Editörlük tekniği olarak şöyle bir sistem geliştirdiğine kuvvetle inandığım gazetedir:
Önce günün başlıkları belirlenir. Sonra bu başlıklar Ertuğrul özkök'ün bilgisayarındaki çok sevdiği "Fransızca mp3ler klasöründeki şarkıların isimleri olarak ayarlanır. Böylece elimizde günün manşetlerinden oluşan bir şarkı listesi oluşur. Bu şarkı listesi winampın playlistine yüklenerek shuffle (karışık çalma) özelliği açılır. Sonra liste bir yandan çalıp Ertuğrul özkök petrus petrus şarabını yudumlarken diğer yandan çalan şarkılar sırası ile bir kağıda yazılır. Böylece shuffle edilmiş manşet listesini elde etmiş oluruz. Bu liste 1. sayfadan başlanarak gazeteye sıralanır..
Dandirik bir mankenin tangalı resminin manşette, bakanların, vekillerin milletin parasını nasıl sömürdüğünün arka sayfalarda olmasının, hatta hiç olmamasının mantığını başka bir şekilde açıklayamıyorum..
internet sayfasının sağ üst köşesine, seçime kaç gün kaldığını gösteren bir sayaç koyan gazete. eskiden beğenmiyordum ama günden güne ısınmaya ba$ladım bu gazeteye.
yılmaz özdil transferi ile bekir coşkun ' dan sonra bir demagog yazara daha sahip olmuş gazete. bu arabesk yazarlara zaman zaman en dış kulvardan emin çölaşan ' ında katılması ile hoş bir ambiyans oluşturucak biz okurlara. en kısa zamanda aralarına melih aşık ' ıda katarlarsa , mahşerin dört atlısı ( mahşerin döt atlısı ) olarak bizleri şenlendirir hürriyet.
eee zaten tuvalet kağıdı muamelesi görüyordu nazarımda . bu transfer ile artık ultra emici bir gazete olucak. ama lazım bu da lazım. yoksa kimlere çemkirip, stres atıcağız ki.
uludağ sözlük moderasyonu gibidir. iki zıt kutup tarafında da (sağcı-solcu) taraf tutmakla suçlanır. biri din düşmanı der diğeri laiklik düşmanı. bir bok anladıysam aydın doğan olayım.
80 yaşındaki dedemin özel isteği üzerine yazılmış bir yazıdır. hürriyet gazetesi 35 yıldır dedemin evine giren bir gazete olup, kendisi hürriyet okuma alışkanlığını 22 temmuz seçimleri sonrası terk etmiştir. emin çölaşan'ın işine son verilmesi ardından bu gazeteye bin gömlek üstün gelen bekir coşkun'un da bu gazeteden ayrılması gerekmekte. sevgili dedem artık cumhuriyet okumakta ki okunacak tek gazetedir şu ortamda cumhuriyet. kirlenen türkiye'nin bir aynası oldu hürriyet.
(bkz: biz büyüdük ve kirlendi dünya)
telaş yapmayın yahu, emin çölaşan gitiyse yerine başkası gelir bak hem "yarım paragraf yılmaz" belirdi bile hürriyet ufuklarında.
yanlış anlaşılan bir şey var, hürriyet'i bugünkü çizgisine getiren emin çölaşan değildi. o çizgisini çizmiş ihtiyacı olduğu için emin çölaşan'ı istihdam ediyordu o kadar. şimdi aynı yolda farklı yazarlarla da devam edebilir, problem çıkmaz.
bu halk içinden ne eminler ne çölaşanlar çıkaracak.
türkiye de pek çok ailenin evine giren doğan grubuna ait çok eski bir gazete olmakla birlikte emin çölaşanı işten çıkarmasıyla da şiddetli tepkileri üzerine toplayan gazete.
emin çölaşan dan önce ve emin çölaşan dan sonra diye iki bölümde incelenmelidir.her gün alıp okuduğum ama bundan sonra karaktersiz heriflerin * yazılarıyla dolu olacağından bir allahın günü bile elime almayacağım gazetedir...
aydındoğan ve ertuğrul özkök ün elinde itibarı iki paralık olmuş, "iktidarı en çok kim yalayacak" yarışında dinci basınla atbaşı giden, bir zamanların onurlu gazetesi.
bugünkü sür manşetine büyük halk kahramanı bekir coşkun'un uzaklara melul melul bakan bir fotoğrafıyla "turkiye yazarına sahip çıktı" manşetini uygun görmüş gazete. adama sormazlar mı kardeşim sen önce kendin yazarına sahip çık diye daha iki gün önce emin çölaşan'ı kovmadın mı gazeteden ?
emin çölaşanı kovmalarını bekir çoşkun sömürüsüyle bertaraf etmeye ve bu vesileyle cumhurbaşkanlığı seçimlerini oldu bittiye getirmeye, gündemi meşgul tutmaya çalışan gazete. 28 ağustosta kınalarını adreslerine gönderiyorum. başta da ertuğrul efendi için.