^^hani nerede ise ne olur yoksun bırak beni kendinden ve öleyim bu yoksunluk içinde, orada dur, erişemeyeceğim kadar uzak ta ve görebileceğim kadar yakında,, ki mahvolayım ve acı çekmenin dayanılmaz hazzı ile şiirler döşeyeyim sana^^ demesede öyle davranan, bunlara eğilimli çocuklara, bunları, yani tam istediklerini yaşatan kızcağızlarımız..
ama yapmayın.. yazık çocuklara, yemekten içmekten kesiliyorlar.. kırılıyor dökülüyorlar sonra..
cokta iyi eden kizlardir. her bir olayda huzun arayan gozyasi dolu gozlere catur, cutur giren kizlar dir. birlikteliklerini hep "sonu kotu bitecek bir ruya" edasi ile yorumlayan ve ikili iliskileri "bir gun mutlaka bitecek ve o gun benim kahroldugum gun dur" paranoyasini kendilerine sartlandirmis, kucuk emrah"lara suzan avci modunda giydiren kizlarimizdir. sahsen severim kendilerini (bkz: korkunc tilbe).
hata yapan kızlardır. akılları başlarına geldiğinde iş işten geçmiş olacaktır. sonra heyhatlar, ah u figanlar fayda etmeyecektir. üzülmek bir yere kadar afili de olsa sonrası tat vermemekte, acısı sonradan çıkan zehirli bir bal olduğu farkedilmektedir.
hayatlarında hiçbir şey yolunda gitmiyorken, aşağı çekilmiş ve yorgun iken, bir süre için dostu ya da çıktığı çocuk olarak hüzne meyilli bir imge çatışması içlenişlerine karışmış yarım-adamı seçen kızlardır. hayatlarındaki eksiklikler yoluna girdikçe uzaklaşır ve en sonunda da fırlama bir çocuk ile değiş tokuş yaparlar o hüzne eğili yarım-adamı. tecrübe ile de sabittir bu.
hüzne meyilli çocukların yavru köpek bakışlarını artık sevimli bulmayan kızlardır.Suçlayamazsınız.Hem zaten o kızlar olmasa otobüsü kaçırdım diye üzülürdü onlar,şimdi enazından adam gibi sebepleri var..
onları sever gibi yaparak hem üzer, hem dövmekten beter eder hem de kendilerine sevgili olarak yine onları seçerler.zeki dirler demeye dilim varmıyor ama sinsi ve hesapçıdırlar diyebilirim kolaylıkla. kendilerine benzeyen bir erkeğe aşık olduklarında rolleri inanılmaz bir hızla değiştirirler ve 'hüzünlü mağdur' rolünü de çok güzel oynayarak o erkeğin de hayatına en acı biberlerin tohumunu ekerler. dikkatli olmak gerekir. bir kaç kere yanık tenli bir kalp edinmeden onları kolay kolay tanıyamazsınız. ama onlar mutlaka sizin kokunuzu alacak ve kalbinizin henüz ateşlenmemiş yumuşak karnına çaresiz bir kaplumbağa gibi ters dönerek o güzel kollarını ve bacaklarını oynatacaklardır. gözlerindeki çocuksu bakışlardan özenle sakınınız..
