barcelona in barcelona filmini izlediniz mi? izlediyseniz bir ateist senaristtin benimsediği hümanizma sapıklığını net bir şekilde gözlemleyebilirsiniz ya da 20.yy. damgasını vuran homo yazar (bkz: halil cibran)ın bir kaç sapık hümanizma kitabını okudunuz mu? Yahut güzel sanatlar fakültesi öğrencilerinin sanat adı altında , insan sevgisi kisvesiyle birbirleriyle nasıl düzüştüğüne tanık olmadıysanız bile kokusu sizlere kadar gelmiştir eminim.bu minvalde hümanizmayı modernizm insan sevgisi şeklinde lanse etmek şerefsizliğin vucada ermiş hali olsa gerek.
ırkçı ve yobaz sapıklarca uydurulan saçma sapıklıktır. o küçük beyninin tamamını kendi ırkının üstünlüğünü, dininin mükemmelliğini düşünmeye ayırdığından eleştirdiği sanatçıların eserlerini anlayacak kapasitesi yoktur. bu nedenle gördüğü ilk çıplak eseri sapıklık olarak değerlendirir.
Israrla hümanizmayı islam dinine empoze etmek adına mevlana gibi mecusi bir kafirin ögretisiyle savunma yapmak islam dininden ne kadar uzaklaştığımızın en açık tezi olsa gerek.
Araştırmacı tarihçi olarak olarak üzerinde ısrarla durduğum hipotezim.
Hümanizmanın doğduğu topraklara bakarsanız da ha çok hümanizmanın sanatçılar arasında bir salgın halini almış bir hastalık bir septom bozukluğu olduğunu da ha iyi analiz etmiş oluruz. Bu minvalde hümanizma denen rahatsızlık insanı düzme becerme dürtüsünden öte bir kavram değildir. Yıllarca insan sevgisi şeklinde servis edilen bu kavram sanatçı cinsel özgürlüğünün sanatçı sapıklığının paketlenip insan sevgisi şeklinde lanse edilmesidir. Öznesi olmadan insan sevmek mümkün olmadığı gibi insan sevgisini temel alan her yaklaşım kaba bir ifadeyle köpekliktir, sapıklıktır.