insanları, savunduğu değerlere aldırmadan seven kişi olarak bilinse de, jean paul sartre' nin belirttiği üzere, insancıl değerleri ve özgürlüğü benimseyen toplum hayalini seven kişi.
18.yy'ın insan ahlakı. masumluğunu eleştirilemezlik statüsüne borçlu. bilimsel-miş , insansal-mış , insalcıl-mış... uzar bu liste. pejoratif anlamda kullanımı yaygın olduğu için içimizden biridir o. entelektüel olarak da pek bir sulandırılmıştır.
insanın insanı koşulsuz sevmesi, kendisi dolayısıyla son derece ütopik geldiği için, olmayan birey diye düşünüyorum. ve bu yüzden rantçı bir zihniyet gibi geliyor hümanist kişi. realizmle şerrinden korunmak mümkün.
arasıra cümle içlerinde hakaret veya bir siyasi görüş gibi karşımıza çıkan kelime. tamam birbirine "faşist", "komunist", "anarşist" gibi siyasi görüşlerle hakaret edeni aşağılayanı gördük, bir nebze kabullendik ama arkadaş bu ne! bir insana "hümanist" diye nasıl hakaret edilebilir? bu kelimeyi yazabilecek kapasitede olan biri okuyabilecek hatta (öyle umuyorum) anlayabilecek kapasitede olmalı.
enteresan işler bunlar.
"naber lan pis hümanist?", nasıl bir şey lan bu?!
"hümanist değil mi hepiniz aynısınız, hep insan, hep insan", pardon, hayvanlardan özür diliyoruz.
her şeyin merkezinde insanı ele alan görüşün müntesibi. diğer bir kavramın bu merkezle çakışık olması ihtimali zayıftır. Neden mi? çok basit çünkü insandan kaynaklanan bir sistem, insanın çıkarı üstüne kurulmuş olup bu çıkar başka bir şeye zarar verse bile verilen zararın öneminin sıfıra yaklaşık kabul edip işlemlere devam edilmesini beraberinde getirir.