çok bariz bi şekilde amaç belli: kiskirtmak
türkleri islama karşı kışkırtmaya çalışan uydurma şeyler bunlar, kocaman bir saçmalık. hayatı boyunca hiç kimse için kötü söz sarfetmemiş bir insan ki allah'ın en sevdiği ve en mükemmel kulu, türkler hakkında neden böyle konuşsun; ayrıca hz muhammed'in istanbul'un fethi için söylediği, "Istanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur." hadisi de unutulmamalıdır. türkleri kötüleyen adam neden böyle konuşsun ki.
resimlere gelince sakal dışında hepsi de birbirinden çok alakasız.
kışkırtmak, eğer salt gerçeklerin ifadesi ile "gerçek"leşebiliyorsa, bırakalım kışkıralım. mesele bu değil, allaha şükür hepimiz müslümanız (elhamdürillah), hepimiz de türküz; ancak peygamberimiz bize, bizim milletimize dair güzel şeyler söylememiş, ne mümkün!
tarihi ve bilimsel, gerçek bilgilerle lütfen inançları karşılaştırmayalım. inancı, dogmaları en azından tarihe sokmayalım, gerçek tarih öğrenelim, gerçek bilimi bilelim.
hadi, anlıyorum "bir allah var" diye körü körüne inanmaları ve ona karşı olan her türlü önermeyi "saçma" olarak nitelendirmeleri... önermeler, kuramlar, teoriler gerçek değil ve sadece entelektüel bir çalışmanın ürünü olarak orda duruyorlar ve sizin dogmalarınızı aşamıyorlardır belki; tamam, ama ufak bir metin çevirisini de, basit ve kolay bir mantık kurmayı da eğer sizin dogmalarınız engelliyorsa, o zaman siz zihinsel özürlülükten de öte bir hal almaya başlamışsınızdır.
hz muhammed bunları söylemiştir ya da söylememiştir orası tartışılır. yalnız kesin olan bir şey varsa o da, bu hadislerin en sağlam kaynaklarda bulunduğudur. kütub-i sitte' yi oluşturan hadis kitaplarının çoğunda türklerle ilgili hadisler mevcuttur. buhari, ebu davud ve tirmizi'nin es-sahih'lerinde kıtalu't türk ;ibn Mace'de "Babu't-Türk", yani "Türkler Bölümü", Müslim'deyse, "Kıyamet alametleri" arasında yer alan bu hadislerde kıyamet alameti olarak türklerle savaşılacağı açıkça belirtilmiştir:
- Müslümanlar, Türklerle öldürüşmedikçe, kıyamet kopmayacaktır. Yüzleri kalkan gibi, üst üste binmiş (kalın) derili olan bu toplumla.... kıl giyerler."( Bkz. Müslim, e's-Sahih, Kitabu'l-Fiten/62-65, hadis no:2912; Ebu Davud, Sünen, Kitabu'l-Melahim/9 Babun fi Kıtali't Türk, hadis no: 4303; Nesei, Sünen, Kitabu'l-Cihad/ Babu Gazveti't-Türk...)
-"Siz (müslümanlar), küçük gözlü, basık burunlu, yüzleri kalkan gibi, derisi üst üste binmiş olan toplumla öldürüşmedikçe kıyamet kopmayacaktır." (Buhari, e's-SAhih, Kitabu'l-Cihad/96; Müslim, e's-Sahih, kitabu'l-Fiten/62 hadis no: 2912; Ebu Davud, Sünen, hadis no: 4304; Tirmizi, h. no: 2251; ibn Mace, h. no: 4096-4099)
"Türklere karşı k'tal, kesinlikle olacak."... (Buhari, e's-Sahih, Kitabu'l-Cihad/96)
"Şu da kıyamet alametlerinden: Kıldan (keçe) ayakkabı giyen bir toplumla vuruşup öldüreşeceksiniz. Geniş yüzlü, yüzleri kalkan gibi, üst üste derili toplulukla vuruşmanız-öldürüşmeniz kıyamet alametlerindendir. Siz (müslümanlar), küçük gözlü, kızıl yüzlü, basık burunlu, yüzleri kalkan gibi, derisi üst üste binmiş olan Türklerle öldürüşmedikçe kıyamet kopmaz."( Bkz. Buhari, e's-Sahih, kitabu'l-Cihad/95; Müslüm, e's-Sahih, Kitabu'l-Fiten/66, hadis no: 2912; ibn Mace, h.no: 4097-4098).
- "Sizinle(siz müslümanlarla), küçük (çekik) gözlü toplum, Türkler savaşacaktır. Siz onları, üç kez önünüze katıp süreceksiniz. Sonunda Arap Yarımadası'nda karşılaşacaksınız. Birincide, onlardan kaçan kurtulur. ikincide kimi kurtulur, kimi yok edilir.
Üçüncüdeyse onların tümü kırılacaktır."(Ebu Davud, sünen, hadis no: 4305
işte bu hadisler sebebiyle araplar buldukları her fırsatta müslüman saymadıkları türklere karşı nefretlerini kusmuşlardır. birinci dünya savaşı sırasında ingiliz vekili mc mahon ile mekke şerifi hüseyin arasında yapılan anlaşma da buna en güzel örnektir. 400 yıllık osmanlı egemenliğinde gak deseler su, guk deseler ekmek ayaklarına gelen bu nankörler en zor zamanda arkamızdan vurmakta bir beis görmemişlerdir. yarı müslüman dedikleri türklere karşı bayrak açıp hristıyan batılıların müstemlekesi olmaları da gösterir ki bu adamların bağımsızlık gibi bir dertleri yok. 'domuzdan kıl koparmak sevaptır' düsturundan hareketle asırlardır tepemize binmeye fırsat kollamışlardır,olay budur. bir de türklerin zorla müslüman yapılma süreci var ki, o başka bir yazının konusudur.
sevr antlaşmasının verdiği hakları kullanmayıp atatürk' ün yanında savaşa giren, düzenli ordu olmadığından milis kuvvetlerle örnek bir mücadele veren güneydoğu illerinin ve orada yaşayan kürt halkının şimdilerde hain ilan edilip, her daim ihanetin tepe noktasında gezinmiş arapların sevilmesi, islam' ın arapçılık sanılıp öyle uygulanması da ne acıdır...
not:türkiye' de yaşayan arap kökenli vatandaşlarımızı tenzih ederim. yazıda kast edilen arap yarımadası halkıdır
"gerçek payı yoktur çünkü peygamber o, peygamber de ırkçılık yapmaz. o yüzden araştırma maraştırma neyim yapılmamalıdır." - abdurrahim beyniçok
"şimdi sevgili cemaat, tarihte olmuş bir olayı belirtmek, ya da hakkında çıkan söylentilerin doğruluk payını araştırmak veya araştırılmasını taleb etmek kimsenin dinine kitabına anasına bacısına hakaret değildir. bilgilerinize der ve buralardan çeker giderim. ha ayrıca senin dinin herkesin dini değil. bunu da ekstradan not düşmek isterim." - düşünebilen bir vatandaş
tanım: bir soru. sorgulama. ayrıca zannedersem bir makalenin başlığı.
maide suresi, 51. ayette yahudilere ve hristiyanlara ates puskuren bir kitabin peygamberinin, o dönem gayri müslim olan türkleri sevmemesi pek de sasirilacak bir durum degildir. sasirilacak olmadigi gibi kizilacak bir durum da degildir. ortada bir amaç vardir; islamiyet'i yaymak. bu ya guzel guzel ya da zorla olacaktir.
