"hırslı" olduğu konuya, hırslılığıın urumlarına göre değerlendirilebilecek insandır..
"nasıl yani? hırs işte, öyle-böyle.. ne farkedecek sanki!" mi? şöyle mesela:
hırsı kendi geleceğine yönelik olan insan, hırsı başkalarını geçmek yönünde olan insan, hırsı dünyayı kurtarmak yönünde olan insan, hırsı uçurtma uçururken mutluluğunun son noktasına ulaşmak ve bunu ayşecik misali civardaki her canlı ile paylaşmaya yönelik olan insan, hırsı hayatının amacı olmuş ve 25 gün sonra olup olmayacağı kesinleşecek konuya yönelik olan insan, hırsı muhalefete yönelik olan insan, hırsı hırssız olmaya yönelik insan, hırsı boşluktan kaçmaya yönelik olan insan, hırsı varolmamaya yönelik olan insan.. insan.. insan.. hırs.. hırs.. hırs..*
yani, hırslı insanı, hırsına göre değişkenleşen insandır..
insan, öne çıkardığı özelliği ile bile değişkenliği sağlayandır zaten ya..
ne kadar marjinalleşme isteği içinde kalıplaşmaya koşulsa da..**
kendisini ve etrafındakileri çoğu zaman gereksiz yere yıpratan insandır. ayrıca sokrates'in savunmasında "bildiğini zannetmek" sorunsalı bu insanlarda sıkça görülür. eğer hırslarının karşılığını alıp alanlarında başarılı olurlarsa alanları dışındaki konularda da bilgi sahibi olduklarına inanırlar, egoları tavan yapan korkunç bir canavara dönüşürler genelde.
--spoiler--
Sonunda el sanatçılarına gittim, çünkü diyebilirim ki hiçbirşey bilmediğimin bilincindeydim, ve onların pekçok güzel şey bildiklerini bulacağımdan emindim. Ve bunda aldanmadım, çünkü benim bilmediğim pekçok şeyi biliyorlardı, ve bu yolda hiç kuşkusuz benden daha bilgeydiler. Ama, Atinalılar, iyi zanaatçıların bile ozanlarla aynı yanılgıya düştüklerini gözledim; iyi ustalar oldukları için başka çok önemli konuları da bildiklerini düşünüyorlar ve bu eksiklik bilgeliklerini gölgeliyordu. Ve böylece kendime bilici adına şunu sordum: Ne bilgileri ne de bilgisizlikleri bende olmaksızın olduğum gibi olmayı mı isterdim, yoksa her ikisinde de onlar gibi mi? Ve kendime ve biliciye benim için olduğum gibi olmanın en iyisi olduğu yanıtını verdim.
--spoiler--
hiç bir zaman olamayacağım insan modeli. hırs denen şeyin sıfır noktasındayım sanırım. bir tek kelime anlamını biliyorum,başka hiç bir şeyine vakıf değilim. doğuştan içime konmamış bir duygu.
--spoiler--
Çok hırslı insanlar toplumda övülür ve hep başarıya ulaştıkları düşünülür. Ama hırslı insanlar bana; kendilerini durmadan yıpratan, hiçbir zaman doymayan, başarı için her yol mübah diyecek kadar ilkelerinden uzaklaşabilen insanlar gibi gelirler.
-Albert Einstein
--spoiler--
Kendilerini en iyi şekilde oyun oynadığınızda belli eder hırslı insanlar. Diyelim ki aynı oyunu farklı zamanlarda toplamda 8 kere oynadınız ve siz 7 kere kazandınız. Her seferinde bu sefer yenemezsem 1765 yılındaki savaşı bi daha yaşayayım, yok yenemezsem ne olayım, bak bu sefer yeneceğim diye çoşku içinde tekrar oynamak isterler. Ee tamam az otur soluklan ama yok, hırslıdır, hırsları izin vermez. Neymiş beni bir daha yener misin hiç böyle ustaca yenilmemiştim.
Hırslı insanlar böyledir efendim. Hırsları ile beslenirler.
Bu insanın cinsiyetinin erkek olması o kimseyi hırsının yarattıgı iticilige iticilik katıcak boyuta taşıyabilir. Birde hırsını egoistliğiyle süsleme kabiliyetine sahip, bu kabiliyetin farkında ve bu durumu gerçekleştirmişse zemine gömülmeyi haketmiş demektir. Kendilerinden uzak durulması önerilir .
hayatta en sevmediğim insan tipidir hırslı insan. neden mi ?
bu insanların istedikleri hiçbir zaman bitmez. ev mi aldı- daha iyisi- araba mı aldı-daha iyisi- güzel para kazanıyor mu- zengin olayım-
hırslı insan olmak öyle sanıldığı kadar güzel bir şey değil kanımca, evvela hırsınız olsun ama bu sizin içinizde olsun, dışarıya vurulduğu zaman insanları kendinizden soğutuyorsunuz.
geçen gün bir arkadaşımın bana söylediği şey bir de alınma ama diye başladı cümleye söyleyen ilk kişi sen değilsin be güzelim alınmıyorum ki diye cevap verdim.
kendisine büyük hedefler koyan, hedefine ulaşamadığında kendini sürekli suçlayıp duran insanlardır.
kaybetmeyi asla kabul etmezler. sürekli "ben" merkezli hareket ederler ve çoğu insan tarafından itici bulunurlar. anlayacağınız, hırslarına yenik düşerler ve mutsuz olmaya meyilli insanlardır.
yerine göre iyi olsa da, azimli insan karşısında , o çok sahip olduğu hırsına yenilebilecek olan insandır. evet bence, hırs ve azim farklı şeyler. azim etmek, zorluklara karşı yenilmemek , dirayetli olmaktır, hırslı olmak ise; hırsın sonunu alamamakla neticelenme ihtimali vardır, ve bu pek iyi olmaz. her şey yerine göre iyidir dedik evet, ama yerini bilmek değil midir zaten zor olan.
Hırs kimi zaman yalnızca başarı getirmez. Hırs, Kimi zaman başarı bile getirmez. Hırs insanı bazen o kadar çok ele geçirir ki yalnızca acı getirir. Hırsın fazlası zarar verir. Yazılı olmayan ve daimi bir kuraldır bu, Nettir. Öyle ki bazen kazandırdıklarının sizin için bir anlamı bile kalmaz. Elinizde gerçekleştirmiş olduğunuz istekleriniz vardır ancak artık bir değeri kalmamıştır.
Hırslı insan, hırs içerisinde boğulur.
Her zaman başarı getirmeyeceği gibi mutlak bir yalnızlığa, 3. Şahısların kıskanmasına sebep ve beraberinde kendini besleyen bir hırs döngüsüne girilmesine sebep olur.
Hırs; sahibini zehirleyen bir güçtür. Her seferinde bir öncekinden daha fazlasına ihtiyaç duyarsın.