hüdai arıkan

entry4 galeri0
    1.
  1. kızıldere katliamında yoldaşlarıyla birlikte hayatını yitirmiş olan devrimci. 1946, Denizli-çivril doğumludur. ankara'da gençlik mücadelesinin ve dev-genç'in örgütlenmesinin birçok aşamasında yer almıştır. partinin ilk örgütlenmelerinde yer alan kadrolarındandır ve thkp genel komitesi üyesidir.
    1 ...
  2. 2.
  3. 30 mart 1972 yılında kızıldere'de katledilen thkp c militanı. fhkc kamplarında eğitim almış, kamulaştırma eylemleri düzenlemiştir.
    0 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. ertan saruhan
    sinan kazım özüdoğru
    sabahattin kurt
    mahir çayan
    ahmet atasoy
    cihan alptekin
    ömer ayna
    saffet alp
    hüdai arıkan
    nihat yılmaz

    Alnı yukarda kırmızı boyun atkısı rüzgarda
    yürüyor, yürüyor adım adım
    yürüyor ağır, ağır yürüyor.
    Rüzgar deniz gibi köpürüyor,
    esiyor rüzgar deniz gibi.
    Sesler geliyor derinden
    kalbin uzak sahillerinden...
    Nereye gidiyorsun yavrum benim,nereye?
    Dön sevgilim
    dön kardeşim
    dön evimin erkeği
    dön geriye....
    Yürüyor o
    Islıkla kızgın bir ölüm marşı çalarak.
    Yürüyor o,
    gövdesi bir gemi gibi yükselerek alçalarak.
    Yürüyor adım, adım
    Yürüyor ağır, ağır yürüyor.
    Kimbilir belki bir daha sokmayacak parmaklarını
    dizi dibinde dikiş diken kardeşinin sarı saçlarına.
    Ve... belki bir daha altında yatıp
    güneşe giden yeşil bir yola bakar gibi
    bakmayacak gürgen ağaçlarına.
    Yürüyor o yürüyor
    açık geniş adımlarla arşınlıyor yolları
    ağır iki balyoz gibi sallanıyor kolları,
    kıllı göğsü bir kalkan gibi kabarık
    işitmiyor artık hep aynı tahta masanın
    başında akşamlayan hasta, topal dostların
    kalbe karanfil ruhu gibi damlayan sözlerini.
    Çıplak iki bıcak gibi çekmiş yüzünde gözlerini
    yürüyor düşmana doğru
    yürüyor adım, adım
    yürüyor ağır ağır yürüyor.

    Yürüyoruz yolundan önderlerimiz
    ULAŞ'larımız, MAHiR'lerimiz, CEVAHiR'lerimiz.
    Sizler özgürlüğün doyumsuz tohumları gibi düştünüz toprağa.
    Bire bin verdi başaklarınız.
    Kaldırın yattığınız yerden başınızı
    kaldırın bakın
    bıraktığınız yerde yürüyor yoldaşlarınız.

    Sen dalga dalga
    sen köpük köpük
    Sen azgın karadeniz gibi korkusuz
    DENiZ'im.
    Karayağızım,delikanlım
    Sen yeleleri alevden ARSLAN'ım.
    Faşizmin kurşunlarını
    çürümüş dişi söker gibi
    midesinden söken yiğidim.
    Sen...
    HÜSEYiN'im, SiVAS'lım
    inanmış kavga neferim benim.
    Sen militanım,
    yavruma ismini verdiğim ULAŞ'ım
    Simgesi kurtuluşumun arslan kardeşim.
    Hiç yılmadın oligarşinin zindanlarında biliyorum
    Kalbin dışarda attı durmadan
    Ve... çıkınca oradan dışarı
    Kaptın mavzerini
    düşene kadar hiç bırakmadın.

    Sen kavgamın,
    kavgamızın en şanlı bayrağı
    onur simgemiz CEVAHiR'imiz.
    iki dostun vardı hayatta,
    halkın ve mavzerin.
    Halkını kurtarmak için
    bu kula kul yapmamak için
    getirmek için kızıl aydınlığı
    Bir dakika bile terk etmedin onları.
    Ne mavzerini ne halklarını
    Sen kavgamızın ölümsüz CEVAHiR'i.

    Sizler... Çorak NURHAK'ların
    yaprak dökmeyen selvileri.
    Makinalıların namlularına
    göğüslerini açarak yürüyen neferlerimiz
    SiNAN'ımız, KADiR'imiz, ALPASLAN'ımız.
    ne güzeldir dağların doruklarında
    halkımızın yanında
    onların yaşadığı yerde ölmek.
    Koçlarım, kalbimden kokusu çıkmayan gülüm
    Bize de gelsin çekinmeden korkmadan
    eğer bu kadar şerefli gelecekse ölüm.

    Siz onlarımız
    KIZILDERE'nin kan çiçekleri
    Beyaz birtek gül açmadı Niksar'da düştüğünüzden beri.
    Pek yeşil değildi kuşattığınız köy,
    ama yemyeşil olmuştu
    asker elbisesinden, tanktan, askeri araçtan.
    Yeşildir ya hani hepsinin rengi bu saydıklarımın
    Ama hiçbiri
    bir insanın ağacın yeşilinden aldığı zevki
    alamaz onlardan.
    Tek tek sayacağım isimlerinizi usanmadan
    VE.. hiçbir şeyden onur duymayacağım
    sizin isimleriniz kadar onurdan.
    HÜDAYi Arıkan,ÖMER Ayna, CiHAN Alptekin
    SAFFET Alp, AHMET Atasoy, NiHAT Yılmaz,
    SABAHATTiN Kurt, SiNAN Kazım Özüdoğru,
    ERTAN Sayan, MAHiR Çayan.
    Kan çiçekleri Kızıldere'nin
    Ölümsüzlerimiz...
    Kuşatılmıştınız mahsurdunuz,
    ama....
    yine de tirtir titriyordu karşınızda sırmalılarımız.
    Ölümün en güzelini gösterdiniz bize.
    En yücesini, en şereflisini.
    Korkmadan, yılmamacasına
    yani döğüşe döğüşe
    en güzelini ölümün
    vuruşa vuruşa.

    Sen kasketlim
    Tunceli dağlarına kazıdılar ismini
    işkence masalarının en korktuğu adam
    KAYPAKKAYA'm.
    Ezbere biliyordu herkes seni
    düştüğün zaman işkence tezgahlarına
    hiçbir zaman sır vermemek için düşmana
    o umusamadığın kopmuş parmakların
    hiç çıkmadı aklımızdan.
    Can veren, sır vermeyen yoldaşım.
    KAYPAKKAYA'm.

    Sen 21 yaşındaki büyük adam
    yiğidim, arslanım, kardeşim
    ölümsüz NiZAM.
    Başlarına ne zaman yıkılacağını bilmediği
    bir göz gecekondusunda
    ağıtlar yaktı ardından Gültepe halkı.
    Nasıl sevmişlerdi seni
    nasıl da kendilerinden bellemişlerdi
    Nasıl kaçmıştı
    boyunları köpek kolyeli faşistler
    Kavgan burada durmayacak
    Silahın yerde kalmıyacak.

    Sen ÇAYAN'IM
    yolunda yürüdüğüm önderim.
    Her dediğini birbir bebeme bellettiğim
    Büyük büyük yazmıştı gazeteler
    yakalandığın günü.
    Biz kulağımız radyoda kaçacağın günü
    o zindanı deleceğin günü
    sabırsızlıkla bekledik.
    Sen nasıl CEVAHiR'i kalbine gömerek
    gittiysen adaya,
    biz de seninle varabilmek için oraya
    can attık, can verdik.

    MAHiR'im....
    Senden öğrendim mavzer tutmasını,
    türkü söylemesini
    tek yol DEVRiM diye bağırmasını.
    Senden öğrendik herşeyin en iyisini, en güzelini.
    Dönmiyeceğim yolundan
    bir tek saniye olsun
    Durmıyacağım
    Duraklamıyacağım
    Durduramıyacaklar,
    Duraklatamıyacaklar
    sonuna gelene kadar mücadelenin
    Hiçbir şeyle kesemiyecekler önümüzü
    öleceğiz, dirileceğiz
    yeniden öleceğiz ama...
    başaracağız...
    ve...
    Bu ülkenin en güzel yerine senin ismini
    altın harflerle yazacağız...
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük