canımdan çok sevdiğim ülkemin insanlarından nefret etmeme neden olan bu kişiler-olaylar dır. işin garibi, bu tür tecavüz-tacizler de şikayetçi-davacı olan anne-baba bile olmaz. aileden sorumlu devlet bakanına mikrofon uzatan bir gazeteci veya tv de program yapan yayıncı ne canlı yayına bağlanmak için arar nede bir mikrofon uzatarak bu konu hakkında ne diyorsunuz? diye bile sormaz.
kadın cinayetleri-çocuk ve kadın tecavüzleri-tacizleri ve aileden sorumlu bakanımızdan çıt yok. yasaları eleştirmeye bile gerek yok. yasalar ve teammüller ne ise ona göre süreç işliyor.
biz yasa koyucuları eleştirmeliyiz. maalesef ülke-değerler yerde sürünüyor.
müslümancı tayfa için neşe kaynağıdır siktiğimin demokrasisi ve hukuk ülkesinde.
pedofiliden nemalanmış siyasetin islami doktrinlerden suç olup düşünürlerin, sapıklık olup çoluk çocuğun üstüne yağdığı memlekette yazarlar içerde, sapıklar dışarıda.
- hele şükür ya.adama iftira attılar ve suçsuz yere hapise boylandı.umarım bunu yapanlar bedelini çok ağır öderler...
- kanıt var mı.hayır.iftira olmadığı ne belli.kusura bakmayın arkadaşlar bu ülke de kanun yok malesef.suçlular dışarda.suçsuzlar ise içerde.o kadar haber izliyorum ben.tecavüz işleyen suçlular bir ay bile kalmadan dışarda geziyorlar.buna adalet mi diyorsunuz...belli ki o kıza ve ailesine iyi para biçilmiş ki böyle bir iftira ya malzeme oluyorlar...
iftira ha?..
arkadaşlar bu ülkede taciz ve tecavüz iddia ve şikayetleri mevcut yaşanılanların onlarcada biri. kaç vaka kendi içinde kapatılıp gidiyor biliyor musunuz?! binlerce onbinlerce belki daha fazla! nedenlerinden biri de -yukardaki "bazı" şahıslar gibi "iftira atıyorum derler" "inanmazlar" vb. kaygıları. bu s.kindirik toplumun sorunu bu işte. her zaman zayıfı suçlamak.
adamın suçsuzluğunun bilinip bilinmediğinden emin olmayan belli şahıs kadının/kızın iftira attığından nasıl emin olabiliyor merak ediyorum. siz kadınlar olarak birbirinizi suçlamaya ezmeye devam ediniz.
gazeteciler içeride. tecavüzcüler dışarıda. işte türkiye'nin içinde bulunduğu hal. tayyip ve akp'nin yapabildiği bu. yıllar içinde geldiğimiz nokta bu.
internet sansürünün hız kesmeden devam ettiği türkiye'de hüseyin üzmez de tahliye edilir elbet. uçurtmayı vurmasınlar'daki '-senin suçun ne ? -düşünmek' repliğinin çok yazık ki yeniden vücut bulmuş olması, ne bu adalet sistemine maruz kalan 80 sonrası apolitik gençliğin suçu; ne de 'yolları tuzladık, isterseniz yalayın' diyen melih gökçek'in (!)
netice itibarı ile hasta ve adi bir sübyancı, sapık. hala bunu alkışlayanın , karısının vesairenin ayıbıdır bu adamın varlığı. yasalar yasa olmadığından anglo - saxon hukuk sisteminde 20'sinde girip ,70'inde çıkacağın suçtan 3 - 5 senede çıkıyorsun zaten. üstelik, bu adamı şeytan taşlar gibi taşladık ama bunun cinsinden bir alay adam dışarda geziyor , töre möre ayağına kurbanlarını öldürüyorlar bir de üstüne.
hizbullahçıların , bu adam gibilerin adalet sisteminin de açıklarından faydalanılarak salınması bir tür toplumsal deney bence. katilleri saldılar , şimdi de tecavüzcüyü salıyorlar. şimdi sıra hem tecavüzcü , hem katil pezevenkte. bu şakirt tayfası o gün de ortalarda görünmez merak etmeyin.
sahi, "hergün kızını evire çevire beceren izmirli bir laikçi baba" vardı o niye yok bugün annesi muhteremler ?
sadece akp'nin yanlışlarını belirttikleri için , yazarların terör örgütü adı altında tutuklandığı güzide ülkemizde yaşanılan durumdur. ne kadar kaliteli bir adalet sistemimiz varmış yahu. bu ülke bırakın 3 çocuğu 1 çocuğu bile hak etmemektedir.
--spoiler--
hüseyin üzmez den mesaj varmış: geçmiş kadınlar gününüzü kutlarız
--spoiler--
'8 mart dünya kadınlar günü'nden sonra beklenen haber. çıkarın bunun gibilerini salın meydanlara kadınları yok etsinler. kadın da neyin nesiymiş! onlara yapılan şiddet, taciz, tecavüz az bile!
yazıklar olsun bu sıçtığımın hükümetine, sıçtığımın adaletine, sıçtığımın akepesine... **
hüseyin üzmez'i ve kendisini koşulsuz şartsız destekleyen tüm orospu çocuklarını(evet bu küfrü kullanmak zorundayım. el kadar kızlara yılışan bir şerefsizin destekçilerine farklı bir laf hafif gelir) sevindirmiş; yargıya saygı duyalım demelerine sebep olmuştur.
ah be yavşaklar sizi, ah be yavşaklar...
yargılamaların, cezaların bir etkisi de ileride gerçekleşebilecek suçlarla ilgili caydırıcı olmaktır. bu saatten sonra memleketin sapıkları elini kolunu sallaya sallaya ufacık kızlarımıza taciz eder, siz de izlersiniz.
ve umarım bu kızlarımız sizin kızlarını olmaz. çünkü böyle bir şey olduğunda söz hakkınız olmaz, olamaz.
yine biz savunuruz sizi.
yaklaşık iki aydır yurtdışına gidip master yapsam ve acaba yurtdışında mı yaşasam diye düşünüyordum. karar veremiyordum bi' türlü. kafamda "pişman olur muyum, bırakıp gitmeye değer mi, herşey herzaman bu kadar kötü gitmeyecek-gitmemeli, ya bir gün burası da yaşanabilir yer haline gelirse, eee ne de olsa vatan ya deli gibi özlersem" gibi sorular ve korkular vardı.
başta türk adaleti ve hüseyin üzmez olmak üzere emeği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. artık kararımı tereddütsüz vermiş bulunmaktayım.
sik-tirip gidiyorum.
türkiye'yi yeni yeni tanımaya başlayanlar için çok güzel bir örnek/ders. yıllar yılı kayıtsız kalınmasına alışan yurdum insanını dahi ağzının açık kaldığı bu tür olaylara yeni şahit olmuş bir insan neler neler demez?
ben gece vakti yaşlı bir bayanı pataklasam sokak ortasında ve bunu bir polis görse, ''annesidir boşver, aralarında halletsinler'' diyebilecek düzeydeyken kim bahsedebilir bu ülkenin muhasır medeniyetler seviyesine çıkabileceğini? yapmayın allah aşkına, koyun değil artık bu millet, lütfen...
hüseyin üzmez'in başbakanlığına giden yolu açan olaydır.
orda burda ahkam kesen, 2 bin küsürlük iddianameyi yalayıp yutmuş milletin hükmünü dahi vermiş hukuk alimlerinin zerre laf etmediği olaydır.
yukarıda iki tanım yaptım ama tanımsız bir olaydır. ya da tanımlıdır da sinkaflar ta ebesine kadar gitti.
tuhaf bir karardır. siyasidir aynı zamanda. emsal teşkil etmesi ise yurt genelinde pedofili olaylarının tavan yapması ihtimalini güçlendirmektedir. düşünsenize 14 yaşındaki kızın ırzına geçeceksiniz, psikolojisi bozulmadı diye serbest kalacaksınız. yediğiniz halt da size kar kalacak. yarın sabah ortaokul önlerinde muazzam kalabalıklar görürseniz şaşırmayın derim ben.
daha gençken çok sinirlendiğim bir klişe vardı '' bu ülke adam olmaz, çekip gideceksin'' diye. olur olmaz, uluorta söylendiğinde cin tepeme çıkardı. seneler geçti, tecrübeler arttı, arttıkça ümitler sarardı, beklentiler zayıfladı. öyle olaylar gördük ve yaşadık ki sinirlenme, midenin bulanması gibi refleksler de kaybolmaya yüz tuttu. işte bu adamın yediği herzeler, üzerine ettiği laflar, hazırlanan raporlar, tahliyesi vs bu reflekslerin hepten dumura uğramasına ramak bırakan türdendir. demek ki bazı klişeler yok yere ortaya çıkıp kök salmıyormuş, galiba biz gerçekten adam olamayacağız. her yerde hüseyin üzmez gibi adamlar vardır, vardır da o adamlara bizim kamptandır diye sahip çıkılır mı alenen, psikolojiye, hukuka dair temel kavramlar ayaklar altına alınabilir mi fütursuzca, koskoca bir toplumun hala iyi kötü varlığını sürdürdüğünü tasavvur ettiğimiz değerleri bu kadar aşikar örselenebilir mi ? sıtkın sıyrılmasıdır.