hıncal uluç

entry1498 galeri62 video3
    172.
  1. içimizdeki irlandalı tabir zamanında üzerine cuk oturmuş an itibariyle sevilesi, sayılas, okunası köşe bucak yazar.
    0 ...
  2. 171.
  3. her b.ktan anladığını sanan ve medya tarafından öyle kabul edilen, medyada gizemli bi gücü olan sözde entellektüel.
    0 ...
  4. 170.
  5. 169.
  6. 168.
  7. http://www.ntv.com.tr/news/423087.asp haberde yazdıkları ile çoğu insanın yapamadığı yapmış kişidir. mantıklı düşünerek yaptığı açıklamalar ve ortaya koyduğu düşünceler oldukça olumlu. onun da dediği gibi artık aşırı milliyetçiliği bırakma zamanı. bu iş anca öyle çözülür ve öyle olmalı. dtp ye şans verilmeli.

    yazının tam metni için ... http://www.sabah.com.tr/h...4573B338AE75C182352B.html
    0 ...
  8. 167.
  9. 166.
  10. hergün sabah gazetesinde yazı yazan, yazmayı da hakeden kültürlü, bilgili ve neredeyse her konuda az çok bilgi
    birikimi olan ntv'de de spor programı yorumculuğu yapan insan.
    0 ...
  11. 165.
  12. kerameti kendinden menkul biri. niye böyle dedim ben şimdi bilmiyorum ama, bakıldığında vazgeçilmez bir güzellik yarışması jüri üyesi kendisi, e hal böyle olunca sanki bu adam bir otoriteymiş gibi düşündüm nedense. haşmet babaoğlu en yakın arkadaşıdır ve aralarında sürekli bir körler sağırlar birbirini ağırlardurumu vardır. inanılmaz boyutta metroseksüel erkek. hatta tırnaklarına manikür ve pedikür yaptırdığını ben kendi bizzat gördüm. * en gittiği mekanlar;

    ertekin 'in cafesi, nisbetiye caddesi 'ndeki kazı , erol kaynar 'ın kapanan sortie 'si.
    0 ...
  13. 164.
  14. 163.
  15. tanım; sabah gazetesi yazarı. -en az #2319677 kadar tanım içerir.-

    bahsi geçen yazısından tek bir cümle aktarıyorum buraya;

    "12 eylül sabahına, bugün 12 eylüle en çok küfredenler dahil, milyonlarca insanın nasıl bir rahat nefes alarak uyandığını kim söyleyecek?... "

    evet bir 12 eylül yazısı yazmış kendisi. okuduğum, bildiğim bir yazı. hem de ne yazı. 12 eylül'ü meşrulaştıran, olumlayan bir yazı. bir kere 12 eylül'ü yaz be adam derken ona sahip çık, o elitist/faşist pencerenden bakarak onu akla demedik. bu adi, kokuşmuş, hayatları söndürmüş 12 eylül zihniyetine bir defacık sövsün istedik. vicdan sahibi her insanın yapması gerekeni yapsın ve bu militarist tecavüze hakkıyla, layığıyla bir defa küfretsin dedik. bana "12 eylül gerekliydi azizim" tarzı bir iğrençliği göstererek bak 12 eylül yazısı işte demesin kimse. erdal'ın darağacında sallandığı dakikalarda babası asker olan hıncal uluç mutemelen hayatının en güvende, en müreffeh, en erke doymuş anlarını yaşıyordu. bana diyarbakır 5 nolu askeri cezaevinden bahsetsin bir defa. 11 eylül gününde mi olmak isterdi yoksa o cezaevinde sadece ve sadece bir saat geçirmek mi ona cevap versin. üzgünüm ama orta okulda yeterince "okuduğumuzu anladık mı" yapmamışsınız, ya 12 eylül'den bahsetsin derken biz ne demekti onu anlamadınız ya da hıncal efendi'nin yazısını 12 eylül' e bir yergi sandınız. platonik apoleteverler sizi.

    ha bir de portakal ve vitamin ikilisinden türetilmiş grotesk esprilere kot farkı yüzünden hiç cevap vermiyorum. öpüldünüz.
    3 ...
  16. 162.
  17. her konuda bilgiliyim diyen insanın aslında hiç birşey bilmediğine somut kanıttır kendisi.
    1 ...
  18. 161.
  19. "bir kere de 12 eylül'ü yaz be adam, bir kere de ciddi bir siyasi tahlil yap" diye araştırmadan yazanları utandıracak yazar.

    okumadan eleştirmek ne kötü şey. Kızmamak lazım aslında...Belki de bu yazı yazıldığında onlar portakalda vitamindiler.

    http://arsiv.sabah.com.tr...6/11/08/yaz02-10-136.html

    (bkz: hincal uluc/#829897)
    0 ...
  20. 160.
  21. bir günde dişe dokunur bir şey yazsın ben de dişimi kırayım. ya istanbul trafiği ile ilgili bitmek tükenmez aynı cümleler, ya bir resturant, otel, cafe, tatil köyü, bar övgüsü, ya ertekin soslu anılar şimdi gözümde canlandılar tandanslı bayıklıklar. hepsi defalarca tekrarlanmış aynı tornanın mamulü kalıplarla yergiler, övgüler. bir kere de 12 eylül'ü yaz be adam, bir kere de ciddi bir siyasi tahlil yap, bir kere memleketin gerçek yüzüne eğil bir bak. bu denli büyük bir köşeyi bu denli büyük bir gazetede bu denli çok zamandır işgal edip de nasıl bir kere faydalı bir cümle çıkmaz o kalemden, nasıl bir kere de o sonsuz sınırsız imkanlarını faydalı bir iş için kullanmaz bir insan. yahu yılda bir defa da olsa kişisel çatışmalarından sıyrıl, hiç de skimizde olmayan spaları, rezidansları gözümüze sokma, bir filme, operaya, tiyatroya hepsi birbirinin kopyasıymışcasına cümleler düzme. bir defa şu halkın sesine nefes ol be adam. yasemin'i de al git artık, yeter.
    3 ...
  22. 159.
  23. kendisinden 14 eylül tarihli polis, trafik ve istanbul üzerine harika bir yazı;

    istanbul'a geldim ve trafik felaketinin içine düştüm, bom diye.. Daha ilk gün, ilk sabah, işe geliyorum.. ilk gün. Trafik felç.. Mehmet tam 45 dakika gecikti. Öyle felç.. Niye?..Okullar açılmış.. Yahu okullar ilk defa mı açılıyor bu şehirde.. Geçmişte yaşanmadı mı?.. Dersler alınmadı mı?..
    Hayır..
    Kimse kusura bakmasın.. Ne insanımız insan.. Ne yöneticimiz yönetici.. Trafik polisi desen sıfır.. Otoritesiyle sıfır, itibarıyla sıfır.. Kimsenin taktığı yok. Aldırdığı yok..
    Trafik sıkışır biraz ama felç olmaz, eğer o kendilerine "Uyanık" diyen hayvanlar (Özür falan dilemiyorum) her kuralı ihlal ederek, her yasağı çiğneyerek, her yere dalmasalar..
    Sabah'ın ordaki Gayrettepe kavşağı.. Şehrin göbeği.. En büyük gazetenin ve televizyonun önü.. Polis kaynıyor.. Yani istanbul'da suçtan en fazla kaçmanız gereken yer.. Öyle sanın..
    Kırmızıda bekliyoruz. Yeşil yandı, hâlâ bekliyoruz.. Çünkü çaprazda kırmızı yandı ama, en öndekinin geçme hakkı var. Kırmızı yanar yanmaz yolu kesmez bu ülkede.. En öndeki gider, kesin.. Gitti.. Onun arkasındaki de gitti.. Onun arkasındaki de.. Yani kırmızıdan sonra üçüncü araba.. Bu üçüncü araba, o trafikten sorumlu Anakent Belediyesi'nin otobüsü.. iyi mi?. Hem de körüklü.. Boyu nerdeyse 20 metre, tren gibi otobüs, hem de üçüncü sırada kırmızıda geçiyor.. 34 TN 1931 plakası.. işte yazdım, işe yarar mı, Kadir Topbaş dostum.. Bu kentin en büyük trafik teröristleri, senin otobüs şöförlerin. Daha onları düzene sokamıyorsan, ötekilere ne yaparsın?..
    Ortaköy'deyim.. Yaya geçidi var, zebra gibi boyalı.. indim yürüyorum.. 34 S 1081 Laguna üzerime üzerime geliyor.. Camı açık..
    "Yol benim" dedim..
    "Yavaşladık ya" dedi, hâlâ üzerime sürerken..
    "Hayır, duracaksın" dedim. "Yaya geçidinde insan varsa, duracaksın... "
    "Yok yahu" diye babalandı, sert.. Kavga edecek inip.. "Yol benim, sen bekleyeceksin... "
    Ehliyet nasıl almış, ona kuralı kimse sormamış, öğretmemiş mi?. Adam levyeyi kapıp inecek nerdeyse.. "La havle" çektim içimden, döndüm.. Dönünce de, adamın niye inip bana saldırmadığını anladım.. Tam arkamda ekip otosu. Başında da polis, bize bakıyor.. 34 A 5639 nolu trafik arabası.. Bakan da trafik polisi..
    "Memur bey, bir metre önünde oluyor rezalet ve sen seyrediyorsun. O zaman niye buradasın?.. Devleti, polisi, üzerindeki üniformanın onurunu iki paralık etmek için mi?.. Adam kural ihlal ediyor, hem de gözlerinin önünde.. Bir de kafa tutuyor, ezmek üzere olduğu yayaya.. Sen burada kuralları uygulatmaz ve haksızlığa uğrayan vatandaşı savunmazsan, ne işe yararsın.. Bari kaybol.. Kaybol ki, 'Polisin önünde bu rezillik' demeyelim hiç değilse" dedim.
    Öyle bakıyor. Ne dediğimi zerre anlamadığı her halinden öyle belli ki..
    Çünkü polis okullarında öğretilmemiş.. O üniformanın ne anlama geldiği bu gençlere öğretilmemiş..
    "Bu üniforma devlet. Bunu saymamak, devleti saymamak demektir" denmemiş.
    Şimdi polisin önünde kuralları ezip geçmekte bu kadar pervasız vatandaş, polissiz yerde ne yapar, varın hesaplayın..
    istanbul trafiği, en küçük bahanede felç. Yağmur yağdı felç.. Okul açıldı felç.. Başbakan hazretleri, muhterem Vali geçecekler felç..
    Niye?..
    Çünkü ne polisimiz polis, ne belediyemiz belediye..
    Ve en önemlisi.. Ne de insanımız insan!..

    (bkz: http://www.sabah.com.tr/2...4E6AB0806B6BF770B125.html)
    2 ...
  24. 158.
  25. milli maçlarda o iğrenç kahkahasıyla yorumculuk yaparken türk halkı tarafından kötü alınan sonuçların tek sorumlusu ilan edilen, her poktan anlayan şahsiyet.
    0 ...
  26. 157.
  27. evindeki saç kurutma makinesini fular kurutma gereğinden dolayı çöpe atmamış meşhur şahıs. * *
    0 ...
  28. 156.
  29. geçtiğimiz yıl ısrarla mehmet okur ve hidayet takımda olsa dünya şampiyonu olurduk diye atıp tutan spor, siyaset,müzik, moda vs. duayeni insan.
    0 ...
  30. 155.
  31. bugünkü yazısında ahmet necdet sezer'i övmek içim kiminle kıyaslayacağını şaşırmış, platini'de karar kılmıştır. evet yanlış okumadın kuzum, eski fransız futbolcu michel platini.

    ...

    *
    Yolun ortasında bekliyorum.. Konvoy monvoy değil. Bir basit koruma aracı.. Bir de mütevazi makam arabası.. Otomobilinden indi.. O andaki hareketini unutmama imkân yok.. Ceketinin düğmesini ilikledi, bana doğru yürürken.. Elimi sıkacak ya..

    Perşembe gecesi TV'de Şampiyonlar Ligi kura çekimlerini izlerken hatırladım bu sahneyi..
    Avrupa'nın en büyük futbolcusuna ödül vermek üzere sahneye çıkıyor UEFA Başkanı Platini.. O sahnede ev sahibi Monaco'nun devlet başkanı Prens Albert de var, üstelik, önü kapalı ceketi ile.. Ama şımarık Fransız ceketinin düğmelerini ilikleme gereği dahi duymuyor.. Ne prense saygısı var, ne Avrupa'nın hem de kendi kurumu tarafından seçilen en büyük futbolcularına.. Ne salonu dolduran kıtanın en önde gelen kulüp temsilcileri ve futbol adamlarına.. Ne de ekran başındaki milyonlarca seyirciye..

    Hangisi büyük adam bunların şimdi?..
    Sezer mi?.. Platini mi?..

    ...

    sayın uluç'a cevap veriyorum; didier drogba daha büyük adam bunlardan. *
    2 ...
  32. 154.
  33. her konuda fikri olan, kalemi, çenesi, kafası kuvvetli yılların gazetecisi.her söylediği doğru mudur? asla.her yorumunda haklı mıdır? zinhar. hatta farklı olmak adına bazı sınırları aşar. nefret edeni çoktur ama yazılarının birçok insan tarafından okunduğunu bilir ve gerçekten öyledir. kısaca, hıncal'dır uluç'tur, fazla söze gerek yoktur.
    0 ...
  34. 153.
  35. -en ulu "c" hangisidir?
    +hıncal ulu-c
    1 ...
  36. 152.
  37. gülüşünü megadeth'in lucretia adlı eserinden araklamıştır. ayıptır.
    0 ...
  38. 151.
  39. zamanında "Bugün feminizm diye birşey varsa, bunu sağlayan âlet, vibratördür. Feministler için biz erkekler, sadece bir vibratörün yerini tutuyoruz" demiş.
    0 ...
  40. 150.
  41. Galatasaray'ı UEFA kupasını aldığı yıl bile eleştiren gazeteci.
    0 ...
  42. 149.
  43. bugünkü yazısında akpnin önünü kesmek icin mhpye oy vereceğini açıklamış gazeteci. her zamanki gibi kendince tutarlı. hayırlısı olsun.
    1 ...
  44. 148.
  45. basinda hangi yazar kendisini elestirse, cevap olarak ilk önce, "sen bana bunlari bunlari söyleyemezsin, seni o geldigin yere ben getirdim" diyen adam.
    ona bakilirsa, mehmet demirkol da, emre aköz de, altan tanrikulu da, varliklarini hincal uluc'a borclular.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük