Gelişmiş ülkelerde işsizlik maaşları için dağıtılıyor zaten. Bazı Devletler bunu piyasaya müdahale aracı olarak görüyorlar. Deflasyonist dönemlerde, vergi oranlarını azaltacağına, işsizlik maaşlarını artır şekerim.
yenilsin içilsin, Mablağ mühim olmasın.
çok zekice kurgulanmış önerme. bi' benzeri ise; 70 milyon insandan her gün 1 lira alınsın ve bir vatandaşa verilsin. böylece 70 milyon gün sonra herkesin 70 milyon lirası olacak ve huzur içerisinde yaşayacağız.
hacı bazı örnekler var ama bir de ben maydanoz olayım dedim: şimdi tuvalet kağıdı neden ucuzdur. ha ucuz değildir de onu parça parça düşünün tamam. ucuz oldu demi. çünkü neden ondan bir sürü var. bir yaprağı ucuz oluyor bu yüzden. eğer parayı da çok basarsan tuvalet kağıdından bir farkı kalmıyor işte.
esas harcamalar üzerinden alınan vergilerin minimum'a indirilmesiyle piyasayı kontrol edebilir. böylece hem vatandaşın reel gelirine katkı yapmış olur, hem de piyasaya daha hakim olabilir.
abd para basarak üretimi hızlandırma politikasını denedi, başarılı da oldu. biz paramız değerlensin diye üretimi bitirip ithalata yöneldik. hadi bakalım, hakkımızda hayırlısı.
zamanında darbeci subaylardan birisinin ''hükümet maaş ödeyemiyormuş, ondan kolay ne var, bas parayı öde hemşerim'' diyerek dillendirdiği görüş. darbecilerimizin derin ekonomi bilgisini (!) göstermesi açısından önemlidir.
yılda 1 trilyon dolar cari açık veren abd'nin parasının dünyada en geçerli para olduğundan ve emisyon gücü de kendisinde olduğundan merkez bankası gece gündüz para basıp krizi, savaşı, cari açığı finanse eder.
dünya ie kaosta iken istikrar için dolara sarılır.
bu sayede ekonomideki temel kurallar ters işler. para arzı arttığı halde değeri yükselebilir.
para basmak kolay değildir bu paranın kağıdı bile yurt dışından ithal edilmektedir. para için kağıt, kağıt için de para gerekmektedir. hem basılsa ne olacak gözü doymaz bu milletin, enflasyon filan nedir bilirler mi bilmezler efenim. basılmasın para mara. çok zrarlı bir görüştür uygulamayınız uygulatmayınız.