gerçekten değerse ağlarım. yoksa yok manitam terketti hıçkıra hıçkıra ağladım, yok acıklı film izledim hıçkıra hıçkıra ağladım falan filan... üzülürüm duygulanırım ama hıçkıra hıçkıra ağlamak? ıı-ıhh. en son anneannem ölüm döşeğine yattığında hıçkıra hıçkıra ağlamıştım.
7 yaşımdayken. 14 yıl önce.
kalbim o kadar kırık ki..ruhum dayak yemiş gibi, gözlerim hep hüzünlü..şu an en çok istediğim ve beni rahatlatacağını bildiğim tek şey yorganı kafama çekip hıçkıra hıçkıra ağlayabilmektir.
durduramaz insan kendini. yer, mekan, zaman önemini yitirir o an. sonrasında uyuşturucunun düşüşü gibi bir his kaplar ağlayan insanı. ağlama sonrası karar anıdır; en sağlam ve cesur kararlar o anda alınabilir.
bir erkeğin başına geldiyse asla duyulmasını istemeyeceği şey. öyle bir hüzündür ki hıçkırmaktan nefes alıp vermekte zorlanıcak şekilde çok ama çok içten ağlarsınız. o erkeği öyle görmek sizi ondan soğutur o erkek kendini öyle görse erkekliğine söver. bu ağlamak diğerlerine benzemez ağlamaktan öte bir şey bunu herhalde ailenizden birini kaybettiğinizde yaşayabilrsiniz ancak* ya da yıllardır beraber olduğunuz sevdiğinizi kaybettiğiniz anladığınız an... çaresizlik duygusu şiddeti gittikçe arttırır. evet bu erkeğe hiç yakışmaz gözyaşı dökmesi çok doğal bir şey olsa da hiç yakışmaz. ama asıl önemli olan şudur ister erkek ister kız olsun sevdiğin gitmesin diye ağlamamalı o gittiği için ağlamalı. sevmek başka bir şeydir o istemediği halde onun kölesi olmak kendini küçük düşürmek başka bir şey. sevdiğiniz ikiniz için her şeyi yapın ama onun size olan sevgisi bittiyse sadece gidin. en doğrusu onurlu bir şekilde gitmektir. sevene yakışan budur.
içi öyle bir rahatlatır ki özellikle ''şurama öküz oturdu yeminle'' dediğimiz zamanlarda o öküzü olduğu yerden kaldırır. canımız yanıyorsa hafifletir.
zaten; (bkz: ''insan acısını tazeyken yaşamalı'')
Millet o anırmanızı duymasın diye duştayken yapılmasını tercih ettigim olaydır. Sularla birlikte akıp gider gözyaşları, dertler.. (bkz: çok yönlü arınma)
Olumsuz giderken her şey insan güçlü sıfatından cıkmamak icin aglamaz bile. Neticede bizlere aglamanin zayiflik göstergesi oldugunu empoze etmisler. Gunlerce, haftalarca icimize atariz ve öyle bir an gelir ki sadece gözümüzün üstünde kasimizin olması aglamamıza hatta hıckira hıckira aglamamıza sebep olur.
Bi tür vücudu rahatlatmaktir aglamak, bazende bir tepki. Sebepleri cok farklı olabilir ama aglayan insan savunmasızlıgi hep aynıdır.
sevdiğinizle ettiğiniz büyük kavgalardan sonra, yüksek dozda sinir ve yaklaşmakta olan ayrılığa isyan neticesinde gerçekleştirdiğiniz elim olaydır. bazen ağlamaktan nefesiniz kesilir, baş ağrıları saplanır ve içinizden taşmakta olan gözyaşlarınızı tutamazsınız. saçlarınız beyazlar, yaşlanırsınız. hele bir de sevdiğiniz, size ettiği hakaretler eşliğinde arkasını dönüp çekip gidiyorsa; umursamazlığı hıçkırıklarının katsayısını arttırır.
bazen sadece ufak bir hareket sonucu oluşur mesela bataryayı bir türlü takamazsınız telefonunuza.
sonra ne varsa dökülmeye başlar içinize biriktirdikleriniz en ufak bi başarısızlığınızla birlikle artık kaldırılamaz hale gelir.
önce ağlamaya başlar sonra hıçkırarak yastığa kafanızı bastırıp bağırarak ağlarsınız. sonra durulur sakinleşirsiniz sizi bu denli ağlatan şeyler küçülür gözünüzde.