iğrenç fıkralar

    6.
  1. okunduğu veya dinlendiği zaman ilk anda komik gibi gelen, fakat kısacık bir süre içerisinde iğrençliği ortaya çıkan fıkralardır.

    temel bir gün Fadime'yi arayıp "Fadime, bu akşam bizim eve gel. evde kimse olmayacak." der.
    fadime, akşam eve gelir. kapıyı çalar, çalar ama kimse açmaz.

    örnektede görüldüğü üzre, bu fıkraların pek de gülünecek yanı yoktur.
    6 ...
  2. 12.
  3. bir örneği var ki gerçekten öyle böyle değil.

    adamın biri doktora gitmiş "doktor bey boynumu şöyle yana doğru eğince boyun damarlarım çok fena atıyor" demiş.

    doktor da "atmaması lazım ya" demiş.

    adam "peki" deyip çıkmış ve at maması aramaya koyulmuş.

    bu kadar. var mı bundan beteri? *
    4 ...
  4. 8.
  5. okula aniden müfettiş gelir ve 1. sınıflardan birine girer, bir öğrenciyi ayağa kaldırır.
    -oğlum aklına gelen ilk tek heceli kelimeyi söyle
    +tik
    -aferin yavrum adın ne ?
    +tüleyman
    4 ...
  6. 24.
  7. iki kadın sessizce oturuyormuş.
    2 ...
  8. 3.
  9. temel uçağa binmiş etrafına bakmış ve ingiliz, alman, japon kod adlı fıkra kahramanlarını göremeyince aşağı inmiş.
    2 ...
  10. 10.
  11. * *
    anlatanı kendinden soğutan fıkralardır.
    misal;
    temelle dursun kazı yapmış, kaz ölmüş.
    2 ...
  12. 20.
  13. Eğitmen doktor senenin ilk günü tıp fakultesi ögrencilerini etrafına toplamıs, bir kadavranın başında derse başlamıs.
    Bakın arkadaslar, tüm doktorluk hayatınızda önem vermeniz gereken iki nokta vardır:
    Birincisi; kesinlikle ve kesinlikle iğrenmeyeceksiniz der ve parmağını kadavranın kıçına soktuktan sonra ağzına sokar!
    Sonra da ögrencilere dönüp, haydi bakalım aynısını yapın der.
    Ögrenciler sırayla aynı hareketi tekrarlarlar.
    Bu arada kusanlar ve hatta bayılanlar olur.
    Bitince eğitmen doktor konuşmasına devam eder:
    ikinci önemli nokta ise DiKKAT dir der..
    Ben biraz önce kadavranın kıçına işaret parmağımı, ağzıma ise orta parmağımı sokmuştum ....."
    2 ...
  14. 1.
  15. hemen fıkraya gireyim
    malum bir ingiliz, bir fransız ve temel hazır beklemektedir. bu fıkrada bunlar bir yerde cin görürler. cin ne istediklerini sorar. dileklerini yerine getirirse onları düzecek, şayet getiremezse onların baska dileklerini yapıp, düzmeden bırakacaktır. fransız altın saray ister cinden, cin hemen yapar ve fransızı oracıkta düzer. ingiliz altın stadyum ister ve cin stadyumuda yapar ingilizi de. daha sonra sıra temele gelir. aynı soru temele sorulur. temel'in ise dileği oldukça güzeldir:
    "ossuruğumu tut, kırmızıya boya".
    2 ...
  16. 23.
  17. Temel bigün uçağa binmiş. Uçakta ingiliz fransız bir de alman varmış. Son anda alman olanın işi çıkmış uçaktan inmiş, fıkrayı iptal etmişler.
    1 ...
  18. 17.
  19. temel bir bara girmiş bakmış içerde alman, ingiliz, fransız oturuyor. demiş ki; ula yine mi siz!
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük