hüseyin yurttaş

entry6 galeri0
    ?.
  1. izmir li bir şair
    1993 yunud nadi ödülünü almıştır. şiirine bir örnek vermek gerekirse:

    GECEDE KANAT SESLERi



    -I-

    bir kanat sesidir
    ay düşmüş ormanlarda
    yankısı yıldızları çağırır
    yalayıp geçer dorukları
    ıslık gibi duyulur ufkun ardından

    bir kanat sesidir
    taşır kuzey ovalarının serinliğini
    yağmurlarını karadeniz´in
    safran buğdaylarını içanadolu´nun
    bakar maviye çalan gözleriyle ege´nin
    gülümser sevinçler yüklü beyazlığıyla akdeniz´in

    -II-

    gecede kanat sesleri var
    akan kuşların çığlıklarıdır
    kar ıssızlığında kışlar bırakarak
    düzler yokuşlar bırakarak
    düşmüşler işte kara afrika yollarına

    gecede kanat sesleri var
    geçiyorlar terkedilmiş köyleri
    yıkılmış kentleri, yok olmuş uygarlıkları
    dualar gibi gizem dolu fısıltılarla
    karışıyorlar bulutlara

    nasılsa birden katılıyorum onlara
    yükseliyorum bir damla su gibi
    toprağımın kokusunu taşıyarak
    elsiz ayaksız
    kolsuz kanatsız
    uçmaya çalışarak

    ülkem
    yağmurlar emmiş bir tombul çocuk gibi
    denizler koynunda
    derin, soluksuz bir uykuda
    yollarında, ırmaklarında, köprülerinde
    damar damar akışan sevinç
    dal dal uzanan öfke
    yaprak yaprak dökülüyor hışmıyla gecenin

    ülkem
    belasını baştacı ettiğim toprağım
    deli divane eyliyor beni yücelerde
    dönüp duruyorum işte
    kanat sesleri arasında

    -III-

    - burdan ötesi
    gidilmez bir yolun, varılmaz durağıdır ki
    aktığım mı, yürüdüğüm mü, uçtuğum mu

    bilemediğim
    kara afrika yollarında gece yolcusuyum
    yoldaşım kuşlar tutmuş elimden
    kanatları sırça, ´gagaları gümüş´ kuşlar
    karlı sonsuzlukların
    tozutan tipilerin tekizlemeleriyle
    kanat vuruyoruz

    burdan ötesi
    gidilmez bir yolun varılmaz durağı da olsa
    tutkum benim
    orda küçük kulübelerdeki zenci çocuklarına
    bataklık kuşlarına
    geyiklerin seğirttikleri yamaçlara
    bir selam gibi varmak
    bir akdeniz rüzgarı gibi onları okşamak

    varsın bitmesin yolları! -

    kaç yüzyılın demir hevenklerinin sallandığı
    şu uygarlık bağından
    göçüp giden
    bir yavru kuş olayım ben

    - ki bundan ötesi
    uçulmaz uçurumlar da olsa
    verip kendimi boşluklara
    sıradan bir ölümün çok ötelerinde
    ağmak sonsuza doğru
    varmak dünya halklarının
    haramiler önündeki sofrasına
    bir pençeyle alıp çalınmışı
    güldürmek afrika çocuklarını
    dünyayı ışıtan o bembeyaz dişleriyle! -

    gecede kanat sesleri var
    ben ordayım

    ne bitkinim ne yorgun
    esrimiş esiyorum
    yıldızlar bahçesinde

    Hüseyin Yurttaş
    0 ...
  2. ?.
  3. ?.
  4. ?.
  5. AşK ADıMLARı

    Bilsem adını
    yollara düşeceğim
    kervankıran yollara!

    1.
    hangi rüzgarsa yüreğimin yelkenlerinde
    sürükler suların ışıklı yolunda beni
    iklimden iklime taşır, dönenceden dönenceye

    kimdir beni böyle yörüngesine çeken
    uzay taşları kadar karanlık ve yalnızken

    bilirim, adı konamaz düşlerde yaşayanın
    ansızın yerleşir yüreğimize büyülü gizemi
    saklı çiçeğidir içten içe süren baharımızın

    2.
    önce denizler olmalı, ak denizler
    kumsallarında koşup oynaşacağımız
    çakılların çıtırtıları arasında
    güneşin altında, çamların gölgesinde
    önce denizler olmalı
    ve unutulmuş koyları o denizlerin

    teninde damlacıklar domur domur
    yosunlara değmeli ayakların
    bir ürperti gibi gezinmeliyim tüp diplerinde
    birden ufuklar yıkılmalı ki
    ötesi yurdu olsun sevgimizin

    önce denizler olmalı, ak denizler
    sözlerimizde suların yalınlığı
    kavuşmalıyız iki ırmak gibi çağıldayarak
    yataklarımız değişmeli coşkumuzdan
    birbirimiz olmalıyız kimliklerimizden sıyrılarak

    3.
    ıssız bir köy evinde
    ocak başında
    türküsü olup gecenin
    yeniden yakılalım
    alevlerin dilinde

    üşüdünse sokul bana
    örtün olayım
    dünyama sunulmuş biricik meyvem
    haramım
    seni koruyan kabuğun olayım
    üşüdünse sokul bana

    ıssız bir köy evinde
    yüzlerimizde yalazların yansıması
    geçelim çağların ötesine
    iki masal kahramanı gibi
    anlatılsın öykümüz
    dilden dile

    4.
    yollardayız
    eli elimde
    fundalıklar arasından yürüyoruz
    çiçekler öpüyor eteklerini

    yollardayız
    sevinci sağıyoruz günün göğsünden
    üstümüz başımız çengi ışık
    aşkın yolcularıyız

    yollardayız
    yüreklerimizde nice esinti
    çiçek tozlarıyla yüklü
    uçuyoruz düşlerin çavlanında

    5.
    kentin sokakları aydınlanıyor birden
    yine yakalanıyoruz bakışların yağmuruna
    kıskançlığın kıskacındayım
    gir koluma
    aç adımlarını
    tenhalarda yürüyelim

    haydi

    yolumuz denizler olsun yoldaşımız martılar
    birer çarpıntı gibi geçelim günlerin solgun yüzünden
    esriyen yanımızda dalga dalga sevgiler
    ardımızda anılarımızın açık sözlü yalınlığı
    tenhalarda yürüyelim

    haydi

    en bildik sözlerle geçelim sevdanın çöllerini
    bir ışık yağsın sonra sussun her şey
    kanat vuralım yeşillikler arasında
    solukları turunç kokan güneyli çocuklar gibi
    tenhalarda yürüyelim

    haydi

    gümüş çizgilerini yoklayalım ufukların
    sevginin yıldırımlarıyla yırtılsın içimizin karanlığı
    yağmura hazırlanır gibi dolu dolu ve coşkun
    tenhalarda yürüyelim

    haydi

    6.
    söyle
    hangi denizlerin çocuğusun
    görüyorum yüzünde
    tirşe mavi yansımalarını dip dalgalarının

    bu aşk derinliğindir senin

    7.
    kaç aşkın günbatımını yaşadım
    çekildim yıkıntılarımın içinde
    yürüdüm anıların tozlarına bulana bulana
    içim boz duman

    -oysa sen
    beni kaçırdın benden-

    türkülendim ansızın
    şimdi bütün uçurumların çiçek
    ve bu aşk
    bu aşk sevgilim
    senin kadar gerçek!
    7 ...
  6. 1.
  7. foçada ikamet eden şiirden bir ağabey...
    0 ...
  8. 2.
  9. kendisi sevgiler kanarken isimli kitabiyla 2012 Melih Cevdet ödülünü kazanmistir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük