"hırsızlık yapan erkek ile hırsızlık yapan kadının ellerini kesin. bu hüküm, yaptıklarına karşılık allah ın koyduğu bir cezadır. allah, çok güçlü, işini sağlam yapan ve yaptığında bir hikmet bulunandır."
denilmiş fakat arapça'dan türkçe'ye çevirilen cümleler kelime kelime tutmayacağı için burada bir yanlış anlaşılma söz konusudur. burda geçen el kişinin elleri değil onun gücü, işi anlamına gelir. yani aslında anlatılmak istenen hırsızlık yapan kişinin görevinden alınmasıdır.
araştırma yapmadan üstünkörü konuşmak herkesin işine gelir, bazı şeyler hakkında kesin hüküm vermeden bir üzerine düşünmek en iyisidir.
hastalıklı zihniyet ürünüdür. uygulanmasını destekleyen de en uygulayan kadar hastalıklıdır.çok yakın bir zamanda da kız çocuklarını diri diri toprağa gömmeye başlarsınız. hırsızlığı sadece eve girip eşya çalmak zanneden dar görüşlü , at gözlüklü insanların devleti çatır çatır yiyip oğluna gemi alanların neresini keseceği merak konusudur.ama yok herkes gücünün yettiğine bulaşır efendim. ancak sözlüklerde orda burda deli gibi bağırırsınız orası burası kesilsin diye.
çözümü kesmek midir? bu adam neden çalıyor? topluma kazandırılabilir mi acaba diye düşünüp de kim uğraşacak şimdi.
birisi bana kesilen organlara rağmen neden hala iran'da hırsızlığın devam ettiğini açıklasın. yoksa büyük bir çoğunluğun aptal olduğunu düşünmeye başlayacağım.
mensup olduğu çete tarafından dilencilik departmanına atanacak elemandır, liderleri ise içişleri bakanlarının oğulları ile kalbur üstü ortamlarda dostluk tazelemeye devam edecektir.
onun da mı eli kesilecek, ulan cezanın hafifini görmeyen ağırını neden görsün, keseceğin el en fazla an itibariyle hapiste olan beceriksizlerin ki.
ha o zaman adalet daha iyi işleyecekti pardon, aynı cemil çiçek'in olay çıkaran yeğenine takibat yapılamaması örneğinde ipuçlarını gördüğümüz gibi değil mi?
sözlükte hırsızların bolluğunu gösteren başlık. yok eğer hırsız değilseniz, size ne götü mü kesiliyo başı mı kesiliyor?
Not: iki ay evvel evime giren hırsızı yakalarsam kolunu kesmekten beter edeceğim. bütün emeklerimi çalan piç masumdur malı çalınan ben suçluyum öyle mi? ha piç yüzünden ev sahibine zorla demir parmaklık yaptırdım. hem de evde uyurken girecek kadar arsız bu hırsızlar. başınıza gelmeden ahkam kesin.
hırsızın kolunun kesilmesine karşı olan herkesin başına hırsızlık felaketinin gelmesini cenab-ı haktan diliyorum. amin. (bakalım o zaman ne diyeceksiniz)
ancak ve ancak 1500 yıl önce yaşayan insanların o zamanın şartlarına göre uydurabilecekleri zamanımıza göre oldukça ilkel kalan cezalandırma usulünün kurbanı. üstün bir varlığın yani ulu yaradanın büyüklüğüne hakarettir bu cezayı uygulamak.
potansiyel hırsızlar için son derece caydırıcıdır. hırsızlık yapmanın gelir dağılımının adaletsizliğiyle, işsizlikle, sosyal yapının çürümesiyle filan alakası yoktur. bu düpedüz alçakça bir davranıştır, başına gelmeyenin anlaması zordur ve hırsızlık yapmayı düşünenler için caydırıcı olması açısından cezasının çok ağır olması gerekir.
burada amaç caydırıcılıktır, vahşet söz konusu değildir, toplumun esenliği için yapılan bir harekettir. örnek olarak, kangren olan bir el kesildiğinde vahşet olmuyor, çünkü amaç orada kişiye acı çektirmek değil, aksine kişinin acısını dindirmek.
anlık ve sadece o insan için düşünüldüğünde korkutucu gelse de daha uzun vadeli ve mantıklı düşündüğünüz zaman aslında o kadar da trajik olmadığını görebileceğiniz durum..
evet, vahşice..ancak bazı şeyler de unutulmamalıdır ki örneğin bu onların yazılı kanunu..
üstelik hep biz demez miyiz, bunun gibileri ibret olsun diye asacaksın, kolunu keseceksin, elini keseceksin diye..
herşeye rağmen faili bir suçlu olduğuna göre üzerinde fazla durmak da yersizdir..
aldığı ceza meşru birşey yaptığını kanıtlamaya yetmeyen insandır. en nihayetinde hırsızdır, kabul edilen yargılama sistemine göre eli kesilir, gözü bağlanır, hapse atılır. ama hiç bir ceza onun yaptığını meşru kılmaz.
çalınan şey 0,87 gram altından fazla değerde olacak;
her dinde kıymetli olan ve durmakla bozulmıyan bir mal olacak;
sahibinin mülkünden, yani başkalarının izinsiz olarak açmaları veya girmeleri yasak olan yerden alacak;
hepsini bir defada gizlice alacak;
mal sahibi de dava edecek.
ceza gerektirmeyen haller:
Et, sebze, meyve, süt, çalmak. Çünki, bunlar, zamanla bozulur.
Kıymetsiz olan, parasız ele geçebilen, odun, ot, balık, kuş, tavuk, av hayvanı, kireç, kömür, tuz, saksı, cam, ekmek, süt, her türlü yiyecek, içkiler, çalgılar, haç, oyun aletleri, kapı, camiden ayakkabı, Kur'an-ı kerim, çocuk, her çeşid kitap ve köpek çalmakla, mezar soymakla, çölde saklı malı çıkarmakla, türbeyi, umumi yerleri, vakıf ve hazineyi soymakla, alacaklısından alacağını veya benzerini çalmakla had lazım gelmez
Babasının veya kendisine bakması lazım olanın evinden çalarsa kesilmez.
bir hırsız, çaldığı şeyi evden çıkarmadan yakalanırsa kesilmez.
tespit ve tatbik şu şekilde olur:
Hırsızlık, çalanın bir kere söylemesi veya iki adil erkek şahidin haber vermesi ile belli olur. Soruşturma yapıncıya kadar, sanık haps olunur.
zorunlu edit: dünyada bu cezayı sağlıklı ve doğru şekilde tatbik edecek bir ülke olmadığından, islamiyeti kendi kafasına göre yorumlayan ülkelerdeki cezalar ve bu cezaların uygulanma şekilleri sadece, islamiyete gözü kapalı sövmek isteyenlerin ekmeğine yağ sürmektedir, asıl hali ile alakası yoktur!
allah'ın getirdiği kuraldır. yorumlamak elbette biz aciz kullarına düşmez, ancak nacizane düşüncem, zaten bu cezanın yaptırımı suçun işlenmesini önler niteliktedir. ayrıca bir kıza tecavüz edip öldüren birisini idam etmek ne kadar doğalsa, ve insanların içi az da olsa ferahlıyorsa, hırsızlık suçunda da böyledir.
yani vay efendim vahşi bir uygulama diyenler, sizin evinize hiç hırsız girdimi? yıllarca emek verip, para biriktirip aldığınız arabanız bir gecede buhar oldu mu?
ya da en ufak birşeyiniz çalındığında nasıl hissettiniz? bunlar başınıza gelseydi o zaman belki anlardınız. bu ceza çok güçlü bir suç engelleyicidir. sonuçta kimse elini kaybetmek istemeyeceği için hırsızlık suçuda neredeyse ortadan kalkacaktır.
sonuç olarak, hırsızlık yaptığı için eli kesilen insan; hırsızlık yaptığı için eli kesilmiş olan insandır. bu kadar basit...
hırsızlık yapanların ülkem karakollarında yalnızca ifadesi alınarak serbest bırakılmasından daha iyi bi uygulamadır bence. şeriata karşı olacam diye hırsızlık yapanları masummuş gibi savunmak da kör ideolojilerin ortaya çıkardığı zihniyetin ürünü olsa gerek.
Cezalar kişiyi topluma tekrar kazanmak için verilir. Hukukta toplumun mutabık olduğu kurallara uymayanların cezalandırılma amacı, o suçu işleyen kişinin tekrar topluma adapte olarak, toplumla birlikte uyum içinde yaşamına devam etmesinin sağlanmasıdır. başka bir deyişle suçu işleyen kişiyi geri kazanmaktır, ve bu bütün suçluların hakkıdır! kimse doğuştan suçlu değildir, yaşadığı hayat koşulları sonucu kimileri suça eğilim kazandırılır, kimileri de kurallara uymaya güdülenir. insanlığa verilen fiziki cezaların o insanın aynı suçu işlemesini engelleyemeyeceği zaten belirlenmiştir, önemli olan suç işleme isteği ve düşüncesinin kafasından silinmesidir, ve ceza süreleri de bunlara göre belirlenmektedir. el, kol, bacak keserek ulaşabileceğiniz sonuçlar pragmatik olarak kısa dönemlidir, toplum olarak refaha ulaşılmak isteniyorsa uygulanması gereken ceza yöntemi aşikardır.
