saçmadır. gereksizdir. bir insanı sevmek için hümanist olmak gereksiz. bunun bi - izm le açıklanması daha da abestir. kobay olmuştur türkiye'de. ideolojilerini yansıtmakta kullanılan bir aynadır. komünist ve sosyal demokrat güruh pek bir sever böyle takılmayı. daha iyisi için;
hitler de humanistti elbet , sadece yahudileri insan olarak görmüyodu..
neyse , içi bolaştılmış demokrasi gibi ota boka kullanılır olmuş saçma sapan akımdır..sevgi pıtırı sanki insan! taksinomiye uymuyo bi kere..hayvansın işte..bi duygusal zekan yüksek diğerlerinden diye k(i o bile muamma 14 yaşındaki kıza tecavüz eden itin mi duygusal zekası var ?!) kendini tüm ekolojiden ayırıp oy oy bu insan diye bunu sevelim sayalım diyen kişilerin kendileri bile inanmadıkları akım..anca akar zaten ağızda laf olarak..
hiç bir akım, özellik ve kişisellik amaçı güdmeksizin insan ve ona aitlikleri sevme ve değer göstermedir.
al pacino ve keanu reeves' in başrollerini paylaştığı şeytanın avukatı (devil's advocaat) isimli filmde, şeytan rolündeki al pacino' nun humanizm özetleyici bir sahnesi vardır. satanistlere göre dünyanın en humanist varlığı şeytandır.
hümanizm batı felsefelerinden kaynaklanan, bir çeşit yaşamı anlama ve yorumlama tarzıdır. ilgi alanı özellikle bireylerin doğuştan kazandığı değerlerin ve temiz karakter özelliklerinin korunması ve geliştirilmesidir.
- hoşgörü
- şiddet karşıtı olmak
- düşünce ve ifade özgürlügü, hümanist dünya görüşünün insanca birlikte yaşam için öngördüğü temel ilkelerdir.
ama hümanizmin, gerçeğin ışığına çıkması için yanıt aradığı sorular bir adım daha ilerde, "insan nedir?", "insanın gerçek varlığı nedir?", "insan bir başka insana nasıl insanca davranır?" tadındadır.
kutsal değerler adına, vatan-millet adına, etnik aidiyat adına yeryüzünü kan gölüne çevirenlerin ilgisine altın tepside sunulacak bir kavramdır.
tıp etiğine getirdiği yorumlar konusunda bir hayli eksik kalmış akım. insan hayatı ne zaman başlar ve ne zaman biter konusunda tartışmalar deryasında yüzmektedir.
gittikçe 'pasifizm'le karıştırılmaya başlanan düşünce sistemi. hümanizma, canına kast eden, etmiş olan, edecek olan katilleri, hırsızları, kan emicileri bağrına basmak, onları iflâh olmaz bir sevgi deryasında boğmak falan demek değildir. hümanizma, insanlık ailesinin tümünün birden iyiliğini istemek, insanın taşıdığı insanlık onurundan kaynaklı değerlerini yüceltmektir. hümanizma, dayak yediğinin adama gül uzatmak değilken aynı zamanda bir makyaj, giysi, aksesuvar çeşidi de sayılmaz; "hümanist takılmak" gibi imajinatif eleştiri biçimleri (külliyen) içi boş gevezeliklerden başka şey değildir.
sevgisini duyabilseydi bütün insanlar ne savaşlar, ne kavgalar, ne ölümler olurdu zamansız, kahırlı, kara ölümler. Sevebilseydi insan kendi kadar insanları.
sanıldığı gibi "insan sevgisi" değil, insanın doğadaki diğer varlıklardan daha üstün olduğunu savunan düşünce sistemi. hümanist yaklaşıma göre tanrı veya fizikötesi kavramlar yoktur. her şey evrene ve evrendeki varlıklara yüklenir. insan da evrendeki varlıkların en tepesinde tutulur.
Kaderin olaylar üzerindeki etkisini kabul etmeyen, insanı doğadaki diğer canlı türlerinden üstün görmeyen, dünyaya gelen insanın varolduğu sürece iyi vakit geçirmesi ve giderken de gelecek nesillere daha iyi hayat yaşayacakları şekilde teslim etmesini öngörür.
hümanizm'in rönesans sonrası ortaya çıktığını düşünürsek, rönesansın da istanbul'un fethi sayesinde patlak verdiğini düşünürsek tek sebebi biziz. helal olsun bize.**
" yaratılanı hoş gördük yaratandan ötürü. " diyen yunus emre' nin, " gel, ne olursan ol yine de gel. " diyen mevlana' nın sıcacık insanlık sevgisini enjekte eden akımın ta kendisidir.