Oldukça farklı tarzda çekilmiş yer yer belgesel hatta amatör çekim havası veren harika bir film. Karşılıksız sevginin, dostluğun, mutluluğun resmi adeta. Sevmenin duygu işi olduğunun, zeka ile sevme arasında bir bağ olmadığının -ki zaten bu bağ varsa o zaman o ilişkinin sevgi değil de çıkar ilişkisidir- olduğunun kanıtı olan bir film. sean penn ve Dakota fanning mükemmel oyunculukları daha da büyütmüş filmi. Aynı anda hem gülüp hem ağlamadıysanız bu filmin bunu yaptırabilir. Her anne babanın izlemesi gerek bence.
"tek ihtiyacımız sevgi" sloganının hakkını eksiksiz veren filmdir. herşeyden önce insan sevgisinin ne demek olduğunu hatırlatır bizlere. sonrasında da beklentisiz, katıksız sevginin. evlat sevgisinin nasıl bir duygu olduğunu anlarsınız bu filmi izlediğiniz zaman. cocukları neden bu kadar çok sevdiğinizi de. inancın; zayıflıktan düşünceye bile iz bırakmadığı ihtimalleri, bütün acımasız gerçekleri nasıl yerle bir ettiğine şahitlik edersiniz. belki de hayatınızda ilk ve son defa daha doğmamış kızınız için ağlarsınız bu film sayesinde. ve ileride bir kızınız olduğu zaman ona, "sana olan sevgimi, daha sen doğmadan yıllar önce, o zamanlar genç olan gözlerimin yaşıyla yeşertmiştim zaten." diyebilirsiniz. bütün bunları bir kenara bırakın, eğer herhangi bir yerinize dokunursa, adam eder bu film sizi. tek ihtiyacı sevgi olan bir adam...
duygu dolu bir filmdir. filmin müziklerini dinlemekle filmi izlemek arasında gidip gelinir.
--spoiler--
en etkileyici sahnesi ise, lucy okuma öğrendiğinde her zaman babasının kendisine okuduğu masalı okur ve babasının takıldığı yerde o da durur. lucy yedi yaşını geçmiştir, durması okuyamadığı için değildir...
--spoiler--
insanın ölmeden önce mutlaka izlemesi gereken filmlerden bir tanesidir.her sahnesinde içinizi sıcak bir burukluk saracaktır. başrol oyuncuları resmen döktürmüştür. dakota fanning olağanüstü şekerdir. al kucağına sık yanaklarını öp öp dur kıvamındadır. sean pennforrest gumpı hatırlatmıştır "tom hanks de bu role cuk otururdu" diye düşünmeden edemiyor insan.
sean penn' in tam bir oyunculuk dersi verdiği filmdir, tom hanks ile kıyaslanması normaldir tabii ki ancak hanks çok gerilerde kalır sean penn' in performansının yanında...
oynadığı rollerin içinde kaybolan adam sean penn'in başyapıt oyunculuklarından bir tanesini sergilediği film. "otistik insan" teması altında sevginin en ilkel, en katıksız, en hesapsız, en gerçek hali vardır bu filmde.
--spoiler--
"all you need is love!"
--spoiler--
sinemayla ilgilenmek isteyenlere sean penn ismini duyup kimdir diye merak edenlere tam bir sean penn dersidir. Öyle bir derstir ki ilk bu filmde sean penn izlememiş bir genç sinemasever bu filmden sonra google'a sean filmleri yazdıracak kadar harikulade bir performanstır. Güzel konulu, güzel senaryolu, güzel akışlı, güzel soundtracklı bir film.
Zeka yaşı 7 olan bir adam ve kızının hayatı anlatılıyor. Çok iyi anlaşsalar da çocuk babasının hareketlerinden utanıyor ve devlet kızı başka bir aile vermek için kolları sıvıyor. 7 yaş zekasında da olsa babanın babalığını yapmak için gösterdiği gayret '' erol taş'ın kalbi benim kalbimin yanında pamuk şekeridir.'' diyen duygusuz adamın bile içini ağlatır. Eğer siz o kadar da duygusuz değilimdir diyorsanız selpak olsun...
Rain man, forrest gump baş rollerinin Oscar almış ve penn'in oscar almamış olması sakın kafanızda başka denklemler kurdurtmasın. sırf bu roller Oscar getirir mantığına gitmesin diye verilmemiştir...
izleyenin içini delip geçen, ve sean penn'in oyunculuk dersi verdiği başka bir film. dandik concik filmler yerine tavsiye edilebilecek süper film. bir diğeri için ise;
(bkz: 21 grams)
sean penn'in oyunculuk dersi verdiği filmdir. filmde özürlü bir karakteri canlandırmıştır, bu performansı ile oscar kazanmıştır. çocuk oyuncu dakota fanning'in de çok iyi bir performans sergilediği filmdir. filmin içerisindeki dram ise ayrıca alkışı hak eder. izlemeyenlere şiddetle tavsiye edilir.
öneri: yanınızda bir kutu peçete bulundurun zira ağlama olanağınız yüksek.