facebook'da dolaşan bir yazıyı size aktarmak istiyorum. olaya çok farklı yerden bakılmış.
--spoiler--
Bilgisayarınız ya da telefonunuz ile facebookta gezinirken, ana sayfanıza peşpeşe "Türkiye Savaşta!" haberlerinin düştüğünü görüp hemen haberleri açtığınızı düşünün. Televizyonlardan cehennemi andıran görüntüler, insanların feryatları... Artık mal varlığınızın ve paranızın önemi olmayan bir dönemin başladığını hissedin.
Birkaç batılı ülkenin oluşturduğu koalisyon istanbul başta olmak üzere birçok şehri işgal etmiş, şehirler yağmalanmış durumda ve siz sadece ailenizin güvenliğini düşünebilecek durumdasınız.
Sokağa çıkamıyorsunuz çünkü sokaklarda ingiliz askerleri dolaşıyor. Az önce pencereden mahalleden tanıdığınız birinin infazına şahit oluyorsunuz. Okullar, camiler, yollar harap hale gelmiş durumda.
Ekonomi durduğu için enflasyon patlamış halde. Herşey ateş pahası. Ekmek ve suyun zor bulunduğu günleri yaşıyorsunuz.
Üretim tamamen durmuş, devletin kasası tam takır. Öyle bir hal ki, ordunun savaşabilmesi için mühimmat alacak para da yok...
Bu zaruret içerisindeyken, birkaç islam ülkesindeki müslümanlar, Türkiye'nin son kale olduğunu düşünerek yardım kampanyası başlatıyorlar. Genç kızlar çeyizliklerini, kadınlar kollarındaki bilezikleri satıyor. Yeter ki Türk bayrağı dalgalanmaya devam edebilsin diye...
Ancak Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye bu işgalden kurtulması için gönderilen yardım paralarını savaşmak ve mühimmat temini için kullanmayıp banka kurmak için kolları sıvıyor.
Sınırlarımız daraldığı ve toplumun işgalden kurtulmak için varını yoğunu ortaya koyduğu bir dönemde, hissedarı olduğu bankanın tüm kontrolünü sağlamak için Ak Parti'yi bankanın yarısına ortak yapıyor.
Düşündünüz mü?
Öyleyse şimdi şanlı tarihimizde iş Bankasının nasıl kurulduğunu araştıralım.
iş Bankası, 1924 yılında M. Kemal tarafından kuruldu. Kurtuluş savaşının olduğu bu dönemde Pakistan'lı Müslümanların hilafetin ayakta kalması adına gönderdiği yardım paraları ile mücadele verildi. Sonuç olarak hilafet kaldırıldı ve yardımdan arta kalan para iş Bankasına sermaye oldu. M. Kemal, iş bankasındaki hisselerinin CHP yönetimine, hisselerin temettülerinin ise TTK ve TDK'ya verilmesini vasiyet etmiştir.
CHP yönetiminin "Hırsız Var!" diye bağırmasının bir iftira değil itiraf olduğunu bir daha görmek için şunu da hatırlatmakta fayda görüyorum:
CHP yönetimi, savaş için gönderilen paraların üzerine yattığı yetmezmiş gibi, TTK ve TDK'nın paralarını 2006 yılına kadar ödemedi.
TTK ve TDK'nın gasp edilen bu paraları, hukuksal kazanımlarına rağmen yıllarca bekletildi ve "davalardan vazgeçtikleri takdirde ödenmek kaydıyla" 2006 yılında iş Bankasına nemaların ödenmesi talimatı CHP yönetimi tarafından gönderildi.
akepe adlı örgütün yaptığı miting organizasyon tarzı yerlerde söylenmesi yasaklanmış slogandır.
adamlar hemen üstlerine alıyorlar, yazık kıyamam alınıyorlar, öyle göründüklerine bakmayın bunlar çok alıngandır, hemen küserler sonrada artık ergenekoncumu desem, balyozcumu desem, paralelci mi desem, faiz lobisi mi desem size bir isim takıp senelerce içeride tutarlar.