ibni haldun

    17.
  1. Bazı arkadaşlar italyan ressam Raffaello Sanzio tarafından 1509-1511 yılları arasında yapılmış freski sık sık paylaşıyor. Bu fresk sanatsal bir şaheser olması bir tarafa "batı merkezli" bir hikaye anlatmadır. Freskte, ibn Rüşt dışında tek bir islam düşünürü bile resmedilmemiştir. Raffaello'nun bu tutumu sanattaki başarısının aksine düşünce tarihi konusunda tam bir kara cahil olduğunu göstermesinden de öte tipik bir haçlı zihniyetine sahip olduğunu gözler önüne sermiştir. Müslümanca bir avuntu olarak değil de tarihi bir tespit olarak söyleyecek olursak Modern batı medeniyeti, tuvaletini yaptığı helayı bile islam medeniyetine borçludur.

    Size tek bir örnek vereceğim; modern sosyal bilimlerin babası olan, 14.yy'da yaşamış Müslüman düşünür, sosyolog ve tarihçi ibn Haldun.
    Özellikle tarih alanında olayları anlatmak yerine, olayları düşünmek gerektiğini ileri süren bu düşünür tarihsel olayların yerine tarihsel nedenleri koymakla tarih felsefesinin temellerini atmış oldu. Bugün, birçok Batılı, onda, Vico’nun, Spenglerin, Montesquieu’ nün, Rousseau’nun, Sorel’in, Malthus’ün, Machiavelli’nin, Darwin’in, Nietzsche’nin düşünce tohumlarını buluyorlar.

    ibni Haldun, önce evrensel değişmeyi sezdi: Tarih bilimiyle uğraşanları yanıltan, ulusların hal ve durumlarının, günlerin ve yüzyılların geçmesiyle değişmekte olduklarını unutmaktır. ibn Haldun'a göre toplumlar da doğal varlıklar gibi doğmakta, büyümekte ve ölmektedirler.(Bu fikirle Vico ve Spengler'e öncülük etmiştir)

    Tarih, olayları anlatmak değil, olayları düşünmektir (Bu fikirle Sorel'e öncülük etmiştir)

    Toplumsal olayların kökü, ekonomik temellerde ve üretim araçlarındadır (Bu fikirle Marx'a öncülük etmiştir)

    Toplumlar arasındaki ayrılıklar, coğrafya koşullarının başkalığından ötürüdür. (Bu fikirle Montesquieu'ya öncülük etmiştir)

    Siyasal düzen, ideolojik değil, pratik olmalıdır. (Bu fikirle Macchiavelli'ye öncülük etmiştir)

    Ahlak düzeni, insanların çoğalmasıyla ilgilidir.(Bu fikirle Malthus'a öncülük etmiştir)

    Gelişme, en aşağı maddeden başlayarak, maymun ve şebek gibi hayvanlardan geçip, insana kadar yükselmiştir. (Bu fikirle Darwin'e öncülük etmiştir)

    Ahlaksızlığın ve çöküşün nedeni, kent yaşayışına geçiştedir. (Bu fikirle Rousseau'ya öncülük etmiştir)

    Gerekli olan, güçlülük ve iradeliliktir. (Bu fikirle Nietzsche'ye öncülük etmiştir)

    ibn Haldun'un fikirleri hiç de eskide kalmamıştır ve bu gün hala birçok sosyal bilimci ve düşünüre ilham vermektedir. Tek bir örnek üzerinden giderek rönesans'ın ve modern batı dünyası'nın islam medeniyeti ve düşüncesine nasıl göbekten bağlı olduğu göstermeye ve kendi öz düşünce mirasımızın zenginliğine kısaca işaret ettik. Gerisini siz kıyas edin.
    Artık "Haçlı" Raffaello'nun freskini paylaşırken bir daha düşünürsünüz ve ibn Haldun'un "Mukaddime"sine bir göz atarsınız.
    10 ...
  2. 6.
  3. sosyolojinin ve iktisatın öncülerinden. 14. yüzyıl islam düşünürü, devlet adamı ve tarihçi üstad.

    (bkz: mukaddime)
    6 ...
  4. 32.
  5. Mukaddime adlı eserinde döneminin nakilci tarihçilerine eleştirilerde bulunur. Kuru kuruya rivayetleri nakletmeye; sultan ve hükümdarların sadece hangi yılda hüküm sürdüklerini ele alan ve sosyolojik ve ekonomik açıdan elle tutulur bilgiler vermeyen kopyala-yapıştırcı tarihçilik anlayışına karşı çıkar. Tarihi rivayetlerde ordudaki asker sayılarının abartılı olduğundan ve kimi nakledilen olayların sadece ilgi çeksin diye uydurulduğundan bahseder. Okumak lazım kendisini kesinlikle, evet.
    4 ...
  6. 2.
  7. okumlamayı düşündüğüm fikir ve bilim adamı. ekonomiye ilgisi olan arkadaşlar şu yazıya da baksın. http://evonomics.com/amaz...am-smith-half-millennium/
    4 ...
  8. 1.
  9. ibn Haldun 14. yy. da yaşamış en büyük tarihçilerden biridir. Aynı zamanda da bir Tarih felsefecisi ve toplum bilimcisidir.

    ibn Haldun 1332 yılında Tunus da doğdu. Fıkıh, Kur’an, Matematik, Mantık ve Kelam eğitimi alan ibn Haldun Tunus, Cezayir, Fas, Endülüs arasında dolaşmış toplum düzeni, insanların gelenek ve göreneklerini yaşayış biçimlerini incelemiş, toplumlar arasındaki ayrılıkları görmüş ve Tarih Felsefesine böyle gözlemci ve deneyci bir açıdan yaklaşmıştır.

    Tarihsel bilginin yanlışlardan arınması amacıyla yaptığı toplumsal gözlemler sonucunda kurmuş olduğu ümran ilmiyle bugünkü sosyoloji ilminin temellerini atmıştır.Ömrünün büyük bir kısmı idari ve siyasi görevlerde geçmiştir.

    1374 yılında Afrika da küçük bir kasabaya çekilerek meşhur “Mukaddime”sini yazmıştır.1383-1406 yılları arasında Mısırda kadılık yapmış 1406 yılında burada ölmüştür.

    MUKADDiME
    ibn Haldun’un arkasında bıraktığı en değerli eseri olan Mukaddime ibn Haldun’un el-iber adlı dünya tarihinin giriş kısmıdır. Gerek el-iber’den ve gerekse diğer yazmış olduğu eserlerden daha çok ilgi görmüş ve ayrı bir kitap olarak basılmıştır.
    El-iber’in “Mukaddimesinde tarih ilminin önemine, tarih yazımında takip edilen usullerin araştırılmasına, tarihçilerin düştükleri hatalara, sahip oldukları asılsız kanaatlere ve bunların sebeplerine temas etmiş, tarih ilminin kapsamlı bir tarifini yaparak kendi tarih anlayışını ortaya koymuştur.
    “Beşeri ümran ilmi” adını verdiği yeni ve özgü bir ilim dalı kurduğunu, kendisinden önce bu alanda hiç kimsenin çalışma yapmadığını ve bu ilmi kurarken kimseden faydalanmadığını belirten ibn Haldun, güttüğü amaç ve buna ulaşmak için izlediği yöntem hakkında da sağlıklı bilgiler verir.

    iBN HALDUN’UN TARiH ANLAYIŞI

    Eski zamanlarda tarihçilik, olayı tespit etmek veya abartı dolu bir destan name meydana getirmekten ibaretti. ibn Haldun bu yöntemi yıkmış, tarih araştırmalara için yeni bir çığır açmıştır.

    ibn Haldun tarihi hükümdarların hayat hikâyelerini, maceralarını anlatmaktan ibaret görmemiş, tarihi böyle görenleri eleştirmiş, tarihi olayların doğuşuna ve gelişmesine tesir eden nedenleri tespit etmiştir. Bir felsefeci edasıyla bu işi yaparken şu iki esasa riayet etmiştir.

    1. Tarihi Kaynakları Tenkit: Bu yöntem ile gerçeğe uygun olmayan asılsız rivayetler, doğru olanlardan ayırt edilmektedir. Bu hususu Mukaddime’sinde misallerle anlatmış, rivayetlerin doğruluğunu anlamanın yollarını, bizzat kendisinin kurduğu “ümran ilmi” yardımı ile göstermiştir.

    2. Hadiseler arasındaki sebep- sonuç ilişkisinin tespiti: ibn Haldun’a göre tarihte esas kural, olayları sebep- sonuç bağı ile bir diğerine raptetmektedir. Bu demektir ki benzer hadiseleri benzer şartlar veya benzer şartları benzer hadiseler meydana getirmektedir.
    ibn Haldun’a göre tarihin bir görünen yüzü ( zahir ) , bir de iç yüzü ( batın ) vardır ve önemli olan ikincisidir. Çünkü zahir tarihçilikte olaylar birbiriyle ilişki kurulmaksızın yüzeysel bir şekilde hikâye edilmekten ibarettir.
    ibn Haldun zamanına kadar tarihçiler zahiri tarihçilik yapmışlardır. Dolayısıyla tarihçiler geçmişi eksik tanıtmış, hadiseler arasındaki sebep- sonuç ilişkisini kuramadıkları içinde olayları kopuk bir şekilde anlatmışlardır.
    ibn Haldun tarihçilerin bu yanlışını görmüş, olayların görünen ( zahir ) sebeplerinden çok batın ( görünenin arkasındaki asıl soyut sebep) yönünü araştırmıştır.

    • Ona göre tarihin en önemli yararı geçmişte yaşanmış olayların doğrultusunda içinde yaşanılan zamanı yönlendirmektir.

    ibn Haldun’a göre ;”suyun suya benzemesinden çok hal maziye benzer.” Dolayısıyla hâlihazırda ortaya çıkan bir hadise hiçbir şekilde bağlı olduğu geçmişten ait olduğu sosyal hadiselerden ayrılamaz.

    Sebebi bilmeden sonucu anlayamadığımız gibi geçmişi bilmeden de şimdiki cemiyeti bilmek imkânsızdır, “çünkü tarih hâlihazır durumun sebebi mesabesindedir”.

    http://tarihvedunya.blogs...kimdir-1332-1406.html?m=1
    4 ...
  10. 34.
  11. ibn Haldun[a] (Arapça: ابن خلدون 27 Mayıs 1332, Tunus - 19 Mart 1406, Kahire), modern tarihyazımının, sosyolojinin ve iktisatın öncülerinden kabul edilen 14. yüzyıl düşünürü, devlet adamı ve tarihçisidir. Ayrıca islam aleminde Liberalizm ilkelerini kitaplarında bulunduran ilk Müslüman düşünür. Köklü bir aileden geldiği için iyi bir eğitim aldı. Tunus ve Fas'ta devlet görevlerinde bulunduktan sonra Gırnata ve Mısır'da çalıştı. Kuzey Afrika'nın o dönem istikrarsız ve entrikalarla dolu siyasal yaşamı 2 yıl hapiste yatmasına neden oldu. Bedevi kabilelerini çok iyi tanımasından dolayı aranan bir devlet adamı ve danışman oldu. Mısır'da 6 defa Maliki kadılığı yaptı. Şam'ı işgal eden Timur ile görüşmesi bir fatih ile bir bilginin ilginç buluşması olarak tarihe geçti.

    https://tr.m.wikipedia.org/wiki/%C4%B0bn_Haldun

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2363537/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2363538/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2363540/+
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/2363541/+
    3 ...
  12. 3.
  13. Endülüslü filozoftur . Montesquieu kendisinden iklimler kuramını çalmıştır. Mukaddimesi şu anki siyasal durumlara bile çözüm getirir niteliktedir.
    3 ...
  14. 4.
  15. 18.
  16. sosyoloji biliminin kurucusu olan ve evrim teorisine en yakın yorumu yapmış olan büyük alimdir.
    3 ...
  17. 10.
  18. https://www.youtube.com/w...1cIUKGJ9FGnioVE5oTR0dbwty

    prof.ahmet arslan'ın azerbaycan'da hazar üniversitesinde ibni haldun üzerine yaptığı konuşmanın tamamı değil ama güzel bir bölümü, izlemenizi tavsiye ederim. ahmet arslan bu konuda türkiyedeki gayet yetkin bir isim çünkü doktorasını ibni haldun üzerine yapmış biri, doktorası da kitap olarak bilgi üniversitesi yayınlarından çıkmaktadır.

    ayrıca buaralar ahmet hocanın hayatını anlattığı ve çok güzel kitap ve akademisyen ismi öğrendiğim ''bir ömür düşünmek'' adlı söyleşi kitabı da 'eksi kitaplar' yayınlarından çıkmış olup okumanızı hararet ile öneririm. orada da ibni haldun üzerine konuşulan güzel bir bölüm mevcut.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük