vallahi maşallah diyorum ben kendisine, her bakımdan. 78 yaşında dalgayı kaldırabilmek bi' dert, 14 yaşında bi' çocuğa nefsinin uyanması bi' dert, kendinden 50 yaş küçük(torunu yaşında) birini eş olarak koynuna alması, bunu hazmedebilmesi bi' dert.
vakit gazetesi yazarı. işin ilginç yanı, eski eşi de kendinden bi hayli küçükmüş ve eski eşinin babası "peygamberimiz de 9 yaşında kızla evlenmişti" diyerek kabullenmiş bu durumu, belli ki islamcı bu yazar abimiz de bu bakımdan yanlış görmüyor küçük kızlara sulanmayı.
bu pisligi bir başkasına atsalar belki tutardı da, üzmez e atarak yanlış yaptılar, herşeyi ellerine yüzlerine bulaştırmakta mahir ergenekoncu çevrelerin elinde kalır bu. bunların ne kadar tehlikeli kişiler oldukları bundan belli, ama şükür artık öldüremiyorlar. iftira atıp haysiyet cellatlıgı yapıyorlar, hüzeyin üzmez e allah yardım etsin, haysiyet cellatlıgına ugramak eminim ölmekten daha kötü bir şeydir. allah yardımcısı olsun.
okuduğum en güzel kitaplardan biri şu bizimkiler in yazarı, lafı gevelemiyor,yuvarlak laflarda etmiyor,'elhamdulillah gericiyim'diyor daha ne desin
yürrü bee
örgütsüz suikast işleyenlerin çoğunda olduğu gibi dikkat çekme, takdiredilme güdüsü baskın kişilik. her hikayesinde mutlaka karşıt görüşten biri onu takdir eder veya ona bir itirafta bulunur.
hayatın anlamını çözmüş, ardı ardına güneş görmemiş espriler yapabilme kabiliyeti olan, olduğu gibi görünen, göründüğü gibi olan, görmüş geçirmiş kişi.
bu amca ben lisedeyken bizim okula gelmişti konuşmacı olarak, kitaplarını satmışlardı. konuşmasında bayağı bi hikayelerini anlatmıştı. bunlardan bir tanesi şu şekildeydi: necip fazıl kısakürek ile ahmet emin yalman sözlü olarak birbilerine sataşırlar. bu amcam da yalmana kızar ve gider adamı vurur. yakalandıktan sonra üstadın koğuşa düşer. tabi ki üzmez, üstaddan iltifat bekler fakat necip fazıl bunu bi haşlar bi kızar ki üzmez ne olduğunu anlayamaz. nitekim üstad bu olay sonucu kızgınlığının ifadesi olarak "biz ayağa kalk sakarya dedik bunu bir hüseyin anladı o da amuda kalktı" demiştir.
mehmet ali birand'ın "atatürkçü müsünüz?" sorusuna, "muhammedçiyim elhamdülillah, mustafa kemal atatürk; vatanını, milletini seven çok büyük bir kahramandır benim gözümde" diyen vakit gazetesi yazarıdır.
1934 malatya doğumludur. ilk ve orta öğretimini malatya da tamamlamıştır. lise son sınıftayken ahmet emin yalman ı vurması nedeniyle tutuklanmış ve 20 yıl hapis cezası almıştır. 10 yıl mahkumiyet süresi vardır. hapishane hayatının 1,5 yılı aynı olaya karıştıkları nedeniyle malatya ya getirilen necip fazıl kısakürek ve osman yüksel serdengeçtiile geçmiştir. hapishanede izmit lisesini hapishane sonrasında ise ankara üniversitesi hukuk fakültesini bitirmiştir. gıda, tarım ve hayvancılık ile sağlık ve sosyal yardım bakanlıklarında müşavir olarak görev yapmıştır. mhp ve msp de aktif görevler almıştır. serbest avukat olarak çalışmakta ve vakit gazetesi yazarlığı yapmaktadır.
