akp içerisinde tek vazifesi olan ağlayıcılık ve hakaret edicilik görevlerini layığıyla yerine getiren muhteşem şahsın, tıp dünyasına yaptığı katkıya tepkilerdir.
-efendim, sayın tatlıses'i ölüm riski taşıdığı için uyutuyoruz.
-o halde sizden istirham ediyorum, uyandırmayın doktor.
-duydunuz sayın arınç'ı sakın ha uyandırmak yok!
gerçekten çok komikti olum denilecek, uyutulma işlemininin ve o yoğun bakımın ciddiyetini anlayamamış tıp dışındaki kimsenin sözlü açıklamasının tuhaflığıydı. ciddiyse çok komik şakaysa hiç komik değil.
1- tevazu göstereyim ve prim yapayım derken, çam devirdiğin için, sakın ağlayayım deme !
2- "uyuyordun diye uyandırmadım, ama hastane kapısında sana mesaj attım, neden cevaplamadın ?" demen de hiç doğru değil. ibo'nun şarjı bitmişti, yanlış anladın sen onu !
- uyandıralım mı efendim? hatta isterseniz ayağa kalkıp şöyle bir selam filan versin size?
+ uyandırın! ya da durun durun, önce ben saklanayım, öyle uyandırın. görünce şaşırsın, sürpriz olsun kerataya.
- sayın arınç, isterseniz siz de şöyle bir uzanın, kendinize gelirsiniz.
+ ya bana ne, bırakın şaşırtıcam ben ibo'yu.
- hemşireeeee..
+ yanına uzanayım bari lan!
zaytung konuyla ilgili olarak dalgasını geçmiştir. her ne kadar konu başbakan da olsa, arınçla mantıkları aynı olduğu için bu başlıkta yazılabileceğini düşündüm.
'Hastaneye ilk getirildiğinde ibrahim Tatlıses'e aspirin veren doktorlar, Başbakan'ın "gereken neyse yapılsın" talimatından sonra sanatçıyı ameliyata aldılar.'
-vatandaşı ayakta uyutan, öldürmeyip, sürüm sürüm süründüren zihniyetin ayak izlerini hastane koridorlarında takip ettim.
bilin bakalım kime ulaştım?
bülent arınç
-bunu da uyutun bir zahmet.
