hz musa nın mısır kayıtlarında geçmemesi

    2.
  1. 19. yüzyılın başında Orta Krallık devrinden kalma bir papirüs Mısır’da bulundu. Daha sonra Leiden Hollanda Müzesi’ne götürülüp A. H. Gordiner tarafından 1909’da çevrildi. Tüm Papirüs “Admonitions of an Egyptian from a heiratic papyrus in Leiden” adlı kitapta bulunabilir. Papirüs, Mısır’daki kıtlık, kuraklık gibi felaketleri ve Mısır’dan kölelerin (israiloğullarına karşılık geldiğini sanıyoruz) kaçışını anlatmaktadır. Papirüsün yazarı Ipuwer’in, olayların tanığı olduğu anlaşılmaktadır. Papirüs numaralarıyla birkaç alıntıyı Kuran ayetleriyle karşılaştıralım. Ipuwer Papirüsü-Leidon 344: 10: 3-6 Mısır’ın aşağısı mahvoldu. Tüm saray işsiz kaldı. Sahip olunan her şey: buğday ve arpa, kazlar ve balıklar 6-3 Böylece ekin her yerde mahvoldu. 2:10 Nehir kana bulandı 2: 5-6 Felaketler heryeri sardı. Heryer kana bulandı. 3: 2 Altın ve lapis, lazuli, gümüş ve malachite, carnelian ve bronz… hepsi kölelerin boyunlarında.
    https://www.uludagsozluk....a-ge%C3%A7memesi-1658990/
    7 ...
  2. 6.
  3. illa ki zorla birinden biri Akhenaton olacaksa Hz. Musa nın değil Hz. Yusuf'un hayat hikayesi Akhenatona daha uygundur.

    tefekkür etmekten aciz davarlara ithafen.
    4 ...
  4. 9.
  5. Kaynak arayanlar kızıldenizde arama yapabilir. Firavun ramsesin 800 bin kadar tam teçhizatlı askeri denizin dibinde yatmaktadır. Hz musa mısırın firavunun canına ot tıkamış, kıptilerin onun izlerini silmesi kadar daha doğal ne olabilir. Merak edenler için: 2. Ramsesin sol eli neden havada, bunu bir araştırsınlar yeterlidir.

    https://www.timeturk.com/...-in-eli-neden-havada.html
    6 ...
  6. 8.
  7. hz. musa onları da kızıldeniz gibi ikiye böler diye korktuklarından yazamamışlardır.
    6 ...
  8. 3.
  9. Bir iddiaya göre Musa aslında Akhenaton olarak bilinen iv. Amenhotep'tir. Bunu doğrulamak için de Akhenaton'un mısır pantheon'unu bırakıp, tek Tanrıya tapması ve bunu resmi din haline getirme çabası öne sürülür. Ki zaten bu sebepten dolayıdır, kendisi öldükten sonra kurduğu şehir, arkasında bıraktığı atonculuk dini vesaire bir bir yok edilmeye, yaşadığı zaman dilimi mısır içerisinde kafir dönem olarak görülmeye başlanmıştır. Ayrıca Yahudilerde olan erkek çocukları sünnet etme, abdest alma gibi olaylar da antik mısır tabanlıdır ve musa'yı akhenaton kabul ederseniz kendi içerisinde ziyadesiyle mantıklı olduğu sonucuna ulaşabilirsiniz. Yine hem Kur'an'da hem de Tevrat'ta geçen tanrının nur olması fikri de Akhenaton'un düşüncesidir. Yeryüzünü aydınlatır ve kişilerin içini görür. Ayrıca Putçuluğu yasaklamıştır ve ek olarak, kendi yazdığı metinler, şiirler de(kutsal yazıt) tıpkı Semavi dinlere benzer ifadeler içerir. Bu bakımdan bir yazıtta;
    "Tanrı uludur, birdir, tektir.
    Ondan başkası yoktur.
    Bir tanedir,
    O'dur her varlığı yaratan
    Bir ruhtur Tanrı, görünmeyen bir ruh...
    Ta başlangıçta vardı Tanrı,
    Tek varlıktı o.
    Hiçbir şey yokken o vardı.
    Her şeyi o yarattı,
    Ezelden beri süregelen varlığı,
    Ebediyete kadar sürecek,
    Gizlidir Tanrı, kimse görmemiştir onu.
    insanlara ve yarattıklarına sır kalır her zaman."
    Demiştir.

    Ve yine, Kur'an'da yer alan Meryem süresinde bahsedildiği üzere, Musa tanrı ile birebir konuşmuş daha doğrusu direkt onun kelamını işitmiştir. Bunu da kendisinin tanrıyı görmeyi çok istediği için tanrı tarafından gerçekleştirildiği anlatılır. Tıpkı Akhenaton'un ilahı aton'a ithafen yazdığı ve keşfedildiğinde yanında bulunan tablet gibi;
    "Senin ağzından gelen tatlı nefesi kokluyorum,
    Senin güzelliğini her gün görüyorum,
    Bütün hazzım, şimal rüzgarıyla da gelen senin tatlı sesini işitmek."

    Kendi döneminde etrafında topladığı şahısların yani aton muritlerinin sonradan zulüm gördüklerini ve Mısır'da zor bir hayat sürmeye başladıklarını tahmin edersiniz. Bu çerçevede, daha sonra Mısır'ı terk edecek olan israiloğulları'nın kendisini peygamber kabul etmesi de zoraki bir çıkarım olmamış olur.

    Tabi bunlar bir varsayım. Araştırmalara ve karşıt söylemlere açık.
    4 ...
  10. 5.
  11. hz. musa diye aratırsan geçmez tabi. adamlar hz. yusuf'a bile başka isim takmıştı. (bkz: imhotep)
    2 ...
  12. 10.
  13. Ramses oyle kibirli, hirsli, aptal bir insan degildi ayrica musayi da tanirdi beraber buyumuslerdi, ayni okulda okumuslardi ve cok iyi arkadaslardi. Firavun olduktan sonra da musaya insaatlarda ustabasi olarak gorev vermisti. Ama daha sonra musaya vahi gelip tek tanriya inanmaya baslayinca ramsese de tek tanriya inanmasi icin teklifte bulundu tabi ramses bunu kabul etmedi ama etmemesinin sebebi dedigim dedik biri olusu degildi, en iyisini ben bilirim havalari da degildi. O donemde misirda mukemmel isleyen bir devlet duzeni vardi dusunun 3000 4000 yil once neredeyse bugunku devletlerinki gibi tikir tikir isleyen bir sistem kurmuslardi. Bu sistemin temelinde de yuzlerce yildir oturmus tanri inanclari vardi. Aslinda onlarin tanri inanclari tam olarak bir yaraticiya inanma degildi. Her tanri bir erdemi temsil ediyordu ve tanrilari korudukca bu insani erdemleri koruyup yuceltiyorlardi tabi bunu yine tanrilara tapinarak yapiyorlardi. Misir sanildigi gibi bir kole imparatorlugu degildi calisanlar maaslarini aliyordu, dinlenme saatleri vardi, isci haklari vardi. Bunlarin bir cogunun olmadigi 21. Yuzyil ulkeleri var hala. Ramses bu tanrilar inanciyla insa edilmis sistemi yikmak istemedi kaldi ki inanmiyordu da zaten cunku ona cocuklugundan beri misir tanrilari inanci empoze edilmisti ve bir firavun bu inanca tamamen bagli olmak zorundaydi. Ramses de zaten cocuklugundan beri firavun olmak icin yetistirilmistir. Bu inanclarla buyumus ramsesin birden asiri radikal bir degisiklikle tek tanri inancina gecmesi zaten beklenemezdi. Daha sonra musa yahudileri de toplayip misirdan cikti yahudiler de o donemde tas ocaklarinda ve insaatlarda calisiyorlardi musa onlarla bu sekilde iletisime gecti.
    1 ...
  14. 7.
  15. 13.
  16. 12.
  17. musa diye aratırsan bulamaman normaldir. akhenaton diye arat öyle gel.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük