,sağlık gibi meselelerini çözmeye kendini adamış değerli kimya profesörü. kişisel web sitesinde verdiği kürler ve katıldığı tv programlarındaki tavsiyeleriyle bir çok insana şifa vesilesi olan bundan hiç ama hiç maddi menfaat elde etmeyen şifalı bitkiler uzmanı. yurtdışından ithal edilen ve genetiği ile oynanmış soyu kesik tohumların tarımımızı ve nesillerin sağlığını nasıl tehdit ettiğini ayrıntıları ile anlatıp sonunda tarım bakanlığının yerli tohum bankası kurmasına yardımcı olmuştur. yüzlerce hastalığa karşı önerdiği bitkisel kürler vardır. son zamanlarda şeker hastalığına yardımcı olmak üzere yaban mersini diye satılan kırmızı bitkinin aslında yaban mersini değilde yurtdışında ayı üzümü denilen ve tam tersi şekerli olan faydasız bir bitki olduğunu ispat etmiş ve belkide onbinlerce insanı şeker komasından kurtarmıştır. böyle insanlar ülkemizde olduğu için kanımca çok şükretmek lazımdır.kişisel web sitesi http://www.saracoglu.at/
Bu sıralar trt-1 de esra ceyhan'ın programına çıkıyor kendisi. Başka programlara katılmıyormuş teklif almasına rağmen. '' Yediğiniz meyvaların çekirdeklerini çöpe atmayın , biriktirin. Sonra piniğe falan çıkınca çayırlık , ormanlık yerlere serpersiniz. '' diyen kişi. Prof.Dr. dir ayrıca. *