06.08.2010 tarihli radikal gazetesinde erdal güven'in yazısında bahsi geçen, "atama süreçlerinde yer almış, kilit roller oynamış bir emekli komutan"ın bundan sonra ne olur sorusuna cevaben sıraladığı dört olasılıktan ilki. zayıf bir ihtimalmiş.
öğlen de içtima yapar herhalde. tüm hükümet üyeleri katılacak, gayrısız olacak.
--spoiler--
Emekli komutana göre Işık’ın dün emekliliğini istemesi, hükümetin oyun planını bozdu ve inisiyatif yeniden askere geçti. Bir not: Dünkü basından yansıyan, ‘Hükümetin dediği oldu’ havası da TSK içinde ciddi rahatsızlık yaratmış.
Emekli komutana göre, Işık emekliliğini isteyerek, şahsi ikbalini değil, bağlı bulunduğu kurumun saygınlığını tercih etmişti: “Hükümet gol attım derken golü yedi. Sistemle, TSK içindeki yerleşik eğilimlerle bu kadar oynanırsa olacağı budur.
--spoiler--
Bu nasıl bir aymazlıktır!! Bu nasıl bir militarist zihniyettir!! Bahsettiğiniz TSK özerk bir kurum değil muhterem. Hele başına buyruk kurum kesinlikle değildir. Başbakanlığa bağlı bir kurumdur. Kurum içindeki atamaları da devlet erki yapar. Hükumetin dediği olduğu havası TSK da neden rahatsızlık yaratıyor? Zaten olması gereken bu değil mi? Zaten hükumetin dediğinin olması gerekmiyor mu? Hükumet neden gol attığını düşünsün? Rakip firmayla ihale masasına mı oturuyor? TSK nın YAŞ üyeleri neden benim dediğim olacak havasından kurtulamıyorlar? Bu hakkı onlara kim ve ne veriyor?
