hıncal uluç un hayali karakterleri

entry2 galeri0
    1.
  1. yildirim tuna , kazim baba , tecelli ile abuzittin, unal turgut , ertekin gibi kisilerdir. kimlerdir , nelerin nesidir bilinmez. bu karakter hincal ulucun kosesinin 3/4 'unu olusturur. bu insanlar gercek midir yoksa hincal uluc'un ,arkalarina saklidigi alter egolari midir hala cozemedim.
    2 ...
  2. 2.
  3. ayrica bir olasilik olarak holly. oray egin'in kendileri hakkindaki yazisi ise soyledir.

    Maalesef, yine Sevgililer Günü kapıda ve Amerikalılar'ın tüketim alışkanlıklarını körüklemek için icat ettikleri bugünle ilgili aklıma tek bir isim geliyor: Holly. Amerikalı bir arkeolog olan Holly Hartquist, 1977 yılında ünlü gazeteci Hıncal Uluç'la evlenmişti. Yokluk yıllarıydı Türkiye'nin, Holly hiçbir şey bulamamaktan dolayı sıkılıyordu ve Amerika'ya dönmek istiyordu. Hıncal Uluç dönmeye yanaşmayınca da o Amerikan adetlerini Türkiye'ye getirmeyi uygun gördü.

    St. Valentine's Day de Holly sayesinde Hıncal Uluç üzerinden Türkiye'ye Sevgililer Günü olarak uyarlandı. Eşzamanlı mı, sonradan mı emin değilim ama bununla beraber bir de ;sweetheart; geleneği çıktı. Sweetheart'lar, tıpkı Heffner'in Playboy Bunny'leri gibi efendileriyle illa bir ilişki kurmaları gerekmeyen, sadece onun etrafında dolaşan birtakım kadınlardı. Her yıl bunlar değişti gayet tabii ki. Nasıl ki bunny'ler Playboy Malikanesi'nde dolanıp duruyorsa, partileri renklendiriyorsa bu sweetheart'lar da Hıncal Uluç'un yanında davet davet, parti parti gezerek isim yaptı. Bir ara Aktüel dergisine kadın söyleşileri bile çıktı bu gelenekten. 90'lı yıllarda, Hıncal'la kol kola girmek için sıra bekleyen pek çok sweetheart vardı. Bir gecede şöhrete de eşitti bu. Bildiğimiz son sweetheart ise Ece Gürsel...

    Ancak bütün bunlar, bu tavşan kızlar falan bir türlü Holly'i unutturamadı. Ve her Sevgililer Günü yaklaştığında, Emin Çölaşan'ın Kubilay yazılarına benzer bir gelenekle Hıncal Uluç da buzdolabından Holly'nin bugünü nasıl ona anlattığını, kendisinin de nasıl yaydığı yazısını çıkartır, pişirir, önümüze koyar.

    Bu yıl, takvim öne alındı herhalde ki bu yastık altı hikayesi bir hafta önce tekrarlandı. Bir de yıllar önce Sears'ta bir adamın ;eşcinselliğin yükseldiği yıllarda Hıncal Uluç'un etrafında dolanmasına ilişkin bir hikaye var ki... O da tekrarlanıp duruyor zaman zaman, kaçırmamanızı öneririm.

    Neyse, Holly ve Sevgililer Günü'nü yazdığı gün Hıncal Uluç'un bir başka serzenişi daha vardı. Türkiye'de gazetecilik bitmiş diyordu, sık tekrarladığı bir kalıpla. Sezercik'in haberinin gazetelerde neden iyi işlenmediğini, buradan niye iyi bir araştırmacı gazetecilik öyküsü çıkartılmadığını soruyordu. O kadar haklı ki...

    Ama sadece Sezercik değil, Holly de iyi bir gazetecilik araştırmasını hak etmiyor mu? Bir kere bunca yıldır okuyoruz Holly'i, hakkında pek çok şey biliyoruz ama tek bir kare fotoğrafı, bir röportaj, hakkında bir araştırma görmek mümkün olmadı. Google'da resim arandığında sıfır sonuç çıkıyor... Dahası, gazetecilik kurallarına aykırı olarak Holly'le ilgili bildiğimiz her şey tek yanlı. Hıncal Uluç'un aktardığı kadar... Bir de onu dinlememizin vakti geldi.

    Hem Holly'le konuşacak kadar çok malzememiz var...

    Mesela, Hıncal Uluç'la Holly bir gün New York'a giderler, tam da King Kong fırtınası esiyordur. Holly'nin asansör korkusu vardır ama Hıncal'ın merakını gidermek için ikiz Kuleler'in 105. katına tırmanır. Dünyaya King Kong'un baktığı yerden bakabilmek için...

    Holly, Ankara'da yaşar ama Hıncal Uluç istanbul'da Erkekçe'yi çıkardığı için hafta sonu trenle ya da uçakla istanbul'a gelir. 1.82 boyu vardır... Beyrut Amerikan Koleji'nde okumuş, arkeolog olduğu için sonradan Türkiye'ye gelmiş. Hıncal Uluç'la Grand Canyon'da evlenmişler...
    Yine yokluk yıllarından bir anekdot da, Hıncal ve arkadaşlarının Ankara'daki grubunda toplanıp Holly'nin Amerikan pazarından aldığı oyunları büyük bir ziyafetten sonra oynamaları...

    Holly'le Hıncal Uluç'un evliliği 83'te bitmiş. Yaklaşık 25 yıldır da bu biten evliliğin tefrikalarını okuyoruz, öğreniyoruz. Holly daha fazla yokluğa dayanamadığı için Amerika'ya kaçmış, havaalanında da Hıncal Uluç'a son sitemini etmiş: Beni hiç sevdiğini söylemedin.

    O günden sonra iki şey değişir Hıncal Uluç'un hayatında: Bir, herkese Seni seviyorum demeye başlar. iki, ilki kadar iyisini bulamadığı için ikinci kez evlenmez.

    Zannedersem, Holly en son Ortaköy'de Ertekin'in Yeri'nin önünden geçerken görülmüş - aktaran tabii ki Hıncal Uluç. Ama o zaman da tanıyan, yakalayan olmamış. Bu da çeşitli spekülasyonlara yol açıyor: Holly gerçekten var mı, kim, yoksa Hıncal'ın alter-ego'su mu...

    Gazetecilik öldü ya... Holly'nin tek kare fotoğrafı ne kıymetli halbuki, gidip de ona ulasacak kimse yok mu?
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük