saç baş yolduran bal ve yoğurt gibi gerçektir. şimdi efendim, ben hıristiyan toplumlara bakıyorum, adamlar kiliselere falan gidiyorlar ben hıristiyanım falan diyorlar falan ama adamların ülkeleri müthiş gelişmiş, müthiş modern ve medeni özgürlükler ülkesi. abd, kanada, fransa, almanya, birleşik krallık, yeni zelanda, avustralya falan... ve kimse de çıkıp sen laiksin dinsizsin nasıl hıristiyansın diyen yok. hıristiyan din adamları da hep laiklikten yana.
sonra bakıyoruz müslüman toplumlara aman allah'ım... terör örgütleri, şeriatçılar, ılımlı islamcılar, hizbullahçılar, bilmemneciler, şucular, bucular... herkes çıkmış sen nasıl müslümansın laik olunur mu şeriat lazım diyor.
allah'a inanan bu iki din arasındaki modernlik, medenilik, gelişmişlik ve özgürlük farkı neden bu kadar çok diye soruyor insan.
hıristiyanların devletleri laik olamaz. din devlet içiçe geçmiş. dinden gelecek bir tehlike söz konusu değil laikler açısından. ama türkiye gibi doğu toplumlarında bu durum tam tersi. sanki bir tehlike söz konusu gizliden gizliye. her ne kadar son zamanlarda dillendirilmese de. neticede batıdaki en büyük sorun doğu, doğudaki en büyük sorunsa yine kendileri. doğu'da bir sıkıntı var.
hıristiyan toplumlarda laiklik sorunu tabi olmaz onlar devleti dinden ayırmaya çalışmıyorlar dinden devleti çıkarmaya çalışıyorlar yani devleti bozan din değil dini bozan devlet oluyor.
hristiyanlık vatikan konsilleriyle kendini yenilemekte ve çağı yakalamaktadır. bu yüzden sorunsuz bir şekilde din ve devlet birlikte işleyebilmekte, insanlar özgürce ibadet edebilmekte ve imanlarını yaşayabilmektedir. doğuda bu gelişim ve reform yoktur.
laiklik bir devlet sistemi olarak tepeden inme bir yapı olarak değilde toplumun katılımıyla yaşanan bir mücadele sonucu geliştiğinden olsa gerek ayrıca hristiyanlığın yapı itibarı ile esnek olması ve devletle iktidarla ilgilenmekten ziyade toplumsal-ruhani sorunlarla ilgilenmesinin sonucu da olabilir. islam dinin de ise tam aksi durum söz konusu zira arap toplumu islam dini ile beraber devlet örgütünü kısmen farsların da yardımıyla oluşturmuş bu toplumsal siyasal gerçek dolaysız olarak islam kültürüne de yansımış sonuç olarak iktidar olmak isteyen bir din ortaya çıkmış hal böyle olunca laik devlet yapısı ile çatışma halinde olması doğal.
müslümanların son 500 yıldır yaşadıkları karanlık çağı adamlar yaşadı ve aştılar. sancıları da oldu ama bunu başardılar. işin ilginç yanı bunu yapıp protestanlaşanlar bugün dünyanın en kalkınmış ülkeleri. öte yandan islamdaki sünniliğin hristiyanlardaki karşılığı katoliklerde durum, müslümanlar kadar olmasa bile, sanıldığı kadar ileri değil.
neymiş? dini kişilerin kafalarına tıkar ve oradan çıkarmaz, toplumu yönlendirmesine izin vermezsen gelişirmişsin, çağdaşlaşırmışsın. siyaset ağzından dini düşürmezse geri kalırmışsın.
batıdan kavramların düşüncenin sadece karikatürünü aldığımızdandır.yok doğu gelişmemişmiş sıkıntı varmış geçin bunları.
--spoiler--
sonra bakıyoruz müslüman toplumlara aman
allah'ım... terör örgütleri, şeriatçılar, ılımlı
islamcılar, hizbullahçılar, bilmemneciler, şucular,
bucular... herkes çıkmış sen nasıl müslümansın
laik olunur mu şeriat lazım diyor.
--spoiler--
Bir insan yaşadığı topluma bu kadar mı yabancı olur be