pedofili hastalığını, tacizcilik ve din istismarıyla bulamaç haline geitirmiş prototip gerici. bazı bazı platformlarda kendisini koruyanların, ağızlarına pelesenk ettikleri:''kimse suçu kanıtlanana kadar suçlu değildir'', ''durun bakalım, ağır olun, hızlı atın boku seyrek olur'' gibi ampirik bilgilerin, götlerine girmesi dileğiyle diyorum ki; bu adam, türk basınının geldiği son noktayı kanıtlamaktadır bizlere. nazlı ılıcak gibi bir gerici sakalı okşayıcısı bile zaman, vakit gibi tarafı belli gazetelerin yazarlarına seslenerek, bizden olanı teşhir etmeyelim psikolojisine girmekle suçlamıştır, bu pedofilik sapığı.
en az 3 çocuk ve her kadının 1 çocuk, 4. kadının ise metres olması gerektiğine inandırılan bir ümmetler çorbasında* bu adama çapkın sıfatı yakıştırılmıştır.
şimdi kendisi, hapisane arkadaşlarının ölüm tehditleri nedeniyle kafayı yemek üzere olduğu f tipi bir hücrede uçkur savaşı vermektedir.
(bkz: pedofili)
(bkz: yobaz)
(bkz: vakit gazetesi)
sübyancı yazar. halen bursa e tipi cezaevinde tutukluluk hali devam etmektedir. bu sübyancı sapığın yaptıkları hiçbir gurup, ideoloji ve inançla bağdaşmaz ve genellenemez. ama kendisi gibi paralel düşünen insanların yaptıkları gün gibi aşikar olan birinide savunmaya çalışması cahilliklerinden ileri gelmektedir. aslanlar gibi desinle utanıyoruz emin olun kimse sorgulamaz. ama illa bok vtan olacaktı biz sizin en inançlınızıda biliriz diye... e malum boku atan tek organda göttür.
Cumhurbaşkanı ismet inönü, 1940lı yılların ortalarında memleketi Malatyaya gitmişti.
Her zaman yaptığı gibi, önce babasının mezarını ziyaret etti, sonra da okulları...
Gittiği okullardan birinde orta son sınıfların dersine girdi.
Derste kendisini ayakta karşılayan öğrencilerden birine beklenmedik bir soru sordu:
- Sen ne zaman inönü olacaksın?
Çocuk kilitlenip kaldı. Ne cevap vereceğini düşünürken yanındaki haylaz öğrenci kulağına eğilip tüyo verdi:
- Sen öldüğün zaman!..
Bu laf duyuldu. Sınıf kahkahaya boğuldu. ismet Paşa gittikten sonra haylazı disipline verdiler. 1 hafta süreyle okuldan uzaklaştırıldı.
Haylazın adı, Hüseyin Üzmezdi.
* * *
Üzmez, o vukuatından 60 yıl sonra bambaşka bir skandalla yeniden disipline gidiyor.
Bu seferki skandalın kökeninde 60 yıl önceki vukuattan izler de olabilir. Zira sonraları gazeteci Ahmet Emin Yalmana düzenlediği suikastı anlatması için Bülent Çaplı ile röportaja gittiğimizde yukarıdaki anıyı kendisi anlatmıştı; bu arada çocukken nasıl telkinlerle yetiştirildiğini de yine kendisinden dinlemiştik.
Zındıklara, kâfirlere, karşı büyük bir kin duygusuyla büyütülmüştü. O gün için bunları CHP temsil ediyordu. O da Halkçılara karşı bayrak açmış, karşıtı saydığı yazarlara kurşun sıkmıştı.
Sonra hapis yattığı yıllarda yaptıklarından pişman olmuş, yazdığı kitaplarda, çıktığı programlarda yeni yetişen gençleri kendisi gibi tuzağa düşmemeleri için uyarmaya çalışmıştı.
