epilepsi tedavisi gorur, yatistirici v.s. ilaclar alarak duzenli gecirdigi nobetlerinden ve halusinasyonlarindan kurtulurdu. Tabii bu tedavi, ayni zamanda edebi yeteneklerinde de bir dusmeye yol acabilirdi.**
bu arada, yasadigi topluma uyacagindan, herhalde genc kizlara ilgi gostermez, 'hayir olsun diye' dullarla evlenmeye kalkmaz, koleler calistirmazdi. Belki isa gibi yasardi, tek basina, kolesiz, mulksuz, kadina-kiza bakmayan, oraya buraya sefere cikmayan yalinayak bir vaiz olarak...
bazı yönleriyle komünizme benzer bir yaşam olurdu. zenginler mallarının bir kısmını zekat olarak fakirlere verirlerdi. bu şekilde fakir sayısı azalırdı. herkes düşüncesinde özgür olurdu. kimse kimseyi oruç tutuyormuş veya tutmuyormuş diye yargılamazdı. haram el uzatılmazdı. herkes eşit olurdu ki islamiyetin en güzel yanı budur. zaten komünist sistemde buna benzer bir şeyi yapmaya çalışır. sınıflara bölünmemiş bir toplum.
(#7416284) Hz isa (a.s) hiç bir zaman tek başına yaşamadı. Yanında Annesi, taşlanmaktan kurtardığı magdalalı meryem ve havarileri vardı. Ayrıca Hz isa (a.s), Peygamber efendimiz gibi dini yayamadı. Yani Peygamber efendimizin devlet başkanı olması fetihlerde yapmasını sağlamıştır. Ayırca hiçbir zaman oraya buraya sefere çıkmamıştır. Savaşılan kişiler hep anlaşmaları bozanlardır.
iki yaşadığımız toplumda da dulla evlenmek kötü değildir. Sen şimdi hiç dul bir insanla evlenmiş biri ile karşılaşmadığını mı söylüyorsun? Genç kızlarla evlilik meselesine gelince daha önce başka maddelere de yazdım 20.yy'a kadar hatta 1970'lere kadar hemen hemen dünyanın tamamında kızlar için evlilik yaşı 16-18 yaş arası olarak görülürdü. Lakin günümüzde artık sanayi toplumuna tam olarak geçiş ve sanayinin robotikleşmesi sonucu aşırı nüfusa ihtiyaç olunmadığı için evlilik yaşı yavaş yavaş yükselmiştir.
Ve gelelim başlığa, Arkadaş saçmalamak için ne kullanıyorsunuz, hangi uyarıcı ya da yatıştırıcı maddeyi kullanıyorsunuz. Tarihi bir şahsiyeti bugün yaşasaydı ne olurdu diye irdelemek ancak davarlara özgüdür. Siz kendinize bakın o yaşasaydı bu kalkasaydı diye konuşarak beceriksizliğinizi örtmeye çalışmayın.
şuan arkasından laf söyleyenler bizlerden önde g*t korkusuna esas duruşta beklerlerdi. ayrıca yeryüzünde huzur, barış vb. gibi olmayan şeyler olurdu. dünya büyük ölçüde islamiyet'in altında toplanırdı, islamiyet'i kabul görmeyenler toplumda dışlanmaz hayatlarına özgürce devam ederlerdi. (bkz: islam'da zorlama yoktur)
ayrıca bu kadar fazla mezhep olmaz ve mehzep çatışmaları yaşanmazdı. yalan hadisler bulunmazdı.
hasan sabbah gibileri zekalarını insanları kandırıp kullanmak yerine insanlığa faydalı birşeyler yapabilirdi.
türban kavgası olmazdı.
halifelikle ilgili sıkıntılar yaşanmazdı.
sayamıyacağımız kadar olumlu şey gerçekleşirdi. ama hz. muhammed (sav) yaşasaydı mustafa'dan atatürk olmazdı sanırım. kemalist arkadaşlar eksilemeyin boş yere ve eksilemeden biraz mantığınızı kullanın. 1. dünya savaşı veya öncesindeki olaylar olmayacak, daha farklı olaylar meydana gelecekti.
keşke yaşasaydı ve bizler dinimizi tam anlamıyla yaşayabilseydik, o'nu görebilseydik.
hacılarımız hocalarımızla bir mücadeleye girmek zorunda kalırdı herhal. atalarımızın din anlayışı diye ellerinde kalan kırık dökük şeyleri savunmaya çalışcakları için.
uğruna hayatını adadığı islamiyet in yanlış ellerde ne tür felaketler getirdiğini görüp kahrolurdu. ağzından hiç çıkmamış sözlerin, hadis diye insanlara dayatıldığını görünce şoke olurdu. bütün islam ülkelerinde molla katliamı yapardı ve islam davası için hayatını yine feda ederdi.
suudi arabistan kralını ve sülalesini kendi elleriyle boğardı.
mezhepleri ve cemaatleri yasaklardı.
lüks ve gösteriş budalası arap şehylerini emirlerini sürgün ederdi.