hırsızlık suçtur, günahtır, ayıptır. cezalar ise, her koşulda belirli şartlar dahilinde ayrıntıları ele alınarak uygulanır. çok ihtiyacın olan bir şeyi, keyfi, hiçbir ihtiyacı ve mantıklı bir açıklaması yok iken çalan, bunu bazen de meslek edinen bir insana kimse teşekkür etmez. affeder ise de ona göre bir ceza uygulanır. bazı cezaların caydırıcılığının olması gerekir ki bu bir önlemdir, bu adalettir, o cezanın verilmesini gerekli kılar, uygun hale getirir.
hırsızlığın kabul edilebilir bir bahanesi yok ise o el kesilsin! tecavüzcünün ve benzerlerinin de aynen bu şeriat hükümleri ile cezası verilsin. gebersinler.
Aç olup Ekmek yada meyve v.s. çalanın eli kesilmez. islamda böyle bir uygulama yok. Bunun gibi nisap miktarına (1 dinar, 10 dirhem, 4 gr altın 1.832,-tl) ulaşmamış malı çalanın da eli kesilmez. Mahkeme kurulmadan önce hırsız malı tazmin yoluna giderse yine eli kesilmez. Had (hırsızlıkta el kesme) cezasının uygulanabilmesi için o ülkede islam hukukunun olması gerekir. islam hukukunun olduğu bir ülkede herkes ister istemez zekatını vermek zorunda olduğu için otomatikman ortada fakir kalmaz zaten. Niye çalsın ki? Bu ceza günlük nafakasını temin etmeye çalışan fakirler için değildir.
Kolsuz cumhurbaşkanı, kolsuz başbakan, kolsuz bakanlar kurulu, hem bilal ya hak deyip nasıl ok fırlatacak vicdansızlar. Dış mihrakların türkiye üzerinde ki oyunudur.uzun adamı yedirmeyeceğiz, hep o yiyecek.
bir hadis ve aynı zamanda sünnettir. maidede de ayet vardır.
mahzun kabilesinden(zengin ve büyük bir aile) bir kadın, insanlardan ödünç aldığı menkulleri mülkiyetine geçirmiştir. bunun üzerine yakalanmış, muhammede 'ne yapalım' diye sorduklarında, 'elini kesin' demiştir. tabi o gün de bugünlerde olduğu gibi araya hatırı satılır birilerini sokmak isteyenler olmuş. bu sebeple üsame b. zeyde gitmişler. zeyd muhammede şefaatçi olarak gitmiş. muhammed 'sizden öncekilerin helak olmasının sebebi budur. sizler şerefli(burada kasıt büyük veya zengin ailedir diye düşünüyorum) olanları serbest bırakıp, yoksul ve kimsesizlerin ellerini kestiniz. canımın sahibine and olsun ki, hırsızlık yapan muhammedin kızı fatıma bile olsa, onun da elini keserim' demiş ve kadının elini kesmiştir. burada, müslümanın karar vermesi gerekli artık. ya, o uğruna her şeylerini feda ettikleri, alemlerin en değerlisi olduğunu söyledikleri, onun yüzü suyu hürmetine allahın her şeyi yarattığına inandıkları kişinin söylemlerini ve ilettiği allahın sözlerini dikkate alıp tavır belirleyecekler ya da kendisi ve ailesi-yakın çevresi uğruna her şeyi(ülkeyi dahil) feda eden, inandıkları allahın sıradan bir kulunun söylediklerini. ikisi bir arada olmaz. zira iki efendiye birden itaat edilmez. ya tanrındır efendin ya da onun kulları.
bugün ülkede "layik sistemi istemezuukk şeriat isteruuuk dedelerimiz bir gecede cahil kalduuu" diye bağıran tiplere öyle "montaj bunlar kandırıldık aldatıldık" gibi ucuz bahanelerle kurtulamayacaklarının iyice anlatılması gereken durumdur.
hayır sonra yarım yarım gezecek milyonlarca insan ceremesini biz çekeceğiz. huylu huyundan vazgeçmez çünkü hırsızın bir kolunu kessen diğeri ile gene çalar. hırsızı alkışlayan da aynı şekilde.