* * *
Aklıma 23 Nisan günü Başbakanın koltuğuna oturan ilkokul öğrencisinin esprisi geliyor.
Kendisine hayli büyük gelen koltuğa bir görevlinin yardımıyla otururken şöyle fısıldamıştı:
-Cemaate rezil olmayalım.
Şimdi Üzmez de nicedir oturduğu milliyetçi-muhafazakâr yazar koltuğundan, o kimlikle hayli uyumsuz bir lekeyle devrilirken cemaate rezil olma durumu yaşıyor.
Tabii aynı çapta bir başka skandal da cemaatin ya görmezden gelerek rezaleti gizlemesi ya da komplodur filan diyerek neredeyse sahiplenmesi...
Üzmez kendisinden 50 yaş küçük eşiyle evlendiğinde kayınpederi bu durumu, Ne var yani; Peygamberimiz de 9 yaşında bir kızla evlenmişti; diye savunmuştu.
islamcı basının hiç olmazsa Hz. Peygamberi korumak adına buralarda bir duruş sergilemesi gerekmiyor mu?
Yoksa ilkokul 2 deki kızlarımız için de mi kaygılanmalıyız?
* * *
Küçük kızların, anne babalarının ve mukaddesatçı medyanın bu mide bulandırıcı öyküden alacağı ders, ahlaktan, dinden, imandan, milliyetten bolca bahsediyor diye kimseye hemen evinde yer, gazetesinde köşe, televizyonunda program vermemek olmalıdır.
Devlet ise tecavüzcüyü cezalandırırken, tecavüze uğrayana kol kanat germelidir. Geçenlerde komşuları tarafından lezbiyen ilişkiye zorlanan iki küçük kız kardeşi okullarından uzaklaştıran mantık, saldırganı değil, mağduru ezmek alışkanlığından hızla vazgeçmelidir.
Üzmeze gelince... Bu disiplin cezasından da kurtulabilirse, gençliğindeki siyasi suikast anılarını anlatarak gençlere tuzaklardan korunmayı telkin ettiği gibi, yaşlılığındaki cinsi temas anılarını anlatarak şimdi de çocuklara sübyancılardan korunmayı öğretebilir; ki bu da az katkı değildir.
yıllardır eziliyoruz diyenlerin, basortulu kadınlara ozgurluk diye bagiranlarin, guclu olana (bkz: laiklik) baskaldiranlarin herhangi bir ortamda guclu duruma geldiklerinde, asıl kendilerinin baskalarini nasil ezdiklerinin, ve kadınlara ozgurluk tanımadıklarının son ornegidir. en kisa tanımının "bir inancın baska inanc ve gorus uzerine baskı kuramaması" olan laikligi allah basımızdan eksik etmesin. en azindan muslumanlıgı daha guzel yasayabılmemiz icin. bu kafa yapısında olanların hicbir zaman guclu duruma gelemeyecekleri bir turkiye temennisiyle..
Sonra onların arkasından öyle nesiller türedi ki, namaz kılma duyarlılığını kaybettiler ve şehvetlerine kapılıp uydular. Böylece bunlar azgınlıklarının cezasıyla karşılaşacaklardır. (MERYEM SURESi / 59
taraftarlarının 14 yaşında taciz/tecavüz edilmiş kız yerine hakkını korumayı seçtiği kişi. iftira diyebilen yok ama ortada, komplo kurbanı imiş (en iyi ihtimalle). asıl kurbandan daha fazla üzerinde durulması gereken bir kurban tabi üzmez(!)
birilerinin kahramanıydı zira hüseyin üzmez, şimdilik inanmak istemiyorlar "sapkın" olduğuna, inandıkları an gözlerinde skandal olacak bu hadise. bilirsiniz, sıradan insanların değil böyle yüceltilen adamların hataları skandaldır. sözde dindar, özde insani özelliklerden dahi yoksun bir ex-kahraman şimdi bu islamcı kesim nazarında. kişilik sahibi olmanın, vicdan sahibi olmanın dinin "görsel/şekilsel" gereklerini yerine getirmekten çok daha mühim olduğunu öğrenmiş olurlar belki bu vesileyle.
isnat edilen fiili işlediyse, ki tüm kanıtlar o yönde, söyleyecek söz bırakmayan aşağılık bir insan türü. hala neyini savunurlar anlamıyorum adamın fikirleri değil işlediği ve tüm dinlerce, tüm hukuk kitaplarınca yüz kızartıcı suç, büyük günah vb. terimlerle nitelenen bir durum var ey sen dinci gazete yapsana yine işte o adam diye manşet, kocaman resimlerini bassana ilk sayfadan, hakikaten bahsettiğiniz dine inanıyorsanız, köşe yazarlarınız kadınlar üzerine fetva verirken bi zahmet bu adam içinde yazsalar ya şöyle edin böyle edin diye. Peh dindarlarmış.Peh
vakit gazetesini fazlasıyla üzmüş olan sözde gazeteci, sübyan kız meraklısı şahıs. vakit şimdi okurlarına ne diyecek, nasıl hitap edecek kara kara onu düşünüyordur, yarın öbür gün başka hangi yazarın neyi çıkar insanlar şimdiden merak ediyor.
kart zampara. calistigi gazetenin yazarlarinin soyledikleri ilgili cekti, hepsi "komplo olabilir ama gercekten yaptiysa yaziklar olsun" diyor.
bugun bir emin colasan boyle bir sucla itham edilse, herkes "bu komplodur, emin boyle birsey yapmaz" derdi.
yani yanindaki insanlar bile "bu adam boyle birsey yapmaz" diyemiyor.
tecavuz edildiği iddia edilen kızın annesinin de üzmez ile beraber olup hüseyin üzmezin hesabından para çektiğini öğrendiğimde böyle insanlar olmaz olsun dedirten canlı.
aklı fikri uçkurunda olan islamcı sözde aydınların en son ve güzide örneği. adamı yadırgamamak lazım. çocukluğundan itibaren ona din eğitimi verilmiş, kadınların, erkeklerin kulu, tebaası hatta malı olduğu öğretilmiş, çocukluğunda ve ilk gençlik yıllarında kadını şeytan belleyen sarıklı-sakallı mollalardan eğitim almış, tıpkı şimdi ki cemaat yurtlarında olduğu gibi sabah namazında ellerini kaldırıp ''allahım bizi kadınların şerrinden koru'' diye dua etmiş, bilmem kaç bin keç okuduğu kuran daki cennet vaatlerini ve özellikle de azgın arap erkeğinin cinsel dürtülerini harekete geçirmek için uydurulmuş ''memeleri yeni sertleşmiş'' ve ''deve kuşu yumurtası renginde'' hurileri okudukça içinde birşeyler kımıldamış, bastırmış, bastırmış ama nereye kadar...
bütün islamcıların olduğu gibi hüseyin üzmez'in de hayatı kadınlar ekseninde geçer. bu insan(!)lara göre kadın kesinlikle arka planda olması gereken silik ve zavallı bir mahlukattır. onu tıpkı bir mal gibi eve kapatmalı çarşaflarla, peçelerle sarıp saklamalıdır. toplum hayatındaki bütün kötülüklerin kaynağı kadındır. osmanlı balkan savaşını kaybeder ama ülkede tartışılan kadınların çarşafının boyudur. düyun-u umumiye devleti soyup soğana çevirir fakat saray gene kadına hücum...
velhasıl islmcının en aydın olanının kafasında bile sürekli kadın vardır. akıllarını seks-dünya-cennet üçgeninde bozmuşlardır. hatırlar mısınız seneler önce bir ali kalkancı olayı vardı. illuminati gibi bir gizli örgüt kurup seks ayinleri yaptıkları ortaya çıktı. saçını başını sarıp sarmalayıp etrafa namuslu kız imajı veren fahişeler hocalarının altında geçirdikleri zevk saatlerini tv'lerde anlattılar.
işte hüseyin üzmez olayı da şahsım adına beni şaşırtmayan ve bir kez daha haklılığıma inandıran bir olaydır.
ah be hüseyinim 78 yaşına gelmişsin, ne kadar kalmıştı ki arabın cennetinde ''memeleri yeni sertleşmiş kızlar'' ve ''zülüflü oğlanlar'' ile duhul etmene. artık değersiz hayatın sona erdiğinde kızıl tamuya bekleriz seni...
hugh amca çat diye önüne gelenle siktiri boktan cüzdanı ve içinde yeşil dolarları var diye seks yapmıyor..bunu diyen z,hniyete cevap vermek demek: tecavüzle , anasıyla kızı aynı götürmeyle ; seks sektörünün aynı olmasını idrak edememiş birine cevap vermek demek..onun muhattabı da pskiyatri ya da genetik bozukluklar kliniği olsa gerek..
bi adam 80 yaşında 20 yaşında biriyle seks yapabilir..adamın pipisiyle kızın kukusu arasında..nette de var bi dolu eş değiştirmeler onlar bunlar..bunların sana ters olup olmaması yasal olup olmaması ya da senin etiğine uyup uymaması ,; 14 yaşında bi kızın mahrem yerlerinin abaza götün teki tarafından öpülmesinden bağımsız..tecavüz ve tercih diye 2 olay var..birinin tercihi sana ters gelmez , oda kızın sikinde değildir..biri mağdur olur o da senn gözünde açık seçik ama algın sıfır..
bunu idraktan hariç insanlar oldukça , bu kız gibiler de çocuğumun meyvesine ben bakarım diyenler de olucaktır..
bu herifin savunucuları ayyuka çıkınca herifin yediği boklar; lan bi tek o mu yapıyo alla alla demeye kadar getirdiler ya helal olsun..tabii ; insan sıçmak deyimi yeniden manalandı şahsım adına.. *
huseyin uzmezin tarzini bastan beri begenmem. yakininda bulunmuslugum yoktur. gazetelerden, kitaplardan bilirim kendisini.
2 sene kadar once hurriyet gazetesine bir roportaj vermisti o zaman bu adam artik cenesini kapasin demistim. kafamin v kayisi kopmustu. yas farki olmasa sevdigiyle herseyi yapacagini soyluyordu. olcup tartmadan konusmak budur demistim o zaman . kim kiminle olur zerre seyime takmam. herkes hesabini kendisi verecek lakin boyle demecler veren ve islamci etiketi tasiyan yazarlarin her zaman biraz daha dikkatli bir uslup kullanmasini hep uygun gormusumdur. tecavuz suclamasindan iceri aldilar diye islamiyete dil uzatan dinsizlere malzeme oldu. lakin dogru mu yanlis mi onu zaman gosterecek. acikcasi huseyin uzmez boyle bir sey yapamaz diyen muhafazakar camiadaki kardeslerime uzmezin hurriyet roportajini okumalarini salik veriyorum. eger boyle birsey yapmamissa bir kisim insanlar fena yamulacak yok eger yaptiysa da hesabini hem bu dunyada hem oteki dunyada kendisi verecek. rabbim gorelim neyler, neylerse guzel eyler.
Durum değişiklikleri hasebiyle hakkındaki yorumların yanlış anlaşılmaya sebebiyet verdiği kişidir.
onun için daha önceleri söylediğim, Delidir ne yapsa kızamazsınız sözünün sarfedilme sebebi şudur: üzmez küfürlü konuşurdu, yeri gelince basit basit espiriler yapardı, mugalata yapardı. bütün bunlar islam ahlakına yakışmayan şeyler, ama bunları yapmakla beraber hiç öyle sahte bir üstünlük davası gütmezdi, her defasına biz nerenin itiyiz der haddini bilirdi. onun bu konularda hoşgörülme sebebi budur.
yazar arkadaşların anlayamadığı, anlamak istemediği bir şey var. kimse hem bir anneye hem 14 yaşındaki kızına cinsel ilgi duymayı savunmuyor; böyle bir şey olabilir mi ya. cinsel istismar, fuhuş, hürmeti müsahareyi çiğnemek... bunların savunusu mu olur. benim ve diğer sevenlerinin dediği şey şudur, durun bir sabırlı olun, bu bahsedilen suçlar çirkinin çirkinidir ama şerefli bir adama da haksız suçlamlarda bulunmanın aşağı kalır yanı yoktur. açıkçası ben böyle gaza gelip şimdiden hüküm vermiş olsam da bir şekilde aklansa bir daha başımı yerdne kaldırmaya nasıl yüzüm olur bilemem. hiç bu ihtimali göz önüne getirmiyor musunuz.
mahkeme sürecinde -adam suçlu da olsa, mahkeme hükmü çıkmadığı sürece- sanığın masum olduğu hukuken belirtilmiştir, kuran'da da apaçık ayet vardır. durum böyle iken tabi ki onu mahkum ilan etmeyeceğim, kimse alınmasın gücenmesin.
belki yapılacak eleştiri şudur, sadece kendi tarafında bir adam olunca ilkeler gündeme gelir zaten. beni tanıyanlar bilir, beraatı zimmet asıldır ilkesini kendi aleyhimde de olsa her zaman savunmuşumdur. kendi aleyhimizde de olsa, doğrudan ayrılmamak yine bir başka apaçık emirdir.
suçlu olmayıp tek kişilik hücreye konan???,hugh hefner'in türkiye şubesi.aralarındaki fark ise hugh amcanın seçici olması ve yaş sınırını ciddiye almasıdır.(18,21,25... eyalete göre değişir.)
tanim: torunu olacak yastaki bayan ve kiz cocuklarina ilgi duyan bir vatandas.
kac gundur bu adam hakkinda yazilanlari takip ediyorum, bir sey yazmak istemiyordum fakat bazi yazilanlardan sonra dayanamadim artik.
bu adamin goruslerini benimsemis, kendine idol olarak almis insanlar var sozlugumuzde de gorulebilecegi uzere. cok sevdiginiz, saygi duydugunuz bir adamin boyle bir sey yapmasini kabullenememeniz normal, sizi anliyorum. lakin sirf adamin destekcisi oldugunuz icin, bu adam ne bok yerse yesin savunurum gibi bir gaflette bulununca komik duruma dusuyorsunuz sevgili arkadaslar. karisi 25 yasindaymis, onunla bir sekilde kizin ailesini ikna edip evlenmis, imam nikahli esi su yastaymis cart curt. onlari gecin hadi de bu adam 14 -bak iyice anlayin yaziyla on dort- yasinda bir kizin irzina gecmis. su yukarda cigiran sevgili arkadaslarim, sizin 14 yaslarinda bir kiz kardesiniz, yegeniniz, kuzeniniz vardir elbet; onun basina boyle bir sey gelseydi ve yine zanli ayni kisi olsaydi, allah rizasi icin soyleyin, yukarda yazdiklarinizi yazabilecek miydiniz? bu kadar soguk kanli ve kor olabilecek miydiniz?
nasil iki yuzlu insanlarsiniz boyle? nasil duruma gore fikirleriniz bu derece degisebiliyor? bu kadar mi koru korune baglisiniz bu dusuncelere? bu kadar mi korlestirdiler sizi? bu buyuk ayibi goremeyecek kadar mi? inanmak istemeyebilirsiniz, inanmayabilirsiniz, gormek ve duymak istemeyebilirsiniz, ama yapmis iste! tecavuz etmis! var mi otesi arkadasim?
"allah" askina, bak allah diyorum, biraz gercekci olun. acin su gozlerinizi.
