kerim tek çocuklu bir ailenin son çocuğuydu. ilkokulda arkadaşı olmadığı için akraba çocuklarıyla oynadı. ortaokulda arkadaşı olmadığı için ders çalışmak zorunda kaldı. lise çok iyi başladı onun için. okulun ilk gününden konuşabileceği iki arkadaşı olmuştu. metin içki içen biriydi. salih ise kumarbazdı. samimiyetleri artınca okul dışında da görüşmeye başladılar. okullarının yanındaki ilkokulun bahçesinde hafta sonları kumar oynadılar. sanayide çalışan çıraklar hafta sonu burda toplanıyor sigarasına yada parasına kumar oynuyorlardı.bizim elemanlarda onlarla kumar oynyorlardı kazanırlarsa akşam içiyorlar kaybederlerse o haftayı meteliksiz geçiriyorlardı.
kerim sınıftaki bir kızdan hoşlanmaya başladı. kızın adı lale idi. lale kumral birkızdı. pekte güzel sayılmazdı. kerim zamanla aşık oldu kıza. sabah erken kalkmak eziyet olmaktan çıkmış zevke dönüşmüştü. ama laleye aşkını söyleyecek cesareti bir türlü bulamıyordu. akşamları lalenin sokağından geçiyordu onu görmek umuduyla. ama lalenin kerimden haberi yoktu.
arkadaşları bir haftasonu yine kumar oynamaya gittiler ilkokulun bahçesine. okullarından esat da vardı orada. esat piskopattı. jiletçiydi. esat laleye aşık olduğunu anlattı bahçedekilere. metin dayanamadı ve keriminde aşık olduğunu söyledi. çok geçmeden kerimde geldi. esat kerimle konuşmak istediğini söyledi. okulun arkasına gittiler. esat laleye olan aşkını anlattı onun için adam öldüreceğini söyledi. kerime laleden uzak durmasını yoksa sonunun kötü olacağını söyledi. kerimde vazgeçmeyeciğini elinden geleni yapmasını söyledi. ordakiler sesleri duyup geldiler. bunları uzaklaştırdılar. esat uzaktan bıçağını göstererek bunu yanına bırakmayacağını söylüyordu. lalenin esattan da haberi yoktu.
kerim okulda sigara içmeyi seviyordu. spor salonunda, bahçedeki kulübenin yanında. otoparta ve en zevkli yer olan tuvalette. bir yazılı çıkışında hocadan izin alarak tuvalete gitti ve sigara içti. tam çıkacakken esat geldi ve küfür etmeye başladı kerime. kerim esatı itti ve esatın kafası duvara çarptı. esat bunuda yazdığını hesabını soracağını söyledi. günlerden cumaydı akşam üstü okul civarından geçerken esatla karşılaştı. esat kavga etmek istediğini söyledi. kerim kavga istemiyordu ama artık kaçmakta istemiyordu. karşıdaki zeytin bahçesine girdiler. çok büyük bir bahçeydi burası ortaya kadar yürüdüler. burada onları kimse göremezdi. esatla kavgaya tutuştular. birbirlerine vurmaya başladılar. esat hemen bıçağına sarıldı. bıçağı sallamaya başladı. kerim esatın karnına tekme attı. esat yere düştü bıçakta elinden düştü. esat yerdeyken birkaç tekme daha attı. esat kendinden geçti ağzı yüzü kanamaya başladı. kerim artık gitmeye karar verdi. giderken düşündü bu işin geri dönüşü yoktu artık esat mutlaka öldürürdü onu. geri döndü yerdeki bıçağı aldı. yarı baygın olan esatın gömleğini çıkardı. sonra esatın boğazına sapladı bıçağı. orda 1 saat bekledi esatın ölmesini korkuyla izledi. bir sürü sigara içti. esatı öldüğüne emin olunca gömleği giydirdi ve kemeriyle onu ağaca bağladı. yerdeki kanın üzerini ileriden kum getirip kapatı. yerdeki izmaritleri topladı ve oradan ayrıldı.
bıçağı sulama kanalına atmayı düşündü ama su yoktu kanalda. yakınlardaki bir camiye gidip elini yüzünü yıkadı. bıçağı şehrin ortasından geçen nehire atmaya karar verdi. üzerini temizledi. biraz dinlendi. bıçağı nehre attı. vakit ilerlemiş kavganın izleri silinmişti yüzünden. ama çok korkuyordu. hapse girmekten, ailesini yanlız bırakmaktan belkide yanlız kalmaktan. eve geldiğinde babası nerden geldiğini sordu. arkadaşlarıyla maç ayptığını söyleyince ses etmedi babası. hemen odasına gitti ve yatağına uzandı.
o gece hiç uyumadı. esatın bulunup bulunmadığını merak etti. sabah oluyordu artık. evden çıktı ve esata bakmaya gitti. hava daha tam aydınlanmamıştı. korkarak zeytinliğe girdi. yavaş yavaş ilerledi. iyice baktıktan sonra esatın cesetini gördü daha bulunmamıştı. hemen geri döndü. başka bir yoldan eve geldi. o gün cumartesiydi pazar ve pazarteside evden çıkmadı. korkuyordu ve uyuyamıyordu. her an polis gelecek beni götürecekler diyordu kendi kendine. salı sabahı okula gitmeye karar verdi.
okulda herkes bu olayı konuşuyordu. biri gelip olayı anlattı kerim çok şaşırdı. sanki ilk kez duyuyordu. ama şüphelenmelerini istemiyordu. polis herkesi sorgulayacaktı. ilkokulun bahçesinde kavga ettiklerini duyarlarsa ilk şüpheli o olur kesin tutuklanırdı. polis olay saatinde nerede olduğunu sorsa ne cevap verecekti. kafası allak bullak olmuştu. arkadaşları akşam barajda içeceklerini söylediler. ya sarhoş olup her şeyi anlatırsam diye korktu. evden izin alamam deyip gelemeyeğini söyledi.
esat cumartesi öğleden sonra bulunmuştu. üzerinde kan izi yoktu. boğazı kesilmiş pantolonunun kemeriyle ağaca bağlanmıştı. oturur vaziyetteydi. polise göre gece 12 - 1 arsı öldürülmüştü. daha önce görenler olmuş sarhoş sanmışlar. zeytinliğe kuş avlamaya gelen çocuklar bulmuş. polis ne iz bulabildi ne de bıçağı.
kerim ifadesinde gece 12 de evde olduğunu söyledi. gerçektende evdeydi. kimse ilk okuldaki olaydan bahsetmedi. çünkü kimse kerimden şüphelenmedi. kerim bir ay korkarak yaşadı. her zaman yaptığı şeyleri yaptı şüphe çekmemek için. yine içki içti kumar oynadı.
aradan 3 ay geçti yaz tatili geldi. çarşıda metin le karşılaştı. metin baraja gidip içelim dedi. oda kabul etti. metinde babasının arabasını vardı. yoldan içki alıp baraja gittiler. en kuytu yere durup içmeye başladılar. sarhoş olunca kerim esatla ilk kavgasını anlatmaya başladı. metin de zaten şüphelendiğini ama söylemediğini söyledi. katilin muhtemelen KERiM olduğunu söyledi. kerim şok oldu. ya başkalarına da anlatırsa ya polis duyarsa. kesin öldürürler beni... ama kararını vermişti METiNi öldürmek için. metinin sarhoş olmasını bekledi. kendi yavaş içiyor metini teşvik ediyordu. metin sarhoş oldu ve sızdı. kerim onu arabaya taşıdı. şöför koltuğuna oturttu. eline poşet geçirdi ve arabayı uçurumdan baraja itti. etraftaki şişeleri topladı. zaten yoldan kimse göremezdi burayı. hava kararmaya başlayınca şehre doğru yürüdü. şehir zaten 5 km yakınlıktaydı. normal yoldan gitmedi. şehre yaklaşınca şişeleri etrafa fırlattı.
şehre gelmişti artık. yoldan bir votka aldı evlerine yakın bir parka geldi. park kalabalıktı. tenha bir masa bulup oturdu. votkayı içti sarhoşluk ve yorgunluk bastırınca sızdı kaldı masada. sabah uyandı ve eve gitti. evde kimse yoktu. duş aldı ve uzandı. babasını aradı babası bir akrabalarının düğünü olduğunu bir gün önce geldiklerini söyledi. birden aklına metin geldi ve onun için çok üzüldü. evden hiç çıkmadı radyoyu açtı ve yatağına uzandı. bir gün sonra salih geldi onunla oturdular evde salih metini aradığını ama telefonunun kapalı olduğunu söyledi. kerimde bir haftadır metini görmediğini. ailesi köyden gelince arabayı alıp baraja gitti. arabayı ağaçların arasına durdurdu. olay yerine gitti ama ne metini nede arabayı göremedi. 1-2 gün sonra şehirden uzaklaşmaya karar verdi. en uygun yer bağ eviydi. uzun zamandır kimse gitmemişti buraya. babasına çok sıkıldığını anlattı ve arabayı istedi. babası vermedi arabayı. amcasını aradı ondan istedi ve amcası yarın verebileceğini söyledi. babasından yüklü miktar para aldı. amcasının arasını aldı. bu arada metinin babası aradı. ne söyleyecekti çok korktu ama açtı telefonu. adam metini sordu eve uğramadığını söyledi. kerim yaklaşık 10 gündür görmediğini söyledi ve kapattı. alışveriş yapıp yola koyuldu.
bağ evi şehre 30 km uzaklıktaydı. etrafta meyve ağaçları aşağı taraflarda üzüm bağları vardı. geleli 12 gün olmuştu. sabah erkenden kapı çaldı. gelenler polisti. ne olduğunu sorduğunda gidince öğrenirsin cevabını aldı.
