hür adam

entry201 galeri3 video1
    162.
  1. Yahu niye silipduruyorsunuz entraylarımı agalar. Yani doğruları söylemek suçmu? Türkiyenin en büyük iki tarihçisi i.Ortaylı-M.Bardakçı B.S.Nursi Hazretleri Atatürk'e posta koymamıştır, koyamaz demişlerdir. Film gerçeklere dayanmıyor tamamen ideolojik zihniyetin ürünüdür.
    1 ...
  2. 161.
  3. iyi bir senaryoyla önyargıları ve kutuplaşmaları giderebilecek bir biyografi olabilecekken gündelik siyasetin şekillendirdiği örgüsü ve mesaj kaygılarıyla heba edilen bir film.
    0 ...
  4. 160.
  5. kürtçü - islamcı tayfanın gerçeklikle hiçbir ilgisi,endişesi olmadığını , kolaylıkla ve arsızca yalan söyleyebildiklerini kanıtlamak dışında bir halta derman olmayan film.

    bir adet "adamın gol diyor" yazısı için buyrunuz.

    http://yenisafak.com.tr/Y...011&y=DucaneCundioglu
    1 ...
  6. 159.
  7. gökyüzünde efendisi, başkalarının koyduğu ve kendisinin de uyduğu kanunları, yeryüzünde efendi kabul ettikleri (muhammed vs.) varken neresi hür olduğu merak edilen adamın filmi. kul adam olsaydı en azından isimde çelişki olmazdı.
    1 ...
  8. 158.
  9. (bkz: beraat)
    (bkz: tahliye)

    çıkarıldığı mahkemece suçsuz bulunan adamdır.*
    0 ...
  10. 157.
  11. 156.
  12. kürt milliyetçisi adamı türklere şirin gösterebilmek için neredeyse 10. yıl marşı söyleteceklermiş ama son anda aklı basan birileri mani olmuş sanırım.

    orijinal mahkeme zabıtlarındaki üslupla , filmde yansıtılan üslup arasında dağlar , okyanuslar var ama bu etnisitenin palavralarına alışığız.

    kürt teali cemiyetinin kurucularından , kürt milliyetçisi , şafi mezhebi meczuplarından birinin hayatı .

    not : "şafi" kavramı bilinçli olarak kullanılmıştır.
    2 ...
  13. 155.
  14. öyle beklendiği gibi 2 milyon gişeye ulaşamış , 950 binde kalmıştır ve bence yapımcısı filmini iyi pazarlayamamıştır. yoksa hedeflenen sayıya ulaşılabilirdi.
    0 ...
  15. 154.
  16. said nursi'yi anlatabilmesi açısından küçük, bu alanda bir ilk olmasından ötürü büyük bir filmdir.
    0 ...
  17. 153.
  18. mürşit ağa'nın oyunculuğuna diyecek yok da said nursi'nin öğrencilerini oynayan oyuncular çok yapmacık olmuş.
    0 ...
  19. 152.
  20. 151.
  21. sevişme sahneleri ile dikkat çeken film.

    edit: yok laaa bu o değildi.
    2 ...
  22. 150.
  23. öncelikle Mürşit Ağa Bağ'ı takdir etmek lazım.filmedeki en iyi rolü bence o yapmış.Said Nursi nin talebeleri rolündeki oyuncular fln tırt.Diğer birkaç ünlü oyuncu var onlarda ii sayılır.ama asıl nokta şu,film insanı etkiliyor.önemli olan o.
    1 ...
  24. 149.
  25. insanları said nursi' den nasıl nefret ettiririz düşüncesiyle çekilmiş bir film ise on numara olmuştur. dini açıdan bir hayli yüksek mertebe sahibi bir kimse ancak bu kadar avam bir şekilde anlatılabilirdi, bir insan ancak bu kadar ego ve kibriya sahibi gösterilebilirdi. filmin başrolünde oynayan sünepe kılıklı kadrolu samanyolu tv oyuncusuna ise söyleyecek laf bulamıyorum.
    1 ...
  26. 148.
  27. türk sinemasının hala yerinde saydığının kalıplarını kıramadığının göstergesidir.ulan bir kere de bizim kahramanlarımız kıçını başını kaşısın,sümüğü aksın ne bileyim burnunu bile karıştırabilir balgamı yapıştırabilir yani demek istediğim insani yönlerini gösterin bu adamın..hür adam da atatürk ün karşısında bacak bacak üstüne atmış atmamış veya rest çekmiş çok umrumda değil sinemaya yapılan masrafta önemli değil istersen 20 milyon dolar bütçe ayır.sen bir hollywood oyuncusundaki o doğallığı yakalayamıyorsan o gerçekçiliği veremiyorsan daha çok gişe beklersin ekranlarda ağlarsın.hala tiyatral konuşmalar yapay tavırlar....lan bir kere de konuşurken yüzüne,sakalına bıyığına dokun,şaşır,uyurken salyan aksın.afrodit hepsi aq.
    0 ...
  28. 147.
  29. Masanın bir yanında Mustafa, öte yanında Hür Adam

    Hür Adam... En çok bir ilkokul müsameresi kıvamında. Can Dündar'ın Mustafa'sı, Zülfü Livaneli'nin Veda'sı kadar...
    Ortak vasıfları, kötü çekilmiş kötü film olmaları.
    Tüm sermayeleriyse sözümona ideolojik haklılık.
    Güçlerini sadece inançlarından alıyorlar çünkü.
    Peki ya içerik ve biçim'in hakkı?
    Anlatan'ın veya anlatılan'ın değil, bizatihi anlatımın kendisi?
    Yüce temalar karşısında bunların hepsi de basit birer teferruatmış gibi görünür.
    Gaye, bir yüce'yi/yüceliği, bir ulu'yu/ululuğu anlatmak olduğundan, anlatımın da bu yücelik ve ululuktan pay alacağı varsayılır.
    Amacı sırf ulu bir kişiyi veya konuyu daha da yüceltmek olduğu için, yönetmen/yapımcı, seyirciden de aynı inançla, aynı duyguyla ortaya koyduğu eseri yüceltmesini bekler.
    Beklediği gerçekleşmediğinde, eleştirilerin kıymetini takdir etme güçlüğü çeker ve "Daha da yüceltecektim ama imkânlar elvermedi" diye sızlanır. Oysa ne denli kutsal, ne denli mübarek, ne denli haklı olursa olsun, hiçbir amaç, herhangi bir sanat eserine koşulsuz olarak bu niteliklerin yüklenmesini haklı çıkaramaz.
    Sanat eseri, kalitesini, niçin'den önce nasıl sorusuna verdiği cevapla göstermek zorundadır.
    Hadi özü bir yana, hiç değilse içerik ve biçimiyle...

    Hür Adam'ın içeriği de, biçimi de fevkalâde zayıf ve yetersiz.
    Basit müsamere teknikleri...
    Politik ajitasyonları bile çocukça.
    Rus komutanı esir kampını geziyor, herkes ictimada, sıraya girmiş... Aralarında bir tek koca Osmanlı âlimi yerde oturuyor, üstelik elinde bir çubuk toprağa umarsızca bir şeyler çiziktiriyor; güya amaç böylelikle salâbet-i diniyesine işaret etmek...
    Toprağa çiziktirdiği ne ola ki diye düşünüyorsunuz. Meğer Bediuzzaman'ın din bilimleriyle fen bilimlerini birleştiren Ezher'e mümasil şu ünlü üniversite hayâli imiş: Medresetu'z-Zehra.
    Esir kampında "hem de Rus komutanın önünde" yere oturmuş bir hâlde elindeki çubukla toprağa hayalindeki üniversitenin binalarını çizen bir Said-i Nursî...
    Yönetmenin muhayyilesinin sınırları işte buraya kadar!
    Kendi sınırlarından hoşnut bir zekânın itminanı!
    Halbuki Said-i Nursî bir mimar, bir mühendis değil, bir âlim.
    Bir âlime yakışan ise, kurmayı düşündüğü bir üniversitenin binalarının değil, orada okutulacak derslerin içerik ve niteliğinin tahayyülüyle telezzüz eylemektir.

    Biliyorum, bu tür propaganda ürünlerinde anlatım dili kusurlarını veya teknik hataları sıralamanın esas itibariyle bir mânâsı da olmaz, bir yararı da.
    Ancak yine de yüceltilmek istenen değerlere zarar verdiğine inandığım ucuz propaganda hevesinin maliyeti çıkarılmalıdır.
    Bu nedenle tartışmalı bir sahneyle ilgili düşüncelerimi açıklamak isterim.
    Bediüzzaman'ı Mustafa Kemal Paşa'nın karşısında bacak bacağa atmış bir halde gösteren sahneyle...
    Fevkalâde sakil bir anlatım. Düşük ve ucuz bir dil.
    Neden?

    Birincisi, sedirde veya yer minderinde, en çok taburede oturma geleneğine sahip bir toplumun üyesi bacak bacağa atmaz, atamaz. Bacak bacağa atmak, iskemle, koltuk kültürünün ürünüdür, üstelik kimin karşısında bulunulduğundan bağımsız olarak, edebe mugayirdir. Bugün bile öyledir. Binaenaleyh bir samuray, bir yeniçeri gibi bir âlim de, bir mücahid de aslâ bacak bacağa atmış bir halde tasvir ve tasavvur edilemez.
    Bediüzzaman'ın çağdaşı Ömer Muhtar'ı bacak bacağa atmış bir halde tasavvur edebilir misiniz?
    Geleneksel bir âlimin manevî terbiyesi, iç disiplini buna izin vermezdi. istese bile yapamazdı.
    Yanlış anlaşılmasın, ahlâken değil, edeben.

    ikincisi, sıradan bir Osmanlı vatandaşı değil, ulema sınıfından bir zatın o yıllarda bacak bacağa atması kesinlikle bir şecaat gösterisi, bir cesaret numûnesi olarak değil, bilâkis gayet münasebetsizce bir hareket olarak telâkki edilirdi. (Elmalılı Hamdi Yazır'ı veya Babanzâde Ahmed Naim'i değil, Vahdettin'in Şeyhülislâm'ı Mustafa Sabri Efendi'yi bile mücerred "bacak bacağa atmış bir hâlde" tasavvur edecek bir tek iz'an sahibi düşünülebilir mi?)
    Yönetmene bu sahne sorulunca şöyle demiş:
    "Bunlar normal. Mustafa Kemal nasıl siyasî bir liderse, Bediüzzaman Said Nursî de dinî bir liderdi. Zaten beraber çalışmak için çağırıyorlar. iki liderin birlikte oturup tartışmasından doğal ne var? Obama'nın karşısına gittiği zaman Tayyip bey bacak bacak üstüne atmıyor mu? Herkes kariyerine göre hareket eder."
    Yazık, çok yazık!
    Bir Rus Paşası'nın karşısında ayağa kalkmayıp yerde oturan, buna mukabil bir Türk Paşası'nın karşısında bacak bacağa atıp konuşan bir Osmanlı âlimi!
    Bir peygamber varisinin, bir âlimin izzet ve şeref telâkkisi bu değildir, olamaz.

    ideolojik haklılık kuruntusunun bir alâmeti de anakronizmdir.
    Bunun anlamı şu: Biz bu kadar mazlumken, biz bu kadar haklıyken işimiz gücümüz yok bir de tarihe hesap mı vereceğiz? Tarihe... yani idrak ve iz'ana... yani ilim ve irfana...
    Türkiye Büyükelçisi'ni kasıtlı olarak alçak bir koltuğa oturtarak akılları sıra aşağılamaya kalkışan israilli yetkililerin bilinç düzeyinden ne farkı var böylesi istiskal gösterilerinin?
    Düşüncenin taşımadığı ve desteklemediği bir duygu düzeyi. Hepsi bu!

    Sanatın özü dolayımdır. Göstermek, teşhir etmek değil, aksine îma ve işaret etmektir. En azından bu nezahet ve nezaketi gözetmektir.
    Propaganda ile pornografiyi, bir sanat olmaktan çıkaran tarafları, ideolojik haklılık dürtüsüyle salt gösterileni yüceltip yüksek düşünce ve sanatın gereklerine burun kıvırmalarıdır.
    Hür Adam'ın kendi dışında göstermek istediği bir şey yok. Mustafa gibi, Veda gibi, göstermek istediği zaten gösterdiğinden ibaret.
    Ne gizlisi var, ne saklısı. Her şeyi ortada.
    Oysa yücelik, çıplak parmakla gösterilemeyendir.
    Zerafet ister.
    Biraz olsun nezahet ve nezaket.
    Bağırıp çağırmak değil, hiç değilse, biraz ihtizaz.
    Gürültü değil, inilti.

    (bkz: dücane cündioğlu)
    0 ...
  30. 146.
  31. çeşitli sinemalarda sansürlenen , gösterime girmeyen film.
    4 ...
  32. 145.
  33. Beddiüzman'ın hayatını değişik bir boyutta anlatan sinema filmi. milletin imanını kurtarmak için çabalayan said nursi belli başlı sorunlarla karşılaşır. Hükümet tarafından halkı galeyana getiriyor diye hapis cezasına çarptırılır. filmde daha çok said nursinin dini ve siyasi yönü ağır olarak anlatılmaya çalışılmıştır. said nursi (bediüzzaman)

    kürt aydınlar: filme pek uygun bakmamışlardır. filmde türkçülüğü işmam eden bazı sahneler olduğu için çoğu kürt halkı kendi toprağından olan zatın hayatını izlemeye gitmeyecektir. Said Nursi Bitlis'in hizan ilçesine bağlı Nurs köyünde doğmuştur.

    çağdaş düşünürler: Said nursi'nin, mustafa kemal ile olan konuşmalarını pek hoş karşılamamışlar. aralarındaki sert konuşmalar yüzünden ÇYDD'ler filmi izlememe kararı alabilir. Mustafa Kemal'in dini yönü filmde biraz zayıf olarak anlatılmış.
    1 ...
  34. 144.
  35. 143.
  36. sinemada hiçkirik seslerinin eksik olmadigi film. ben ise 3 yerde göz yaslarima boguldum:

    1. filmin basinda sevinç gözyaslari akittim. üstadim ve nur kahramanlari rahat yatsin artik dedim.
    2. ortalarda aklima birden koca osmanlinin nerelere düstügü geldi. yildirimlarin yavuzlarin torunlari ne duruma düsürulmüs. nasil ki asr-i saadette allah davasini kölelerle, siradan halkla yüceltti; aynen öyle de istanbulda düsen bayragi barlada memleketim köylüsüne ve sonra yine bu milletin çocuklarina verdi.
    3. "bu sarik bu basla birlikte çikar" sözü de ani bir hiçkiriga yol açti.

    açik konusmak gerekirse yönetmeni çok begenmedim. çok daha güzel olabilirdi. mehmet tanriseverin filmde üstada sarilmasi orjinal olmus. bediüzzamanin eserlerini ve hayatini defaatle okumus biri olarak konuya odaklandim, filmden zevk aldim, tavsiye olunur.
    5 ...
  37. 142.
  38. henüz seyretmedim ama doğruları yansıtan çok kaliteli bir yapım olduğu her halinden belli. bu anlamda can dündar'ın mustafa'sına benzetilebilir. özellikle "veda" saçmalığından sonra seyirciye çok iyi geldiğini söyleyebiliriz.
    2 ...
  39. 141.
  40. filmin temel amacı saidi nursinin kürt ayaklanması ile bir ilişkisi olmadığını göstermek idi. başarılı oldu mu bilemem.
    ama izleyen birisi olarak değerlendirmem gerekirse.

    -konu çok güzel bir konuydu. ama hiç düzgün işlenememiş. daha ilgi ve dikkat çekici olabilirdi senaryo. ortaokul öğrencisinin yazdığı senaryolar gibi olmuştu. bir sahne dan diye önünüze geliyordu "aa noluyoruz lan" falan diyebiliyorsunuz.
    -yönetmeni öpüyorum. yani "bir yönetmen filmin gerçek sahibidir" sözünü doğrular nitelikteydi. filmin bu kadar vasat olmasının sebeplerinden biriside yönetmendir. zira kamera açıları bile o kadar rahatsız etti ki izlerken ben. üzüldüm resmen böylesi bir konunun böyle işlenmiş olmasına.

    son olarak film sanatsal açıdan vasat. senaryo fena. ama konu ilgi çekiciydi. keşke biraz daha "içli" bir film olsaydı.
    0 ...
  41. 140.
  42. said nursi gibi fikirleri birçok aksiyonun rehberi olmuş, onun hayatını örnek alanların asla kaybetmediği, zulüm altında yaşamış ama asla zulmetmemiş, hep taşkınlığın karşısında durmuş ama hiç hak ettiği muameleyi görmemiş bir fikir âliminin hayatının anlatıldığı film, bir ilk olması hasebiyle büyük kıymet taşıyor. her ne kadar said nursi'yi anlatmaya yetmese de filmin birçok sahnesi izleyenleri o günlere götürüyor. 2 saat 40 dakikaya koca bir hayatı sığdırmak öyle her babayiğidin harcı da değil zaten. ama "daha iyisi yapılabilirdi" demeden geçmek de mümkün olmuyor.
    2 ...
  43. 139.
  44. 138.
  45. Bediüzzaman Said Nursi'nin gerçeklerini örtmek için ülkücü-ırkçı kesimler tarafından yapılmış film.
    Bu milliyetçi ve ırkçı akımlardan sorumlu bir adam varsa o da müşrik ve münafık adam fethullah gülen yavşağıdır.
    Hemen söyleyeyim, bu yavşak adam yahudilerin küçüklükten yetiştirdiği bir ajandır ve tamamen israil için hizmet etmekte ve bugün tüm dünyada islamın öcü gibi gösterilmesinde etkili olan isimdir.

    Film ile ilgili birkaç kelam söylememde yarar olacak. okumak istemeyenler çeksin arabasını.

    --spoiler--
    FiLMDE YAPILANLAR BEDiÜZZAMAN'A iHANETTiR
    Filimde bazı sahnelerin kaynağının Bediüzzaman'a ait söz ve fiiliyatlar olmadığını belirten Şeyhanzade, bu yanlışların araştırmasız, mesuliyet duygularından yoksun, Bediüzzaman'ın gerçek hayatını yansıtmayan, yüzeysel, başkalarının yanlışlarını tekrardan ibaret olduğunu ifade ederek, yapılanların Bediüzzaman'a zulüm, iftira, ihanet olduğunu söyledi.
    --spoiler--

    --spoiler--
    NAMAZ KILMAYAN HAiNDiR
    Üstadın Mustafa Kemal ile görüşmesindeki sahnede Tarihçe-i Hayattaki ifade ile Üstadın Mustafa Kemal'e karşı, Kâinatta en büyük hakikat imandır. imandan sonra namazdır. Namaz kılmayan haindir. Hainin hakkı merduttur; sözünü söylediğini ifade eden Şeyhanzade, bunun filmde olmadığını hatırlattı.
    --spoiler--

    --spoiler--
    YANLIŞ SAHNELERiNE REDDiYE
    Hür Adam filminin yanlış sahnelerine reddiye hazırlayan Şeyhanzade, islamî hassasiyetlerden uzak olan filmin, bütünüyle menfi milliyetçi duygulara dayalı bir film olduğunu söyledi. Bu milleti Türkler idare etmiştir, bundan sonra da Türkler idare edecektir sözünün Üstad ile hiçbir alakası olmadığını belirten Şeyhanzade, Bu söz menfi milliyetçiliğin ürünü olduğu gibi bunu Üstada atfetmek de Üstada en büyük ihanettir. Bu tarz söylemler islam milletlerinin kardeşliğini bozmaktan başka işe yaramaz diye konuştu.
    --spoiler--

    --spoiler--
    ÜSTAD ÜMMETÇiLiĞi ESAS ALIYOR
    Şeyhanzeda, Milyonlar Türk cemiyeti namına bir Said değil bin Said feda olsun bu ibarenin aslı 20 milyon Türk cemiyeti namına değil, yüzer milyon âlemi islam cemiyeti namına bir Said değil bin Said feda olsun dikkat edilirse önceki söz menfi ırkçılığı ateşlendirirken asıl metin menfi milliyetçiliği ortadan kaldırıp ümmetçiliği esas almaktadır. Yani islam kardeşliğini tesis etmeyi amaçlıyor dedi.
    --spoiler--

    kaynak için tıklayın
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük