abd'de yaşayan alman asıllı münsterberg harvard'da profesör olarak çalıştı. zaman ve makan algısı, görüntünün sürekliliği tepkime süresi üzerine yoğunlaşan bir psikologdu. gestalt psikolojisi'nin gelişmesine katkıda bulundu. hayatında ilk kez sinemaya 1914 yılında gider ve izlediği film de neptune's daughter(neptün'ün kızı)dır. sinemadan çok etkilenir. endüstrinin önde gelenleri ile görüşür. film stüdyoalarını ziyaretlerinde bulunur ve ardından 1916 the photoplay: a psychological study(foto gösterimi, bir psikolojik çalışma) kitabını yazar ve yayımlar. bu sinema kuramları alanında yazılan ilk kitap değeri taşır akademik olarak çok önemlidir.
münsterberg genelde sinema ile tiyatroyu kiyaslar. filmin fiziksel gerçeğe bir tiyatro oyunundan çok daha uzakta durduğunu söyler. dolayısıyla film bireyin akli sürecine adha yakındır. o dönem sinemada sesin ve rengin de olmaması tanımlamasını gerçek olandan fantastik olana daha çok yaklaştırmaktaydı çünkü duygular kelimeler olmaksızın seyirciye iletilmeye çalışılıyordu.
ona göre film zaman ve mekanı deforme edilebilirdi. bir tarafta sinema iki boyutluyken perdede yansıyan görüntü diğer tarafta mekan yanılsaması bulunmaktaydı. film seyirciyi sayısız farklı mekanlara götürebilirdi. flashbacklar, flashforwardlar, rüyalar ve hatıralar düşüncelerimizin çizgisel olmayan doğasını sunabilmekteydi. psikolojik etkisi üzerinde durdu yani. müzik duymanın resim de görmenin sanatıysa film beynin sanatıdır demiştir.
münsterbergin yukarıda yer alan foto gösterimi, bir psikolojik inceleme adlı kitabı sinema üzerine ilk ciddi kuramsal çalışmadır, 1916 yılında bu kitabı yayınlayan hügo münsterberg seçkin bir felsefe profesörüydü. almayanda yeni kantçılar olarak tanınan bir felsefe topluluğuna mensuptu. hügo münsterberg bir süre sonra harvard üniversitesi'nin felsefe bölümü başkanlığına getirildi çalışmalarıyla dikkat çekince.
münsterberg sinemaya felsefe yaklaşımı getiren kişidir.
burada kant felsefesinden yararlanır. kant zaman mekan ve illiyete dayanan algılama biçimlerinden kaynaklanan insan bilgisinin görünür varlık alanı olduğunu söyler.
buna karşılık mantık etik ve estetik kant'a göre görünmeyen varlık alanı içinde değerlendirilir. münsterberg de kant'ın izinden giderek sinema da gerçekçilikduygusunun zaman mekan ve illiyet kavramları çevçevesinde şekillendiğini ortaya koyar.