şehre gelene kadar hayatı film şeridi gibi geçti gözünün önünden. sıçtık diyordu kendi kendine sıçtık. polis her şeyi öğrendi yakacaklar beni diyordu. polis merkezine gelince salihinde orada olduğunu gördü. bu onu rahatlattı. metinin babası şikayetçi olmuştu kerim ve salihten. polis sorgusunda metinin nerede olduğunu, nereye gitmiş olabileceğini en son nezaman gördüklerini sordu. bunlarda yaklaşık 1 ay önce gördüklerini ve nerede olduğunu bilmediklerini söylediler. 3 gün nezarette kaldılar. hep aynı sorularla sorgulandılar. çıkınca beraber bağ evine gittiler. 2 hafta kalıp geldiler. metin bir türlü bulunamadı.
yaz bitti okullar açıldı. kerim derslere önem vermeye başladı. artık kumar oynamıyor ara sıra içki içiyordu. büyük aşkı laleyle konuşmaya başlamış hayatı çok güzel olmuştu. sanki 2 cinayeti o işlememişti. lise 2 çok başarılı geçti. laleye aşık olduğunu itiraf etti. lale'de ondan hoşlanmıştı. aşkın zirvesinde yaşıyordu. ayakları yere basmıyordu adeta. aşklarını gizli gizli yaşıyorlar. kimseye belli etmiyorlardı.
lise 3. sınıfta dershaneye gitmeye başladılar. ikisi farklı dershaneye gidiyordu. lale sınava kadar görüşmeyelim demeye başladı. kerim çok sinirlendi ama mecburen kabul etti. 2. dönem yeni başlamıştı. cumartesi sabahı kerimin telefonu çaldı. okuldan ismail diye biri arıyordu. kerimin laleye aşık olduğunu biliyordu ama sevgili olduklarından haberi yoktu. kerime lalenin okuldan kaan diye biriyle kütphanede buluşacağını, kaanla lalenin sevgili olduklarını söyledi. kerim çıldırdı ismaile beklemesini söyledi. kütüphaneye gitti. beklediler lale ablasıyla beraber kütüphaneye girdi ama kerimi görmediler. az sonra kaan da geldi içeri girdi. kerim 5 dakika bekledi. sonra içeriye girdi ve camlı alanın dışından onları izledi. lalenin ağzı kulaklarındaydı. kerim geri geldi. ismaile gitmesini söyledi. artık onu sevmiyorum onunla işim olmaz dedi. ismail gittikten sonra kerimde gitti eve. kafasını duvarlara vurdu ama nafile.
laleye hiç bahsetmedi gördüklerinden. o hafta sııftan dışarı pek çıkmadı hep gördüklerini düşündü. tuvalette kaanla karşılaştılar hiç bir şey demedi kaana. cuma akşamı amcasını aradı yarın araba lazım olduğunu söyledi. amcası tamam dedi.
cumartesi arabayı aldı. evdende kurbanda keçilerini bağladıkları ipi aldı. laleyi aradı evlerinin 2 sokak ilerisine gelmesini söyledi. laleyi bekledi gelince arabaya binmesini söyledi. lale nereye gidiyoruz diye sürekli soruyordu. kerim hiç konuşmuyordu. şehrin dışına çıktılar . arabayı tarla yoluna sürdü. epey uzaklaşınca durdu. arabadan indiler. kerim kütüphanede gördüklerini sordu. lale cevap veremedi. kerim laleye bir tokat attı. lale artık onu sevmediğini, onunla olamayacağını kaandan hoşlandığını söyledi. kerim çıldırdı laleye yumruk vurmaya başladı. lale bayılmıştı. kerim lalenin ellerini ve ayaklarını bağladı. ağzınada bez tıkadı arabanın bagajına yatırdı. hava kararmıştı. ne yapacağını bilemiyordu. arabayı şehre doğru sürmeye başladı. ehliyeti olmadığından polis yakalar diye de korkuyordu. çevre yolundan dolaştı mezarlığa geldi.
arabadan indi etrafa bakındı kimsecikler yoktu. duvardan atladı bekçiye baktı o da uyuyordu. arabanın yanına geldi bagajı açtı lalenin hiç hali kalmamıştı. ağlamaktan gözleri kıpkırmızı olmuştu. laleyi omuzuna aldı duvara yaklaştı duvarın öbür tarafına indirdi. kendide atladı. etrafta açık mezarlar vardı birinin içine atıp canlı canlı gömmeyi düşündü ama vazgeçti. kıpırdayacak hali kalmayan laleyi bir ağacın gövdesine yasladı. ellerini ve ayaklarını çözdü.orda bırakmayı düşündü ama artık çok geçti. ipi ağacın dalına attı bir ucunu laleni boğzına bağladı. ipe asıldı lale havaya kalktı çırpınmaya başladı. ipi ağacın gövdesine bağladı. ağacın dibine oturdu. lale ölene kadar bekledi. içtiği sigaraların izmaritlerini topladı cebine koydu. laleyi ağaçtan indirdi. ipi çözdü ağzındaki bezi çıkardı. laleyi boş bir mezara yatırdı. sonra yanağından öptü. duvardan atlayıp arabaya bindi şehrin başka bir tarafından 2 şişe bira aldı arabayı yüksek bir yere durdurdu biten aşkını kutladı.