futboldan anlamadıgı bellı olan hicbir takımı begenmeyen futbol bılgısının derın oldugunu sanan ılerı goremeyen ama yanıldıgı zaman da asla ses ve renk vermeyen kısı.
asla hiyerarşik sıra gütmeyen bilirkişi. sıradan bir vatandaşsanız bir okulda bir şeyden şikayetçi iseniz meramınızı anlatmaya önce okul müdürüne sonra ilçe milli eğitime sonra il milli eğitime giderseniz yani bir sıra takip edersiniz oysa hıncal uluçsanız dolmuş şöförü bozuk para bulamazsa doğrudan "buradan ulaştırma bakanına sesleniyorum" diye başlanır eleştiriye, yan apartmanda onarımdan rahatsız olunmuşsa bayındırlık bakanlığına seslenilir, turistle anlaşılmazsa turizm bakanlığına.
türkiye'de bürokrasi zincirini söylemle de olsa kırabilen tek kişidir. burdan kültür bakanına sesleniyorum hıncal uluç ulusal miras ilan edilmelidir sayın bakan, isterseniz 90 dakikanın kasetini baştan sona izleyelim de bana bir anlatın neden ulusal miras ilan edilmediğini!
ayşe özyılmazelin köşe yazarı olmasında en büyük destekçisi. hasan pulurun "köşe yazarı nasıl olunur?" adlı yazısına*, araya mansur forutanı da katarak cevap vermiş* , ve daha sonra mansur forutandan da gerekli cevabı* almıştır. hemen akabinde bugün yazdığı yazıyla mansura da gider yapmış *.
bu sefer eski defterler bir bir açılmış, ofislerde, arka plan olarak yaşanan olaylar bir kıvılcımla ortalığa saçılmaya başlamış. köşe yazarlığını bir nevi, ahmet hakan coşkun seviyelerinde gereksiz polemik konularına girmek amacıyla kullanmaya başlayan bu yazar ağabey ve ablalar belki de kimsenin dikkat etmediği, resmine şöyle bir göz gezdirip "hımm, güzel kızmış" diyerek sayfayı çevirdiği bir yeni yetmeyi birden en popüler yazar konumuna oturtmuşlardır, helal olsun! böylece hıncal uluç bey, kendi gibilerinin haricinde pek gideninin olmadığı mekanları ballandırarak yazacak başka bir kaleme de kavuşmuştur.
2 hafta üst üste bir teknik direktörü beğenirse, gittiği mekana bir fakiri de yanına alarak giderse, 90 dk. programına kravatla, hadi kravatı geçtim düzgün bir oturuşla çıkarsa, tatil için bir kere 4 yıldızlı otele giderse, hadi 4 yıldızı geçtim orada balili kızlara masaj yaptırmak yerine hamamda tellaklara kese attırırsa, yapılması gereken şey sevdiklerimizi arayıp onlarla helalleşmektir zira dünyanın sonu gelmiştir.
her konuda söyleyecek birşeyleri olan, köşe yazarları genelde köşelerinde sadece tek bir konudan bahsettikleri halde bu yazarımız (yorumcumuz) her gün değişik bir kaç konuda yazabilen, tv karşısında kendisini seyredenlere konuşmasını dinletebilen ve asla sıkmayan, eğlenceli, entellektüel kişilik.
üniversitedeyken idolümken, kafam biraz basmaya, gözlerim açılmaya başladıkça ,kendisiyle ilgili düşüncelerimde köklü değişiklikler olan, köşesinde yazdıkları ile bağdaşmayan bir karaktere sahip olduğuna inandığım ve dün ecevitle ilgili yazdıklarından "ulan herkesin ak dediğine kara dersem kesin prim yaparım" hesabını yaptığını anladığım, medyatik insan.
sevgi adamıyım deyip de, her şeyden nefret etmek nasıl olur, bana bir anlatsın...
bir futbol , basketbol , atletizm yorumcusu hatta sinema ,edebiyat eleştirmeni olarak hiç de hazzetmesemde bülent ecevit eleştirisiyle aha bu dedirten fularlı kart zampara.
haftasonu boyunca bütün futbol programlarını tarayıp kim ne diyorsa pazartesi günü tam tersini 90 dakika denen programda savunan futbolla ilgili en ufak fikri olmayan bilirkişi.sadece futbolla değil hiçbir şeyle ilgili tam bir birikime sahip olmayan insanımsı. mehmet demirkol programa dahil olunca adamın hiçbirşey bilmediği o kadar sırıttı ki hemen belden aşağı vurarak adamdan kurtulmanın yollarını aradı.ve bunu başardı.
adamın hayat felsefesi bu ve yıllardır da tutuyor."kim ne diyorsa tersini söyle" algoritması yıllardır tutmaktadır anlaşılır gibi değildir.biri bişey söylemeden bu adam bir fikir öne süremez öncelikle bi fikir olmalı ki karşı çıkabilsin.
ecevit yazısı da tamamen bunun ürünüdür.söyledikleri tamamne saf doğrular olsa dahi hiç zamanı değildir.bu yazı için bekleyebilirdi diyecem ama hayır bekleyemezdi çünkü böyle zamanlarda bu saçmalıkları yapmak da tam olarak hıncal uluçun tarzıdır.
(bkz: geri)
zeki ve konusunda başarılı insanların aç denebilecek durumdayken, sadece ağzı iyi laf yaparak medyayı oyalayan ve son zamanlarda türünün bir hayli ürediği medya mensubu
polemik üstadıdır kendisi, zamanında michael jordana bile eleştri yazısı yazacak kadar komik durumlara düşmüştür. ekranda ve gazetede bol bi şekilde takip edilir çünkü herkes bugun nasıl bi polemik yapıcak diye merak eder. allah haşmet abiye sabır versindir. taktiği bellidir, kim ne derse tersini diycektir ve takip edilecektir.