mucize olarak anlatılır, doğa üstü bir olay olduğu için saçma gelmesi de normaldir. önemli olan inanıp inanmamaktır. kuran'a ve kuran'ın anlattığı bu gaybi haberlere müslümanlar iman eder.
Aynı hakikati farklı ifadelerle seslendirmek edebiyatın ve belagatin önemli bir prensibidir. Kur’an’da bu edebi sanat yönü oldukça fazla işlenmiştir.
- Hz. Musa’nın asasıyla ilgili hususlar da bu çerçevede değerlendirilmelidir. Asanın mucizesi konusunda Allah tarafından farklı şeyler söylenmiş, ancak bu söylenenlerin hepsi bir yerde değil, konunun inceliği ve alakasına uygun olarak farklı parçalarına yer verilmiştir. Bu tefennün sanatından biri de yılanın farklı vasıflarına işaret edilmiştir.
Mesela:
“Musa asasını attığında o koca bir yılan kesiliverdi” (Araf, 7/107) mealindeki ayette, asanın “su’ban” denilen büyük cüsseli bir yılana dönüştüğüne dikkat çekilmiştir.
“(Allah) ‘Bırak onu Mûsâ!’ buyurdu. Hemen bıraktı. Bir de ne görsün: Hızla koşan (kıvrılıp sürünen) bir yılan oldu! “Tut onu! Korkma, Biz onu eski haline çevireceğiz!” buyurdu.” (Ta Ha, 20/17-21) mealindeki ayette asanın dönüştüğü yılan “hızla kıvrılıp sürünen, bir “Hayye/yılan” şeklinde tasvir edilmiştir.
“Haydi asanı yere bırak! Mûsâ onun çevikçe hareket eden bir yılana dönüştüğünü görünce derhal kaçtı, bir kere olsun dönüp arkasına bile bakmadı.Gel Mûsâ! Endişe etme, çünkü sen güven içinde olanlardansın!” (Kasas, 20/31) mealindeki ayette ise yılan “çevikçe hareket eden bir yılan/Cann” şeklinde tasvir edilmiştir.
Görüldüğü üzere, bu ayetlerin ifadeleri arasında bir çelişki yoktur.
ilk ayette yılanın büyüklüğüne işaret eden “su’ban” sözcüğüyle;
ikinci ayette yılanın genel adı olan “Hayyetun” kelimesiyle;
Üçüncü ayette ise kıvraklığı ifade eden daha özel bir vasıf olan “Cannun” unvanıyla anılmıştır.
Demek ki, asa büyük, kıvrak ve çevik hareketli bir yılana dönüşmüştür.
- Bazı meallerde “ejderha” kelimesinin kullanılması, büyük yılan manasının Türkçeye aktarılması olup bu hakikati değiştirmez.
hayır firavun da durup demiyor ki "lan adamın asası ejderha oldu, ben bi durup düşüneyim, bu adam bütün kıtayı haraca bağlar bu gidişle".
firavun da mal amünyim.
adam asayı atıyor yılan oluyor, kodumun mısırına gökten felaket yağıyor, nil nehri kana dönüşüyor kurbağa basıyor, yahudilerin hariç bütün mısırdaki çocuklar ölüyor falan ama firavun hala diyor ki yok ben o tanrıya iman etmem.
bir kendinize sorun; mantıklı mı lan? he mantıklı mı bu şimdi?
firavun değil süpermen olsa yine iman eder bunları gördükten sonra. ben kaçtım şimdi, hadi size tatlı masallar.
adam inanmıyor zorlamı iman ettirecen.ha kıssanın sonunu okuduysanız ölürken secdeye kapanıp,bende musa ve harunun rabbine iman ettim diyor allahta soruyor şimdimi?