yeni bir olay değildir. kaçak bir yapı idi ve 2 ay önce inşaatın durdurulduğu haberleri çıkmıştı. görünüşe göre siyasal islam mağduriyet yaratacak konu bulamamış ve arşivleri karıştırmaya başlamış.
istanbul Gaziosmanpaşa'nın sembollerindendi... Şirin mi şirin, derli toplu bir mimarisi vardı. Cuma vakitlerinde yetersiz olsa da cemaat bir şekilde namazını eda ediyordu. Hayırseverler tarafından devlet desteği olmadan yapılmıştı.
Çifte Minareli Cami, "Daha güzelini yapacağız" denilerek 2014 yılında yıkıldı. Cemaatin tepkisinin önüne geçilmesi adına da şantiye alanına "Yeni cami inşaatımız başlamıştır" yazısı asıldı. Aradan bir süre geçtikten sonra anlaşıldı ki caminin yerine içinde Fin hamamından, SPA merkezine kadar kapsamlı bir rezidans dikilecekti.Cami gitti yerine rezidans geldi.
Gaziosmanpaşa Belediyesi AK Partiliydi.
Son olarak Üsküdar Kirazlıtepe'deki Esentepe Camisi'ne göz konulmuştu. "Kentsel dönüşüm, çürük" derken camiyi yıkma kararı çıktı.
Caminin imamı yaşananlara isyan etti; "Bu caminin tarihi değeri vardır, çürük değildir, yazık etmeyin." Dinleyen olmadı. Belediyenin buldozerleri harekete geçince cami imamı mesleğinden atılmayı göze alarak cemaate "direnelim" dedi. Mahalleli ve cemaat direndi. Ama nafile.
TOMA'lar ve biber gazı müdahalesi geldi. Tarihi Esentepe Camisi, sabaha karşı tuzla buz edildi.
ismailağa tarikatı paralel devletçilik mi yapıyor?
bir mahalleye cami yapmak, mescit yapmak tarikatların görevi midir?
bu ülkede diyanet işleri başlanlığı var, bir yere cami yapılacaksa öncelikle cami yahut mescit yapılacak yerin müftülüğüne başvurur, müftülük de şayet uygun görürse cami yahut ibadethane yapılır.
ayrıca yine müftülük izni ile cemaat de cami yaptırma derneği kurarak cami yahut mescit inşa ettirebilir, üstelik müftülük onaylı cami yaptırma derneği girişimde bulunursa cami yahut mescit yapılacak yerde belediye tarafından uygun bir arsa ücretsiz olarak tahsis edilir.
bakınız tekrar ediyorum, belediye, cami yaptırma derneğine ücretsiz arsa tahsisi yapar.
şimdi bu olayda bütün bunlar olmuş mudur?
hayır.
ismailağa tarikatına bağlı rabıta vakfı denilen vakıf, kendine ait arazide kaçak olarak mescit inşaatına başlamış.
müftülük devre dışı, ilçe belediyesi devre dışı, büyükşehir belediyesi devre dışı, üstelik herhangi bir cami yaptırma ve yaşatma derneği de yok ortada.
kim var?
nakşibendi tarikatının halidi kolundan olan ismailağacılar var.
yok ya?
siz devlet misiniz amına koyayım? siz kimsiniz de devletin kurumlarını çiğneye çiğneye mescit adı altında inşaat yapıyorsunuz?
amaç belli.
kendi arazilerine kaçak mescit yapacaklar, sonra da mescitin etrafındaki arazilerin değeri artacak, hem cemaati tavlayıp yardım toplayacaklar, hem rant sağlayacaklar.