öyle g.te böyle y...k dedirten olay. çok da güçlü isimler yok zaten. ki durup durup g.tünden yarışma organize eden acun için reyting önemli zaten ses yada yetenek değil.
hülya avşardan iki tane daha vardır. biri sibel can diğeri seda sayan. bu kişiler türkiyede bir şekilde star olmuş el üstünde tutulan varlıklardır. senin benim beğenip beğenmememiz televizyon yapımcılarının çok umrunda değildir. hülya avşar denen jüri üyesi yeteneksizsiniz dahil o ses türkiyede de ayar üstüne ayar yemesine rağmen, umrunda değildir olmayacaktır. güzel bir söz vardır, türkiyede her şey olursun ama rezil olamazsın.
sadece 'berlin in berlin ve fatmagül'ün suçu ne' filmlerindeki seks sahneleriyle belleklerde kalmayı başarabilmiş , tek yeteneği güzelliğini kullanarak piyasada yer etmiş hiç bir vasfı olmayan bir kadını oraya jüriolarak oturtan sinsinati acun'a selamlar.
ses yarışmasının çok da ciddiye alınmaması gerektiğinin güzel bir göstergesidir. kazanamayınca kendini dağa taşa vurmanı gerektirmeyecektir, negzel la. bir nevi teselli ikramiyeli yarışmadır yani. *
Sabri Sarıoğlunun milli takımın vageçilmezi olmasından, Serdar Ortaçın yaptığı şarkının hit olmasından, ajdarın youtube da 21 000 000 tıklanmasından daha saçma değildir. Ya da saçmadır. Ne biliyim lan ben sonuçta Türkiyede yaşıyoruz.
şaşırtmamıştır. ne olacaktı? bu tür programlarda sese, oyunculuğa, yeteneğe değer verilmez. yarışmacılar da bunun farkındadır. ama bir umut çıkarlar sahneye. bazılarının başka çaresi yoktur. karşınızda sizi değerlendirecek kişiler kim olursa olsun "eyvallah" demek zorunda kalırsınız.
kaç tane ingilizce sarkı okuyan cıktıysa hepsiye verdi ayarı ben yabancı şarkıya dönmem muhabbeti yaptı. onu seçtiklerindede hepsinde yeessssss diye havaya zıplıyo. şuursuzluk diz boyu.