erdemin gereğidir ama diktatörlüklerde olması mümkün değildir.
doğru düzgün demokratik ülkelerde daha bu yeni taksim projesini açıkladığında istifası istenir. halk zaten galeyana gelir, sen ne hakla parkı yok edip ağaçları kesip orada bir yapı yapmaya kalkışıyorsun diye lortalığı ayağa kaldırır. ki bu işin ardındaki rant amacı da özgür basın tarafından kamuoyuna duyrulur o andan sonra zaten başbakan tıpış tıpış istifa etmek zorunda kalır.
ancak biz türkler yumurta kapıya dayanınca harekete geçmeye meraklı bir millet olduğumuzdan ağaçlar kesilmeye başlanınca halk harekete geçmiştir.
yalnız türkiyede bir demokrasi de olmadığından başbakanın yaptığı doğa düşmanlığı ve rant girişimi nedeniyle halktan özür dileyip istifa etmesi mümkün değildir.
ya devrilecektir yada sandığa gömülecektir. başka türlü gitmez.
kaddafi götüne demir çubuk girene kadar kibirinden vazgeçmedi, hatırlatmak isterim. adam halka çapulcu diyor ya la? kendine oy vermeyen herkesi çapulcu ilan ediyor bir yerde. bu nasıl bir zihniyet? takke düştü kel göründü diye buna derler. babasının çiftliği sandı bu ülkeyi 12 yıllık saltanatın verdiği özgüvenle. halk bi harekete geçti mi ne senin koyunların kalır piyasada ne de sen ve şakşakçıların.
istifa etse ortalık daha da bok olacak zaten siksen istifa etmezler. erken seçim olsa yeniden seçilecek yok yere 4 sene daha çekecez bu eziyeti. en iyisi yatıp uyumak.
birkaç ay sonra %60 oyla geleceğinden yapabileceği en saçma şey olurdu herhalde. burda en mantıklısı park eylemcilerinin arasından provakatörleri polise teslim ederek eylemlerine devam etmesi olacaktır.
bilmem kaçıncı hükümet denen koltukla bütünleşmiş çıkarcı organizmadan beklenmesi imkansız erdemdir. o erdemi demokratik ülkelerdeki uygar ve tok gözlü idareciler gösterir. devlet imkanlarından vazgeçmeleri, ömürlerinde hayal bile edemeyecekleri makamlara getirilmiş 3.sınıf adamlardan beklenemez. bunların demokrasi diye bir dertleri yoktur. bunlar, daha kitlesel ve sürekli eylemlerle istifaya zorlanabilirler.
80 darbesini hatırlatan sözde "gerçek".
-chp liler, postalcılar seçimle başa gelemeyeceklerini anlayınca ortalığı karıştırır.
çözüm olarakta "biz ortalığı karıştırıyoruz, sokaklarda düzen kalmadı. hükümet istifa etsinde yerine biz geçelim anca o zaman susarız. yoksa sopa var. ölüm var. ordu gelsin bizim karıştırdığımız sokakları sakinleştirsin." denir.
cumhuriyeti sever ya bunlar, silah zoruyla seçim yaptırabildiklerinde sever. yoksa kendileri seçilmezse böyle dayatırlar.
3 kez üst üste iktidara tek başına gelip üstelik her seferinde oyunu artırarak..
demokratik bir seçimle..
pardon da niye istifa ediyor. azınlık istemiyor diye mi?
peki azınlığın istediği birisi iktidarda olsaydı çoğunluk istemeseydi aynı kişiler aynı temennilerde bulunacakmıydı?
bu siyaset değil demokratik saygı.
olmayan gerçektir. 7 seçim yenilip dhkp c ye destek veren genel başkan istifa etmiyor, yüzde 49 oy alıp iktidara gelen parti istifa edecek. çok komik bu geziciler.
