sarıkamış osmanlı rus savaşında soğuktan donarak ölmekten kurtulan çok az sayıdaki askerlerimiz bunu nasıl başarmıştı?
çok basitti aslında. hayat veren bir kor ateş sayesindeydi. kurumuş ağaç mantarı olan bu yakıtı tutuşturup bir kav elde ediyorlar ve sigara tabakasına benzeyen küçük el sobalarının içine kapatarak kah ellerine, kah koltuk altlarına, kah kasıklarına koyuyorlardı. işte, kor ateş gibi hayat veren ince bir nüanstı hayatlarını kurtaran.
işte sen türbanlı güzel dilber: her ne olursa olsun türbanın senin ne güzelliğini ne de ateşini gizleyebiliyor. çünkü tam merkezinde toplanan ateş siyah dantelli çamaşırının arasından atom enerjisi gibi bütün yüzünden ve en önemlisi gözlerinden bana doğru adeta akıyor. bu ateş boşa gitmemeli ve değerlendirilmeli. yoksa, tam tavında yanarken üzerine atılan suyun bıraktığı kalıntı gibi olursun alimallah! töbe de...
şimdi kendini bırakırken bana ellerin ve dudaklarındaki sıcaklık siyah türbanına tezat bir gül gibi koyu kırmızı...ve tam merkezindeki ateşi emen bir canavara dönüştürdün beni.
...(saatler sonra)...
+ lütfen üfle. gökyüzü bak masmavi. hadi üfle küllerime..uçur..yok et beni!
cinsi sapık bir yazarın, başı açık veya kapalı fark etmeyecek bir bayan hakkında kurduğu sapık düşüncelerdir. 'senin annen, bacın, namusun yokmu, biri aynı düşünceleri senin annen veya bacın hakkında düşünse hoşuna gidermi' denilesi yazarın açtığı başlıktır. güzel ülkem bunlarla doluysa işte asıl şimdi bitmişizdir.