kabul edin düşüncesel olarak güzel cici görünse bile asla hüküm sürmeyecek bir anlayıştır. bugün hümanikim diye ötenlerin çoğunun da hangi güruh olduğu az çok bellidir.
savaşlar ve terör yüzünden herkesin kendi sınırlarını, kendi milletini korumak adına içe kapanmaya başlayıp, gardını aldığı günümüzde belki de insanlığın tek çıkış yoludur.
insanı sev, anneyi sev, kadınlara saygı duy. işte bir insandan bir belediye başkanından beklediğim davranış budur. ali kılıç başkanım gerçekten tam bir hümanist. insana verdiği önemi ölçecek birim yok.
izm' li akımların en şahanesi, en müşfiğidir.
Barışın, huzurun, aydınlığın altın anahtarıdır...
insan olmanın ve insan gibi yaşamanın da olmazsa olmazıdır ayrıca...
Ya ben şunu anlamıyorum: gerçekten insan sever olanları sindirmek için solcu hümanistler pkklı falan dersiniz de şuna sesiniz çıkmaz. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1294306/+
bir hastaliktir. solcularin dinidir. avrupaya afrika ve orta dogudan milyonlarca insani aldilar ve bu insanlar paralel toplum olusturdular. insanlar birbirini kabul etmezler. bunun nedenleri sayilmayacak kadar coktur. humanistlere gore insanlar birgun el ele tutusup pembe bir dunyada yasayacaktir. (bkz: hassiktir)
Hümanizm ve din Değiştir
Hümanizm terimsel tanım açısından "sevgi" içermez. Daha felsefi ve bilimsel bir temeli ifade eder. Türkçe karşılığı "insan-merkezcillik"tir. Yani tanrı-merkezcillik geri plana atılır ve bir anlamda reddedilir, insan-merkezcillik esas alınır. Bu kavram psikolojik derinliği olan sübjektif bir kavram (sevgi ve benzeri duygu durumları) değil, felsefi temelli objektif bir kavramdır. Örneğin bir fiilin değerlendirmesinde "tanrının/tanrıların hoşnutluğu" değil "insana faydası/hoşnutluğu" esastır. Bu açıdan da sekülarizmle sıkı bir ilişkisi vardır. Yine kanunların düzenlenmesinde tanrı-merkezcilliği değil insan-merkezcilliği önermektedir.
Adının Türkçe anlamı insancılıktır (human). Genelde deizm, ateizm ve agnostisizm ile bütünleşebilir ama hümanist anlayış bunlar için değildir. Hümanizm, bu tür doğaüstü güçlerin varlığıyla ilgilenmeyen etik tabanlı bir görüştür. Seküler bir hayat duruşu ilkesi ve her otorite karşısında insanı özgürleştirme çabası hümanizmin tanımıdır.
Hümanizme göre doğruyu bulmak insanın bir yetisidir. Fakat doğruyu bulma yönteminde gizemcilik, mistisizm, gelenek ve bunlar gibi genel geçer kanıtlarla ve mantıkla bütünleşmeyen yöntemler izlenemez. Gerçeğe duyulan bu arzu, gözü kapalı kabullenimlerle değil, bilimsel şüphecilik ve bilimsel yöntemle doyurulmalıdır. Otoriteyi ve aşırı şüpheciliği de reddederken, kaderin olaylar üzerindeki etkisini kabul etmez. Doğrunun ve yanlışın bilgisine kişisel ve ortak bilincin en doğru biçimde algılanmasıyla ulaşılabileceğini savunur.
Bunun yanı sıra, humanizm insanın tüm diğer canlı türlerinden daha özel olduğu düşüncesini reddeder. Hümanist filozof Peter Singer “Birçok istisna olmasına rağmen, hümanistlerin çoğu kendilerini en büyük dogmadan özgürleştiremiyor… önyargılı türcülük… Hümanistler diğer canlı türlerine karşı düşüncesizce istismarlara karşı durmalıdır.” diyerek hümanizmin doğalcılığını ve hayvanseverliğini belirtir. Bizim diğer canlıların üzerinde tanrı vergisi bir hüküm hakkımız olmadığını ekler.
Hümanizm insanın kapasitesine iyimser yaklaşır, bunun yanı sıra insan doğasının tümüyle iyi ya da tüm insanların hümanizmin savunduğu ussalcı ve manevi değerlere ulaşabileceğini savunmaz. Bu hedef birey için azim ve diğerlerinin yardımını gerektirir. insanın gelişimidir hümanizmin ereği, bütün insanlar için hayatı daha iyi yapmak. Hümanizm güzel şeyler yapmaya, şimdi ve burada iyi yaşamaya ve geleceğe daha iyi bir dünya bırakmaya yoğunlaşır.
insan sevicilik falan filan hikayedir.
hümanist kelimesi ilk olarak antik yunan ve roma metinlerini çeviren batılı aydınlar için kullanılıyor.
amaç ise katolikliği yok etme üzerine kurulu. avrupada feodal sistem çökünce kilisenin gücü büyük bir sarsıntıya giriyor ve buna alternatif fikirler gelişiyor.
işte hristyanlık nasıl uhrevileşmekse rönesans dedikleri de bir o kadar dünyevileşmektir.
ilk olarak burjuva denen sınıf ortaya çıkınca bunlar katoliklere karşı aşırı mücadele veriyor ve amaç o feodal yapının dinamiklerini yıkmak. hatta protestanlık diye bildiğimiz mezhep bile bu hareketin bir üründür. lutherin devrimci olduğu da hikayedir.
neyse , şimdi bu hümanist dedikleri kişiler. aklı ve bilimi hedef alıyor çünkü skolatik denilen bu batı düşüncesine göre din her alana hakim olmak zorunda ve her şey dine göre şekillenmeli. bu durumu yıkan işte bu rönesans hareketi oluyor.
bu feodal sistem yıkılınca kendini bir şeye temellendirmek ve ona benzememek istiyor. bu yüzden antik yunan ve romaya iniyor. temel atmak için, boş bir fikir ayakta duramaz zaten.
işte bu değerlerin tümü hümanist tanımın içindedir. bizle bir alakası yok yani, batının kendi sınıfsal çatışması üzerine çıkan bir kavram. bizde o aydınlanmacı hareket yok çünkü zaten geri kalmış ülkeler arasındayız.
o yüzden bu tanımı sevgici, öyle her gördüğünün başını okşayan, aa sen ne tatlı şeysin öyle değip ona sarılan bir kavram olarak görmek saçmadır.
her gün içinde hümanizm geçen başlıklar açılıyor ve hepsinde de hümanizm yanlış kullanılıyor. gördüklerimin altına hümanizmin asıl tanımını bırakıyorum ama ipleyen yok.
bir kavramı yanlış bilenlerin sayısı, doğru bilenlerden fazla olur mu? oluyormuş.