Komiser Ahmet acilen yukarıya, Çapkın'ın sekreterine ulaşıyor. Olan biteni anlattıktan sonra sekreter durumu hemen Sayın Çapkın'a bildiriyor.
Sekreter - Efendim, yeni atanan birim amirleri, tutuklulari kendi makamlarında ağırlıyorlarmış, bilginiz olsun diye Ahmet komiser haber verdi. hüseyin çapkın - Nasıl yani?
sekreter - Sayın Güler'in oğlu ve diğer tutuklular, yeni atanan birim amirlerinin makamında, hem de onların makam koltuğunda oturuyormuş! hüseyin çapkın - Olmaz öyle sacmalik!
yerinden fırlayan, Türkiye'nin en basarili Emniyet Müdürlerinden bir tanesidir. Direkt adı geçen amirin odasına giriyor ki, Muammer Güler'in oğlu, ayaklarını masaya uzatmış, birim amirinin koltuğunda oturuyor, birim amiri ise, misafir koltuğunda. Çapkın, birim amirine dönerek, sinirli bir sesle hüseyin çapkın - Müdür bunların işi ne burada?
Birim amiri susunca devreye giren barış güler;
- Hüseyin abi, oturduğun koltuk, bizim lütfumuza bağlı, sen sorduğun sorunun farkında misin?
Çapkın yine sinirli bir sesle müdürüne dönerek;
- Müdüüüür! sanık olarak gözaltında olanlarin nerede muhafaza edileceği yasalarda yazıyor, derhal tutukluları nezarete geri gönderin!
diyerek odadan ayrılıyor. Ayrılmasina ayrılıyor ama, aradan 1 saat gibi bir zaman geçtikten sonra sekreteri odaya girerek, Sayın Çapkın'a görevden alındığını gösteren acil kodlu resmi yazıyı uzatıyor! Yazının onayı içişleri BakanıMuammer Güler imzasını taşıyor.
yok amir odasında oturmalarına izin vermeyince alınmışmış da. ulan dediğiniz kadar delikanlı olsaydı ülkenin en büyük olayları yaşanırken yapardı. geç bunları.