Servis ettikleri bu haberde kadının “3 tane merdiven sildim, silmezsem açım ne yapayım” şeklindeki tepkisini sansürleyip haberi bu şekilde veren sözde gazetedir.
Çok kaliteli bir gazeteydi. Amiral gemisi tabirini hak ediyordu. Tarihe geçmiş büyük gazetecilik başarılarına imza atmış bir kurumdu. O manşetlerin öyküsü diye bir kitapta bunların bazıları anlatılır. Kardak krizi, kıbrıs meselesi, üniversite sorularının çalınması, mit raporu, parsadan olayı, johnson mektubu gibi tarihe geçmiş birçok olayı hürriyet haberleştirmiştir. Ama bugün artık hürriyet bir yaşayan ölüden fazlası değil, nazarımda. Herkes skp’yi suçluyor ama bence sorun daha derindir. Gazete sahipliği meslekten gelmeyenlere bırakılmamalıydı. Yani Simavi bu gazeteyi satmayacaktı. Bu denli köklü bir kurum aç gözlü sermayeye devredilir mi? Medya asla piyasalaşmamalıydı. Medyanın kapitalist çıkarların bir alanı olmasının kimseye yararı olmadı ve olamaz da. Bunu şimdi oturduğum yerden sallamıyorum. Liberal medya anlayışının bizzat medyanın özgürlüğünü yok edip kamusal çıkarlara zarar verdiği akademik olarak ispatlanmış bir meseledir. Konu ile ilgili, Benim de hocam olmuş olan raşit kaya’nın da eserlerine bakılabilir.
türkiyenin en yüksek tirajlı gazetesi.
borsa da işlem gören tek gazetedir.
piyasa değeri 179 milyon dolardır.
1994 yılında 400 milyon dolara aydın doğan'a satılmıştır.
günümüzde demirören holding bünyesindedir.
kurulduğu yıldan beri 6 kez el değiştirmiştir.
sedat simavi (1948-1953)
haldun simavi (1953-1971)
erol simavi (1971-1993)
erol aksoy (1992-1994)
dinç bilgin (1992-1994)
aydın doğan (1994-2018)
erdoğan demirören (2018-günümüz).
zamanında hükümetin peşinden ayrılmayan, bu gün türkiye cumhuriyeti reis-i cumhur'una sağlam bir şekilde laf etmiş gazetedir.
ne kadar sevmesem de, kalemlerine sağlık...
