Tarikatlar kapansın diyenlerin ses edemediği oluşum. Hatta linkedin cv'sine yazanlar var buralara olan üyeliğini. Adıyaman sofusu yazan birini göremezsiniz ama.
Sembolizme önem veren,33 dereceden oluşan,zengin ve iyi yerlere gelmiş kişilerden oluşan kardeşlik locası.
Bu elemanların şeytani tarafı dünyayı gondikliyor demedi demeyin.
Deli deli dayıların yan yana gelip gizli kapılar ardında halay çekmeleri olayıdır masonluk. Bu örgütte yorulup devam etmeyeceğim diyenlere ağıe cezalar veriliyor ve hatta öldürülüyorlar. Bu Örgüte çok zengin dayılar girebiliyor ve içerisi kesinlikle yangın yeri!
türkiye'nin çeşitli illerinde bulunan localardır. içeride kahve içilip çeşitli sohbetler edilir. sonra fötr şapkalar giyilip takım elbiselerle birlikte evlere dağılınır. hepsi bu.
http://www.mason.org.tr/web/ bağlantılı internet adresinden aşağıdaki yazı ile Büyük Üstat Bülent AKKAN eliyle cumhuriyet bayramı kutlamış ve mustafa kemal atatürk'ü anmış locadır:
Ulu Önder Atatürk,
Cumhuriyetimizin 95. Kuruluş Yıldönümü vesilesi ile büyük bir coşku, heyecan ve ideallerine olan bağlılığımız ile yeniden huzurundayız.
Senin ilkelerin ve çizdiğin yolun ışığında ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulu olduğu sağlam temellerin bizlere verdiği cesaretle yarınlarımıza güvenle bakmaya devam ediyoruz.
Dünyada ve özellikle bölgemizde yaşanan önemli gelişmelere ve zorluklara rağmen, gücünü Büyük Türk Milletinden ve birliğinden alan Türkiye Cumhuriyeti, akıl ve bilimi esas alarak yetiştireceği yeni nesiller ile daha da güçlenerek sonsuza kadar yaşayacaktır.
Türk Masonları olarak bizler, dün olduğu gibi bugün de ülkemizin varlığı ve bağımsızlığının ancak fikri hür, vicdanı hür nesillerin varlığı ile sağlanabileceğine olan inancımızı koruyor, kendimizi yetiştirme yolundaki çabalarımızla topluma da yararlı olabilme azmimizi sürdürüyoruz.
Taassuptan ve önyargılardan uzak, birbirini seven ve saygı duyan, farklılıkları ortak zenginliğimiz olarak esas alan anlayışımız ile toplum yapımızın güçlenmesi yolundaki çabalarımız artarak sürecektir.
Milletimizin her ferdinin birer birey olarak üstlendiği sorumluluklar, elde ettiği başarılar, topluma sağladığı katkılar Cumhuriyetimizi bir bütün olarak ileriye taşıyacaktır.
Bizler, güçlü kökleri ile sağlam, taze yaprakları ile geleceğe umut veren Türkiye Cumhuriyeti'nin, çizdiğin yolda ilerlemesi için çabalarımızı sürdüreceğimizi bir kez daha ifade ediyor, aziz hatıran önünde saygı, sevgi ve özlemle eğiliyoruz.
Nasıl demokrasiyi, felsefeyi veya bilimi bir veya birkaç kişi icat edip kurmamışsa Masonluğu da bir veya bir kaç kişi icat edip kurmamıştır. Masonluğun oluşumu düşünsel bir evrimin sonucudur. Bu evrime birçok insanın katkısı olmuştur. Birçok dinden, felsefeden ve bilgi sisteminden etkilenilmiştir.
Genel olarak kabul edilen teze göre Masonluk ortaçağda katedralleri, sarayları, şatoları inşa eden Operatif Mason Localarından çıkmıştır. Bu Operatif Masonlar ise ritüel ve geleneklerini bilemediğimiz bir yerlerden miras olarak almışlardı.
VIII. yüzyıldan XII. yüzyılın ortalarına kadar inşaat bilimi ve sanatı kilisenin tekelindeydi. Kiliselerin inşası papazların kontrolünde keşişler tarafından yapılıyordu. Daha sonra halktan olan kişiler yardımcı veya işçi olarak işe alınmaya ve keşişlerle beraber inşaatlarda çalışmaya başladılar. Bu birlikte çalışmanın sonucunda inşaat sanatının bilgileri yavaş yavaş bu meslekten olmayan kişilerin eline geçti. Yeni binalar yapıldıkça bu sanatın bilgi ve sırlarına sahip bu hünerli kişiler, yerel otoritelerden loncalara bağlı olmama ve serbest seyahat edebilme gibi bir takım imtiyazlar elde ettiler. XI. yüzyılın ortalarına gelindiğinde Avrupa’da artık tüm katedraller ve önemli binalar Masonlar tarafından yapılıyordu.
Bir kilise büyüğü, bir kral veya bir prens kendi idaresi altında bulunan bir yerde bir katedral, kilise, saray, şato veya kale inşa ettirmek istediğinde Masonların ileri gelenlerinden bir ustaya müracaat eder, onunla bir anlaşma yapar ve ona inşaatın başustalığını verirdi. Bu başusta veya mimar anlaşmayı imzaladıktan sonra mutlak bir yetkiyle hareket eder, Avrupa’nın her tarafına haber salarak, işin muhtemel boyutlarını belirterek meslek erbabını davet ederdi. Bundan sonra gezgin Masonlar yavaş yavaş bu işyerine gelmeye başlarlardı. O dönemde Avrupa’da dolaşım serbest olmayıp, yere otoritelerin iznine tabi idi Ancak masonların dolaşımı kısıtlanmamıştı, bu yüzden onlara Hür Mason deniliyordu.
Bu işçiler işyerine geldikçe, şantiye yanında veya yakınlarında gruplar halinde yerleştirilir, her şeyden önce gereken şekilde barınmalarını sağlayacak önlemler alınırdı. Taş yontucuları en büyük grubu oluşturduğundan şantiyede toplananlara genel olarak ‘mason’ (taş ustası) denirdi. işlerin yürütüldüğü şantiyede inşa edilecek binanın mimarî resimleri, planları ve malzeme listeleri de bulunurdu. Bunların yanında da sanatkârlara işler hakkında çeşitli öğretici ve aydınlatıcı bilgiler verilirdi, ayrıca burada işe yeni giren çıraklar da yetiştirilirdi.
XIV. yüzyıldan önce ilk Operatif Mason locaları böyle kendiliğinden kuruluyordu. Bunların ne bir anayasası ne de özel kuralları vardı. Ustabaşı bir çırağı işe alır, ona bir itaat yemini ettirilir ve sonra adı deftere yazılırdı. Bunu yapmak için özel bir loca mekânına veya merkezi bir otoritenin iznine gerek yoktu.
Loca kelimesine ait en eski referans ise Hür Masonluğun bugüne kadar bulunan en eski belgesi olan ve 1390 yılında yazıldığı sanılan REGiUS şiiridir. Bu şiirin çıraklara ait olan bölümüne veya şiirdeki adıyla üçüncü noktaya bir bakalım:
Üçüncü noktayı özellikle Çırakların bilmesi gerekir
Çırak, Ustanın nasihatini kabul etmeli ve yerine getirmeli,
Arkadaşlarının sözlerini de iyi niyetle karşılamalıdır.
Mesleğin sırlarını ve locada yapılanları kimseye söylememelidir.
Duyduğun ve yapıldığını gördüğün hiçbir şeyi
Nereye gidersen git kimseye söylememelisin
Bu satırlar XV. yüzyıl başlamadan önce taş ustalarının loca adı verilen bir yerleri ve saklanması gerekli sırları olduğunu açıkça göstermektedir. Ayrıca XV.yüzyılda yapılan kilise inşaatları için tutulan muhasebe defterlerinde ‘loca’ için yapılan masraf kayıtlarına rastlanmaktadır. Bu dokümanlarda “loca” kelimesi taş ustalarının yemeklerini yedikleri, yattıkları, aletlerini sakladıkları, kışın içinde çalıştıkları “şantiye binası” anlamındadır. Bu locaların bizim anladığımız anlamda Operatif Mason Locası olabilmesi için çok önemli bir unsur daha gereklidir: sembolik bir ritüel. Bunu da adlarına topluca Eski Yükümlülükler (Old Charges) veya Gotik Anayasalar (Gothic Constitutions) denilen, 1390 yılından 1700 lü yılların başlarına kadar yazılmış ve yüzden fazlası günümüze kadar gün ışığına çıkmış el yazmalarında buluyoruz. Bunlar bir büyük binanın inşaatı için uzun bir süre birlikte yaşayıp çalışacak Masonlar için yazılmıştır. içlerinde bir çırağın mesleğe nasıl kabul edileceğine, yemin ederken nasıl durulacağına ve zanaatın nasıl idare edileceğine dair kayıtlar bulunmaktadır.
Bu el yazmaları da bizi ünlü Masonik tarihçi ve yazar Harry Carr’ın Mason Locası tarifine getirmektedir : “Mason Locası bir büyük binanın yapımı veya bir yüce amaç için bir araya gelmiş; girişte verilecek gizli tanışma işaretlerini sır olarak saklamaya yemin etmiş (operatif olan veya olmayan) inşaatçıların birliğidir”.
Operatif Masonluk olarak da adlandırılan bu Masonluk ortaçağda Avrupa’nın her köşesinde mevcut olmuş, Avrupa’nın mimarî şaheserleri bu Hür Masonlarca inşa edilmiştir. Ne var ki geçen zaman içerisinde katedral inşaatçılığının parlak dönemlerinin sona ermesi, üstelik meslek sırlarının herkes tarafından ulaşılabilir hale gelmesiyle Operatif Mason Locaları on beşinci asrın sonlarından itibaren kan kaybetmeye başlamış, on altıncı asrın ortalarına doğru da tamamen sönmüşlerdir. Bu sönüşe mani olma arzusu, locaları, aralarına meslekten olmayan aydınları da almaya ve bu şekilde teşkilatlarını yeniden canlandırmaya çalışmaya itmiştir. Mason localarının kilise ve devletin baskısından arınmış imtiyazlı hür ortamı, bu baskıdan yılmış olan aydınlar için de bir cazibe merkezi oluşturmuş ve bunlar on yedinci asrın başından itibaren mason localarına girmeye başlamışlardır. Meslekten olan hür masonlarla meslekten olmayan bu aydınlar arasındaki farkı vurgulamak için sonradan gelenlere Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar denilmiştir. Kısa bir zaman içerisinde Hür ve Kabul Edilmiş Masonların sayısının iyice artmasıyla Masonluğun operatif faaliyeti arka plana atılmış; bir zamanların esas gayesi olan mabet inşaatı sembolik bir planda ele alınmıştır. Böylece hedef, manevî ve görünmeyen bir “Ülkü Mabedi” inşası haline dönüşmüştür.
Operatif Masonluğa kadar geri giden Spekülatif Masonlukta, bu gizli ritüel ve geleneklerdeki çok eski zamanlara ait ilke ve prensipler benimsendi. Bu ilke ve prensipler semboller vasıtasıyla aktarılıyordu. Tabii ki bunlar bir insanın veya belirli bir zaman diliminin üretimi değildiler. insanlık kadar eski ve evrenseldiler.
Bugün Spekülatif Masonluk olarak adlandırdığımız bu “yeni” Masonluğun doğum yeri ingiltere’dir. Londra’da çalışmakta olan ve üyelerinin çoğu Kabul Edilmiş Masonlardan oluşan dört loca 24 Haziran 1717 tarihinde bir araya gelmişler ve merkezî bir otorite altında örgütlenerek dünyadaki ilk Büyük Locayı kurmuşlardır. Kurdukları federatif oluşuma “Büyük Loca” adını vermişlerdir. Önceleri adı Londra Büyük Locası olan bu yönetim merkezi, daha sonra ingiltere Büyük Locası’na dönüşmüştür.
ilk Büyük Loca’nın kuruluşundaki inançsal açıdan çok önemli olan temel ilke, o tarihe kadar ingiltere inanç sistemini temsil eden millî kiliseye sıkıca bağlanmış olan Masonluk mesleğini, belirli bir mezhep ve inanç biçiminden uzak tutmak olmuştur. O zaman konulan bu yasa, bugün de geçerlidir. Masonluk, din farkı gözetmeksizin, Tanrı’ya inanan erkeklere açık bir ahlâk ve fazilet öğretisi okulu hâline gelmiştir.
Dünyadaki bütün Büyük Locaların ilki olan bu kurum kuruluşu sırasında sadece Londra ve çevresini kapsamaktan daha fazla bir yetkiye sahip olmamakla birlikte, locaları yönetmekteki sağduyulu kararları ve laik yöntemleri sayesinde, Masonluk bu modele benzer şekilde bütün dünyaya yayılmıştır. ilk Büyük Loca’nın kuruluşundan hemen sonra, localar bütünüyle düşünsel bir hüviyet almışlardır.
Bugün ingiltere’deki birkaç istisnaî örnek dışında, dünyada çalışan Operatif Mason Locası, kalmamıştır. Böylece mütevazı bir şekilde 1717′de Londra’da kurulmuş olan Büyük Loca, yalnız bütün ingiltere’de değil: aynı zamanda başka ülkelerde de kısa bir zamanda örnek oluşturmuştur. 1725′te irlanda, 1736′da iskoçya vb ülkeler, bu örneğe uyarak, kendi Büyük Localarını kurmuşlar ve bu yeni oluşum kısa zamanda Avrupa, Amerika ve bütün dünyaya hızla yayılmıştır. Bugün, dünyada yüzyetmiş kadar Büyük Loca bulunmaktadır.
Masonluk, evrensel bir kardeşlik birliğidir. insanlar arasında sevginin, toleransın ve kardeşliğin hüküm sürmesini; insanlığın hürriyet, barış, adalet ve huzur içinde gelişmesini hedefleyen Masonluk, ortak bir insanlık ülküsünü hedefler. Bu ülkünün gerçekleşmesi için insan kişiliğine saygıyı, bütün insanların iyiliğine çalışmayı, bireyin özgürlüğünü ve ahlaki sorumluluğunu, insanlar arasında hak ve ödev eşitliğini, bilime saygıyı ilke olarak benimser.
Masonluk bireysel bir öğrenim ve gelişim etkinliğidir. Bu öğrenim en üst düzeyde düşünce özgürlüğüne imkân tanır.
Üyelerini, toplu ya da tek tek, bir kanaat veya fikri kabul etmeye ve açıklamaya asla zorlamaz. Her üye Masonluğun temel ilkeleri ışığında izleyeceği yolu, kendi aklı ve vicdanıyla saptar. Esasen Masonluk insanın kendisini tanımasını amaçlar. Masonluk çatısı altında hakikati arayan Masonlar, orada evvela kendilerini bulduklarından, Masonluk her üyesi için değişik bir anlam ifade edebilir. Dolayısıyla Masonluk verilen temel bilgilerden çok daha fazlasıdır: Masonluk, her Masonun kendisini özgürce ifade edebildiği bir yaşam biçimidir.
Temel ilkeler
Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası aşağıdaki hususları temel ilkeleri olarak kabul eder.
1.Masonluk Yüce Varlık’a inanan bir kardeşlik kurumudur. Masonluk, çalışmalarını Hakikat’in araştırılması yolunda yoğunlaştırır.
2.Masonluk Bütün insanlar arasında sevgi, hoşgörü ve kardeşliğin kurulmasınıve bu suretle tüm insanların özgürlük, barış, adalet ve huzur içinde gelişmesini amaçlar.
3.Masonluk tüm insanlar için ortak bir insanlık ülküsünün gerekliliğini kabul eder. Bu ülkünün gerçekleştirilmesi için özellikle şu noktaları önemli sayar:
insanlar arasında sevgi, saygı ve hoşgörü.
insanın temel hak ve özgürlüklerine saygı.
insanın ahlakî sorumluluğu.
insanlar arasında hak ve vazife eşitliği.
insanlar arasında evrensel kardeşlik.
insanlar arasındaki farklılığın bir zenginlik olduğu.
Özgür düşüncenin ve bilimsel gelişmenin önemi
4.Masonluk vicdan, inanç ve düşünce özgürlüğünü temel hak olarak kabul eder.
5.Masonlar, vatandaş olarak ülkelerinin yasalarına uymak ve vatanlarına sadakat ve şerefle hizmet etmek zorundadır. Masonlar için ülkelerinin bağımsızlığı kutsaldır.
6.Masonlar için çalışmak, bir hak ve aynı zamanda bir görevdir. Masonlar, insanlığa yararlı eserler meydana getiren beden ve fikir işçiliğini aynı derecede onurlu sayarlar.
7.Masonlar, Loca olarak anılan birimler halinde çalışırlar. Loca, insan hırsının giremeyeceği tarafsız ve huzurlu bir ortamdır. Localarda din ve politika tartışmaları yapılamaz.
8.Masonluk, üyeleri arasında din, mezhep, ırk, dil, inanç, unvan ve makam ayrımı yapmaz. Üyelerini inançlı, özgür, iyi ahlâklı, namuslu, şerefli, haysiyetli ve aydın erkekler arasından seçer. Hiçbir inancı ve ülküsü olmayanları arasına kabul etmez.
9.Masonun amacı her bakımdan gelişmiş bir insan olmaktır. Her Mason bu amaca, aklın rehberliğinde sevgi, hoşgörü, güzellik ve kardeşlik duygularını arındırarak ulaşmaya çalışır.
10.Masonluk, hiç kimseyi Mason olması için hiçbir zaman ve hiçbir şekilde zorlamaz. Mason sıfatını kazananlar, gerek duymaları durumunda üyelikten ayrılmakta serbesttir.
11.Masonluğun amacı, her Masonun kendini geliştirebileceği ideal bir ortam sağlamaktır. Bu çerçevede Masonluk, toplumsal değil bireysel bir öğrenimdir ve üyelerini topluca veya bireysel olarak, bir kanaat veya fikri kabul etmeye ve açıklamaya asla zorlamaz. Her Mason, bu temel ilkeler ışığında izleyeceği yolu, kendi aklı ve vicdanıyla saptar.
12.Masonluk, bu ilkeleri benimseyip kabul eden ve bu amaçlara kendini adamak isteyen insanların çabalarını bir araya getirir.
--spoiler--
üyelerini din, ırk, dil, inanç ve makam ayırımı yapılmaksızın inançlı, hür, namuslu, aydın ve iyi ahlâklı erkeklerin oluşturduğu hür ve kabul edilmiş masonlar derneği, türkiye’de faaliyet gösteren her dernek gibi, ülkemizin yasalarına tabidir ve çalışmalarını devletimizin denetimi altında sürdürür.
derneğimizin üyeleri, devletine ve milletine sadakat yeminiyle bağlı, ülkesinin bağımsızlığına, bölünmez bütünlüğüne, demokratik ve laik düzenine inanmış, yasalarına her bakımdan uyan, ülkesine yararlı birer ‘kâmil insan’ olmak amacıyla çalışan vatanperver türkiye cumhuriyeti vatandaşlarıdır.
ancak başta kamu düzenine aykırı hareket olmak üzere, yüz kızartıcı bir suçtan mahkûm olan veya bir masona yakışmayan bir yaşam tarzı sergileyen üyesini derhal bünyesinden uzaklaştırır.
hür masonluğun, hukukun ve ahlaki değerlerin dışında faaliyetlerde bulunması, kendi varoluş felsefesine aykırıdır. hür masonluk, insani değerleri yüceltir, samimi ve ahlaka uygun her türlü kişisel düşünceyi hoşgörü ile karşılar.
hür masonluk her türlü siyasi ve dini tartışmaların uzağında kendini geliştirmeye, yetiştirmeye yönelik felsefi çalışmalar yapan, bireysel bir öğretidir.
hür masonluk hiçbir konuda üyelerini toplu ya da tek tek, bir kanaat veya fikri kabul etmeye ve açıklamaya asla zorlamaz. her mason, bu temel ilkeler ışığında izleyeceği yolu, kendi aklı ve vicdanıyla saptar, böylece kendi hakikati'ni araştırır.
türkiye cumhuriyeti devletinin onurlu ve yurtsever vatandaşları olan bizler, gerek mesleki çalışma alanlarımızda gerekse bu çatı altında yaptığımız çalışmalarla örnek bireyler, vatandaşlar ve insanlar olmak yolundaki gayretlerimizi sürdürüyoruz.
--spoiler--
Hakkında bilenlerin az, cahillerin çok konuştuğu dernektir.
Bu cahiller hayatta kötü olan her şeyi başkalarına havale etmiştir.
Bunlar asla dersten kalmamıştır, öğretmen bırakmıştır.
Kötü top oynamamışlardır, hakem satmıştır.
Toplumsal sorunların da sorumluluğunu başkalarına ihale ediyorlar.
Masonlar değildir bizi tembel, ilkesiz ve yalaka yapan.
Suç bizde.
Quatuor coronati ile kıyası mümkün olmayan, bünyesinde yüzlerce loca bulunduran çatı oluşum.
Bir dernektir, tüm üyeleri kayıtlıdır.
Quatuor coronati ise bir araştırma locasıdır, çok klastır eyvallah ama benzeri bir sürü araştırma locası memlekette faaldir, kitap falan basarlar.
HKEMBL siyonizme hizmet edemez çünkü siyonizmden eskidir.
Başlıktaki "hür" ortaçağda herkesin kafasına göre gezememesine karşın masonların (burada inşaat ile uğraşan masonlar) her şehre devletler ve kilise tarafından rahat rahat girip çıkmasına izin verildiğinden ötürü "hür masonlar" olarak adlandırılmasından ileri gelir.
"Kabul edilmiş" kısmı ise geçmişte (ortaçağ'ın sonu) inşaat alanındaki durgunluk ve sırların locadan çıkarak yayılmasından ötürü mason localarının artık inşaattan ziyade bir manevi locaya dönüşmesinden sonra, başka mesleklerden insanların ya da derneğe yararı olabileceği düşünülen "aydın" kimselerin locaya "kabul edilmesinden" ötürü eklenmiş ve bugüne değin gelmiştir.